Velilerin iddia ettiklerine göre; özellikle geçen yıl araç-gereç için toplanan paralar rahatsız edici seviyeye ulaştı. okula yapılan bağışlar olmasına rağmen hala dergi kitap ve soru bankası alımı gibi gerekçeler öne sürülerek toplanan paralar için makbuzda verilmemekte.Bu durumdan şikayetçi olan veliler Okul idaresini Biraz Daha Duyarlı olmaya Davet ediyor..
Ayrıca Bahsi gecen okulda ana sınıfında görev yapan öğretmenlerin çocuklara yaklaşımı noktasında da şikâyetçi olan veliler mezkûr görevdeki öğretmenlerin çocuklara biraz daha sevecen yaklaşmasını istiyor.
Hicret haber olarak bir ana sınıf öğretmenin ''bu okulda ben olmasam çoktan haberlere konu olacak olaylar olurdu'' gibi söylemleriyle dikkat çekiyor. Özellikle kutsal olan öğretmenlik mesleğini özel eğitim sertifikası olmadan yapan, kazandığı paralardan vergi ödemeyen ana sınıfı öğretmenini biraz daha ciddiyete davet ediyoruz. Söz konusu öğretmen öncelikli olarak devletten aldığı maaşı hak etmeli ve bilmeli ki hiçbir basın elemanın kalemi satılık değildir.
Buna göre 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 28. maddesi, memurların; Türk Ticaret Kanunu'na göre (tacir) veya (esnaf) sayılmalarını gerektirecek bir faaliyette bulunamayacaklarını, ticaret ve sanayi müesseselerinde görev alamayacaklarını, ticari mümessil veya ticari vekil veya kolektif şirketlere ortak veya komandit şirketlere komandite ortak olamayacaklarını belirtiyor. Bu göz önüne alındığında bir devlet memuru ( öğretmen, düz memur, doktor, imam, müezzin vs vs vs ) maaşına ek olarak hayvan baksa veya tarla ekip biçse veya mesleğine yönelik ek işler yapsa ( özel ders verme, ölü yıkama ve saladan para alma vs vs ) buradan kazandığı para haram mı helal mi diye durup düşünmelidir.
Bununla ilgili geniş yazımız ve ayrıntılı bilgiler kamuoyuna sunulacaktır.(ulusal basın ) Bu anlamda dürüstlüğüne güvendiğimiz okul müdürü beyefendiyi göreve davet ediyoruz…