İspanya Yüksek Mahkemesi'nin, yolsuzlukla ilgili bir soruşturmada sanıklar ile avukatlar arasındaki görüşmeleri dinlettirerek ''usulsüz delil topladığı, görevini kötüye kullandığı ve anayasal hakları garanti etmediği'' gerekçesiyle ünlü yargıç Baltasar Garzon'a 11 yıl meslekten men cezası vermesi ülkeyi ikiye böldü.
56 yaşındaki yargıç Garzon hakkında verilen karar genel anlamda sağ görüşlü basın ve siyasi partiler tarafından ''adalet'', sol görüşlülerde ise ''utanç'' olarak değerlendirildi.
İspanya'nın birçok kentinde sol görüşlü örgütler meydanlara çıkarak mahkemenin kararını kınayan, yargıç Garzon'a destek veren gösteriler yaptı. Okunan manifestolarda ''Yüksek Mahkeme, Garzon'u İspanyol yargıçlık sisteminden atmak istiyordu, çünkü Franco rejiminin suçlularını yargılamak ve yolsuzluğa karşı gelmek isteyen bağımsız yargıçlardan rahatsız oluyor'' denildi. Sol görüşlü El Pais gazetesinde yayımlanan bir anket sonucunda da İspanyolların yüzde 61'inin ''Garzon'un bir baskının kurbanı olduğunu'' savunduğu belirtildi.
İspanya'da ana muhalefette bulunan Sosyalist İşçi Partisi'nin Genel Sekreteri ve eski İçişleri Bakanı Alfredo Perez Rubalcaba da ''Her türlü mahkeme kararına saygı duyarım ama bazıları beni üzüyor. Bugün, onunla (Garzon) ETA'ya karşı yaptığımız mücadeleyi hatırladım'' diyerek tepkisini gösterdi.
La Razon ve ABC gibi sağ görüşlü gazeteler ise ''Yıldız yargıç meslekten atıldı'', ''Garzon: Adaletçiye karşı adalet'' şeklinde başlıklar attı. La Razon, Garzon'a destek için yapılan gösterileri ''sistem karşıtı fanatikler meydanları döküldü ve Adalet Yüksek Konseyi'nin bağımsızlığını soruguladı'' diye okuyucularına yansıttı. Adalet Bakanı Alberto Ruiz Gallardon ''Tek bir değerlerdirme yaparım, o da Yüksek Mahkeme'nin kararlarına tam saygıdır'' derken, iktidardaki Halk Partisi'nden olan Madrid Özerk Yönetim Başkanı Esperanza Aguirre de ''Hukuk devletinin bir zaferi'' açıklamasında bulundu.
Yargıç Garzon ise Anayasa Mahkemesi'ne giderek karara itiraz edeceğini açıkladı. ''Karara tamamen karşı çıkıyorum'' şeklinde yazılı bir açıklama yapan Garzon, bu kararla ''yolsuzlukların soruşturulması olasılığının ortadan kaldırıldığını, kendisine karşı hükmün önceden verildiğini ve adaletsiz olunduğunu'' savundu.
Yargıç Garzon'un kızı Maria Garzon da medyaya yazılı bir metin yollayarak ''Baltasar Garzon'un meslekten men edilmesi şerefine şampanya tokuşturanlara sesleniyorum: Yıllardır hakaret ve yalanlar savuran sizler sonunda zaferinizi elde ettiniz. Ama size şunu söylemeliyim ki asla başımızı eğemeyeceksiniz ve hiçbir zaman tek bir damla yaş bile dökmeyeceğiz. Bu zevki size tattırmayacağız'' ifadelerini kullandı.
Yargıç Garzon hakkında ayrıca, Franco döneminin suçlulularını soruşturmak ve New York Üniversitesi'nde katıldığı bir kurs için dışarından maddi yardım almakla ilgili davalar da bulunuyor.
İspanya'da ETA, uluslararası suç örgütleri ve İspanyol devletinin suç teşkil eden gizli teşkilatlarına karşı mücadeleler yürüten yargıç Garzon, Şili'nin eski Devlet Başkanı Augusto Pinochet ile Şilili ve Arjantinli eski diktatörlere karşı insanlık suçları işledikleri gerekçesiyle davalar açıp, haklarında uluslararası arama ve yakalama emri çıkartmıştı. Pinochet'in 1998 yılında Londra'da tutuklanmasını sağlayan Garzon ayrıca, El Kaide örgütünün lideri Usame Bin Ladin'in yakalanıp yargı karşısına çıkarılması için de girişimlerde bulunmuştu.
Haber Kaynağı : Haber7.com