Bugüne kadar aralarında anlaşamayan Avrupa Birliği ülkeleri Cenevre konferansı öncesi Suriye’ye silah ambargosunu kaldırdı.
İngiltere Dışişleri Bakanı William Hague, Brüksel’deki toplantı ardından yaptığı açıklamada “AB Suriye muhalefeti için silahlar üzerindeki ambargoyu kaldırmaya ve Suriye rejimine karşı diğer yaptırımları sürdürme kararı aldı” dedi.
PRATİKTE NE KADAR YANSIYACAK?
Ancak pratikte, en azından şimdilik bu kararın silahlı gruplar açısından Suriye ordusunun operasyonları karşısında bir şey değiştirmesi beklenmiyor. Zira, Lüksemburg Dışişleri Bakanı Jean Asselborn’a göre 27 AB ülkesi şu aşamada silah ihraç etmekten uzak duracak ve her halükarda gelecekteki olası ihracatlar için de sıkı kriterler uygulamaya koyacak.
AFP’ye konuşan ve adını vermeyen “üst düzey” bir Fransız yetkili, bunun ambargonun teorik olarak kaldırıldığını belirterek “Somut olarak, 1 Ağustos’tan önce teslimat kararı olmayacak.” dedi. Yetkiliye göre, bakanlar 1 Ağustos’tan önce Suriye’deki gruplara silah temin edilmemesi konusunda anlaştı.
Özgür Suriye Ordusu’na göre yetersiz ve çok gecikmiş bir karar. ÖSO Askeri Meclisi’nin bir sözcüsü “Daha önce olması istenirdi” diyerek, bu kararın sözde kalmaması, pratiğe geçirilmesini istedi.
İngiliz Dışişleri Bakanı Hague ikinci bir açıklamasında, kararın İngiltere’nin istediği bir sonuç olduğunu belirterek “İyi bir karar” dedi. Hague’a göre bu karar “Esad rejimine Avrupa’dan güçlü bir mesaj” gönderiyor.
AB’DEN ASKERİ BASKI
Bu süre içerisinde Haziran ayınca ABD ve Rusya öncülüğünde uluslararası “II. Cenevre” konferansının düzenlenmesi bekleniyor. AB’nin bu kararının Cenevre toplantısının toplantı öncesinde alınması, Suriye çatışmasında oyunun kurallarının değişeceğini gösteriyor. Ambargonun kaldırılması kararı özellikle Başar El Esad rejimine karşı toplantı öncesi askeri bir baskı oluşturuyor. Bu kararın Cenevre toplantısına nasıl yansıyacağı bilinmiyor.
Ambargo 27 Mayıs gecesi kaldırılırken, aynı akşam ABD Dışişleri Bakanı John Kerry ile Rus meslektaşı Sergey Lavrov, Paris’te buluştu. Lavrov yaptığı açıklamada bu konferansın yapılmasının yollarını tartıştıklarını belirterek, “Bu kolay bir iş değil” dedi. Lavrov, Suriye tarafından katılacaklar, hükümetler grubu ve muhalefetten katılacaklar listesini belirlemenin gerekliliği üzerine durduklarını sözlerine ekledi.
İran’ın toplantıya katılması temel ayrılık noktalarından birini oluşturuyor. Şam yönetimi prensipte katılmayı kabul etti. İstanbul’da bir araya gelen Suriye muhalefeti ise kendi içerisinde derin bölünmeler yaşıyor. Muhalefet henüz katılma kararını vermiş değil.
Rusya Dışişleri Bakanı, konferansın bölgenin tüm aktörlerini içerecek şekilde genişletilebileceğini söyledi. Moskova, uzun zamandan beridir İran’ın Suriye’ye ilişkin görüşmelere katılmasını istiyor, ancak Batılı ülkeler reddediyor.
RUSYA’DAN KARŞI HAMLE: S-300 SAVUNMA SİSTEMLERİ
AB’nin silah ambargosunu konferans çabalarına “doğrudan zarar” verdiği tepkisinde bulunan Rusya’dan karşı bir hamle geldi. Moskova’da basın mensuplarının önüne geçen Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Riabkov, Suriye’ye gönderilmesi öngörülen S-300 sistemlerinin uçak ve güdümlü füzeleri yakalama kapasitesi olup olmadığı yönündeki bir soru üzerine “Bu teslimatın bir istikrar faktörü olduğunu düşünüyoruz” dedi.
Bu füze sitemler, Amerikan Patriotları ile eşdeğerde görülüyor. Riabkov, S-300 anlaşmasının birkaç yıl önce Suriye hükümeti ile yapıldığını söyledi. Amerikan medyası Mayıs ayı başında İsrailli bir kaynağa dayanarak yayınladığı haberlerde, bu savunma sistemlerinin her an Suriye’ye gönderilebileceğini yazmıştı.
Rusya’nın bu sistemleri Suriye’ye yerleştirmesi halinde, askeri bir dış müdahale ya da uçuşa yasak bir bölge oluşturulması zorlaşacak.
NATO da bir süre önce Türkiye’ye patriot savunma sistemleri yerleştirmişti.
SİVİL HABER