Avrupa Komisyonu'nun Genişleme ve Komşuluk Politikası Komiseri Stefan Füle, Türkiye ve Avrupa Birliği (AB) arasındaki işbirliğini çok farklı konularda derinleştirme ve artırma üzerine odaklandıklarını belirterek, ''Bunlar arasında teknik ve enformel düzeyde yaptığımız çeşitli görüşmeler oldu. 8 fasıl üzerinde işbirliği olanaklarını ele aldık. Bunları da yakında çalışma grubuna sunacağız'' dedi.
Füle, Enerji Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış ve Avrupa Komisyonu Enerjiden Sorumlu Komiseri Günther Oettinger ile Wow İstanbul Hotel'de gerçekleştirilen dörtlü zirveye katıldı.
Zirve öncesinde konuşan Füle, Bakan Bağış ve Taner'in son derece hızlı ve gerçekçi bir şekilde davrandıklarını ifade ederek, bu havada gerçekleştirilen toplantının enerji alanındaki işbirliğini güçlendirmenin ne kadar önemli olduğunu anlatmak açısından son derece uygun olduğunu söyledi.
Bağış ile kendisinin pozitif gündem oluşturduklarına dikkati çeken Füle, bu pozitif gündem kapsamında da enerji konusunun ayrıca ele alındığını anlattı.
Füle, Bağış ile çeşitli toplantılar yaptıklarını söyleyerek, ''Türkiye ve AB arasındaki işbirliğini çok farklı konularda derinleştirme ve artırma üzerine odaklanıyoruz. Bunlar arasında teknik ve enformal düzeyde yaptığımız çeşitli görüşmeler oldu. 8 fasıl üzerinde işbirliği olanaklarını ele aldık. Bunları da yakında çalışma grubuna sunacağız'' diye konuştu.
Vize, ticaret ve gümrük konularını da ele aldıklarını dile getiren Füle, enerji konusunun da şimdilerde gündeme geldiğini, pozitif gündemin Türkiye'nin üyelik müzakerelerine alternatif bir gündem olmadığının altını çizdi.
Pozitif gündemin üyelik müzakerelerini temel alan ve ivme kazandırmayı hedeflediğini dile getiren Füle, konuşmasında şunları söyledi:
''Gerçekten de kendimize çok yüksek hedefler belirledik. Bu kapsamlı pozitif gündem çerçevesinde önemli hedeflerimiz var. Enerji alanında da çok önemli hedeflerimiz var. Bu alanda aramızda diyalog da başladı. Üzerinde çalışabileceğimiz ve işbirliği yapabileceğimiz ortak konuları saptamaktayız. Bu konuları siyasi açıdan nasıl bir yola koyabileceğimizi de tartışıyoruz. Bu tartışmaların nihayetinde bir çalışma grubu oluşturulabilir. Bizim burada bulunma sebebimiz sadece bunları konuşmak değil bu hedeflere ulaşmak için somut adımlarda atmak. Çünkü biz bu adımların hem Türk vatandaşları hem de Avrupa Birliği vatandaşlarının yararına olacağını düşünüyoruz.''
-Günther Oettinger-
Günther Oettinger de, Türkiye ve AB arasında uzun yıllardan beri özellikle de enerji sektöründe sağlam ve derinlemesine bir işbirliği mekanizmasının bulunduğunu kaydetti.
Bugün yürüttükleri görüşmeler çerçevesinde ele aldıkları konuları devam eden ilişkiler çerçevesinde özellikle de enerji politikaları konusunda daha da derinlemesine bir iş politikasına gitmeyi hedeflediklerini anlatan Oettinger, eskiden enerjinin sadece belirli bir bölgeyle sınırlı olan bir konu olduğunu, ancak enerjinin tüm kıtaya yayılan bir konu haline geldiğini belirtti.
Oettinger, ortak sorunların üstesinden gelebilmek için artık küresel yaklaşımlara ihtiyaç duyulduğunu ifade ederek, bunun herkesin çıkarına olduğunu bildirdi.
Bütün bu çerçevede aday ülke ve AB açısından enerji fazlının önemli bir rol oynadığına dikkati çeken Oettinger, ''Bugün meslektaşlarımız ve dostlarımızla yürüttüğümüz görüşmelerde bir kez daha şu noktayı net bir şekilde görme fırsatımız oldu. Türkiye, enerji faslının açılmasına büyük bir önem atfetmekte ve bu çerçevede yapılması gereken çalışmalarını da büyük bir ölçüde tamamladığını ifade etmiştir'' şeklinde konuştu.
Oettinger, konuşmasına şu şekilde devam etti:
''Avrupa Komisyonu 2011 yılında enerji politikaları konusunda aldığı bir karar uyarınca biz de Avrupa Komisyonu olarak Türkiye'de enerji faslının açılmasını tam olarak destekliyoruz. Enerji faslının açılması halinde ortaya çıkacak olan gelişmelerin içeriğini daha sonra Füle yürütecektir. Gündemimizde bir dizi güncel konu bulunmaktadır. Türkiye ve AB'nin Türkiye'nin doğrudan komşuları olan ülkeler arasında elektrik şebekesi ve gaz altyapısının birbiriyle bağlantılandırılması konusu bulunmaktadır. Piyasaların bu şeklide entegre hale gelmesi sonucu tüketiciler bundan fayda sağlayacaktır. Rekabeti olumlu yönde etkileyecektir. Belki de en önemlisi enerji tedariki konusunda güvenliği ve bir komşuda enerji darboğazı olması halinde dayanışmayla o ülkeye yardım imkanı bulunmakta.''
Akılcı ve ortak enerji stratejilerini geliştirerek ekonomik büyüme ve istihdam piyasalarının bundan olumlu etkilenmesinin elde edilme konusunun üzerinde durdukları bir diğer unsur olduğunu dile getiren Oettinger, Türkiye sanayisinin gelişebileceği alanlar olarak üretim ile ilgili olan enerjinin depolanması, enerjinin iletimi ve nakli ile ilgili yenilebilir enerjilerle ilgili konuların bu çerçevede değerlendirilebileceğini kaydetti.
Oettinger konuşmasını şu şekilde sonlandırdı:
''Güney koridor konusunda bir taraftan Azerbeycan ve Türkmenistan'la ilgili doğalgaz konusundaki işbirliği projelerinin diğer taraftan Türkiye ve Gürcistan arasındaki projeler ve buralardan gelecek doğalgazın Avrupa pazarlarına ulaştırılması konusundaki projelerin tümünü kapsıyoruz. Haritaya baktığımız zaman Türkiye, doğalgaz ticaretinde ve doğalgazın Avrupa'ya iletilmesi konusunda gerçekten önemli bir merkez olmaya çok güçlü bir aday.''
Haber Kaynağı : Haber7.com