'ABD özel sektör için hayat-memat meselesi'

TÜSİAD ile ABD Ticaret Odası'nın toplantısında konuşan Boyner, 'Şimdiye kadar, AB bize yetiyor anlayışı vardı. Ama artık ABD pazarı Türk özel sektörü için hayat-memat meselesi' dedi.

'ABD özel sektör için hayat-memat meselesi'

TÜSİAD ile ABD Ticaret Odası koordinasyonunda, Washington merkezli Sidar Global Advisors tarafından hazırlanan ''Yeni Dönemde Türk-Amerikan İlişkileri: Daha Güçlü Bir Stratejik Ortaklık İçin Analiz ve Öneriler'' raporu, bir toplantıyla tanıtıldı.

Kamuoyuyla paylaşılan raporda, ticaret ve yatırımlar konusunda iki taraftaki piyasa ve mevzuattan kaynaklanan engel ve fırsatlar gözden geçiriliyor.

Raporda, ABD-Türkiye ekonomik ilişkilerinin askeri, güvenlik ekseninden, çok boyutlu stratejik bir eksene kaydırılabilmesi için yeni bir yasal ve kurumsal çerçeve öneriliyor.

Rapordaki bazı tespitler şöyle:

''En üst düzeyde dile getirilen bütün siyasi söylemlere rağmen Türk-Amerikan ticari ve yatırım ilişkileri son 10 yılda geriledi. Türkiye'nin ABD'ye ihracatı artmıyor, Türkiye'nin dış ticaret açığı büyüyor, ABD'den Türkiye'ye yabancı sermaye akışı istenen düzeye getirilemiyor.

ABD ticaret ortamı liberal olmakla birlikte Türk ihracatçıları özellikle yüksek rekabet sebebiyle ABD piyasasında kayda değer bir yer edinme aşamasına gelemedi.

Türkiye'nin ABD'yi hedefleyen ihracat stratejileri istenilen sonuçlara ulaşamadı. Türkiye'nin ABD'ye yaptığı ihracatın yapısı hala yüzde 40 oranında emek-yoğun mallardan oluşuyor ve ABD'nin ithalat kompozisyonuyla uyumlu değil.

Türkiye ve ABD birbirinden kopuk bir şekilde, karşı ülke pazarına girmeye yönelik ihracat stratejileri uyguluyor.

Türkiye'nin iç mevzuat ve politika değişiklikleriyle kaydettiği ilerlemeler henüz ikili anlaşmalara yansıtılmadı. Türkiye ve ABD arasındaki ekonomik ilişkiler hala beklentileri karşılamaktan uzak ve modernize edilmeye muhtaç anlaşma ve düzenlemelerle yönetilmeye çalışılıyor.''

Öneriler

Önerilere de yer verilen raporda, 1985 tarihli Türkiye-ABD Yatırımların Karşılıklı Teşviki Anlaşması ile Çifte Vergilendirmenin Önlenmesi Anlaşmalarını revize eden yeni bir 'Stratejik Ekonomik Ortaklık Paktı' düşünülmesi gerektiği ifade edildi. Bu pakt ile Türk üreticilerinin ABD merkezli tedarik zincirlerine entegrasyonu hedeflenmesi ve içerisine Türkiye'nin tercihli ihracat yapabileceği özellikle otomotiv gibi katma değer yaratacak sektörleri hedefleyen ilave bir tercihli ticaret anlaşması ile modern ticaret anlaşmalarında bulunan tedarik zincirlerini teşvik edici yeni kurallar dahil edilmesi önerisinde bulunulan raporda, diğer öneriler şöyle sıralandı:

''Güncellenecek olan Yatırımların Karşılıklı Teşviki Anlaşması'nda ABD'li yatırımcılar özellikle Türk mevzuat değişiklikleri konusunda bilgilendirilme ve 'önceden görüş bildirebilme' gibi bir dizi şeffaflık önlemi ile anlaşmazlıkların çözümünü de içeren bazı ayrıcalıklara kavuşturulabilir.

Ekonomi Bakanlığı koordinasyonunda Türkiye'nin ihracat ve yatırım promosyon stratejileri birarada düşünülerek, Türk özel sektörünü ABD eksenli değer zincirlerine entegre etmeyi hedefleyen yeni bir strateji geliştirilmelidir.

Söz konusu 'ABD ihracat stratejisi', Türkiye'nin rekabet gücüne sahip hizmet ve imalat sektörlerini merkeze almalı, Türk işadamlarının ABD piyasasındaki lojistik altyapı eksikliklerini giderecek, onları ABD'deki dağıtım mekanizmalarına eklemleyecek önlemler içermeli.

Türk ihracatını ABD ithalat kompozisyonuyla uyumlaştıracak, emek-yoğun mallardan sermaye ve teknoloji-yoğun mallara dönüştürecek bir ihracat stratejisine ihtiyaç var. Strateji çerçevesinde Türkiye'nin AB ile Gümrük Birliği sayesinde rekabet gücü kazandığı sektörlerdeki ticaret ve yatırımların artırılması amaçlanmalı.

Başarılı ortak girişimler arttırılı, özellikle de üçüncü ülke piyasalarına birlikte girmek özendirilmeli.

İlişkilerin sağlıklı bir şekilde genişletilmesi ve derinleştirilebilmesi için ABD ve Türkiye'nin uygulamakta olduğu ihracat stratejilerinin uyumlaştırılması için iki ülkenin ilgili ticaret ve ekonomi kurumları arasında istişareler başlatılmalı. Ortak projeler, kriterler ve hedefler yoluyla ticaret ve yatırımların artırılması için birlikte çalışılmalı.

Enerji, müteahhitlik, sağlık hizmetleri gibi sektörlerde ortak girişimlerin finansmanını artıracak teşvik programları düşünülmeli.

Türk iş dünyası, ABD piyasasına ABD'li şirketlerle birlikte girmeye yönelik yaratıcı stratejiler geliştirmeli. Ortak pazar araştırması, AR-GE yoluyla ABD tüketicisine hitap eden ürünler geliştirilmesi, yaratıcı pazarlama ve marka stratejisi yöntemleriyle Türk ürünlerinin rekabet gücü artırılmalı.

Belli başlı ABD liman ve şehirlerinde ortak lojistik ve yatırım-ticaret bilgi merkezleri kurulabilir.

Türk tedarik firmaları ile ABD;li çok uluslu şirketleri biraraya getirecek “networking" etkinlikleri ve senelik Türk-Amerikan CEO konferansları düzenlenmesi faydalı olacaktır.''

Boyner: ABD pazarı Türkiye için hayat memat meselesi

Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Boyner, Türkiye'nin AB hedefini her zaman siyasal olarak destekleyen ABD'nin, artık ekonomik açıdan da Türkiye'yi bir aday AB üyesi olarak, Transatlantik çerçevenin içinde görmeye başlamasının zamanının geldiğini belirtti.

TÜSİAD ile ABD Ticaret Odası koordinasyonunda, Washington merkezli Sidar Global Advisors tarafından hazırlanan ''Yeni Dönemde Türk-Amerikan İlişkileri: Daha Güçlü Bir Stratejik Ortaklık İçin Analiz ve Öneriler'' raporu, Ceylan Intercontinental Oteli'nde tanıtıldı.

Toplantıda konuşan Ümit Boyner, ABD'nin, TÜSİAD'ın yakından takip ettiği ve aktif olarak varlık gösterdiği öncelikli ülkelerden biri olduğunu söyledi.

2010 yılında, stratejik iş geliştirme birimi TÜSİAD International bünyesinde ABD Çalışma Grubu'nun kurulduğunu hatırlatan Boyner, tanıtımı yapılan raporun, Türk ve Amerikalı iş dünyası temsilcileri için bir rehber niteliği taşıyacağına ve yenilikçi bir tartışma ortamı yaratacağına işaret eti.

Türkiye ve ABD ikili ilişkilerinde başarılı sonuçlar vermeyen eski yöntemlerin bir kenara bırakılarak, yaratıcı stratejiler benimsenmesi gereğini vurgulayan Boyner, ''Türk ve ABD hükümetleri arasında uyumlu ihracat politikalarının uygulanması için çalışmalıyız.

Üçüncü ülke piyasalarına ortak yatırımların özendirilmesinin gerekli olduğunu düşünüyoruz. Enerji, inşaat, sağlık gibi sektörlerde finansman imkanlarının yaratılmasının ABD ve Türkiye arasındaki ilişkilerin geliştirilmesinde hayati nitelik taşıdığını düşünüyoruz'' diye konuştu.

Türkiye'nin dünya ekonomik ortamındaki en önemli ekonomik partnerinin AB olduğunu dile getiren Boyner, şunları kaydetti:

''AB ve ABD ise küresel düzende birbirlerinin en önemli ekonomik partnerleridir. Ufukta AB ile ABD arasında bir serbest ticaret anlaşması müzakere dönemi var.

Türkiye'nin AB hedefini her zaman siyasal olarak destekleyen ABD'nin, artık ekonomik açıdan da Türkiye'yi bir aday AB üyesi olarak, bu Transatlantik çerçevenin içinde görmeye başlamasının da zamanının geldiğini düşünüyoruz.

Sadece Gümrük Birliği temelinde, ABD ile Türkiye arasındaki dış ticaret rejiminin, gümrük tarifeleri ve kuralları ile, ABD ve AB arasındaki mevcut ticaret rejimi ile aynı olması gerektiğini düşündüğümüzün altını çizmek isterim. Bugün TÜSİAD-ABD Ticaret Odası işbirliğinde düzenlenen bu etkinliğin, ABD ve Türkiye arasındaki ekonomik ilişkilerin ikili, bölgesel ve global boyutuyla ele alınması açısından önemli bir fırsat yaratacağını düşünüyor, ilişkilerin yeniden yapılanmasında katkı sağlamasını umut ediyoruz.''

''2023 başarısının içinde yer almak istiyoruz''

ABD Ticaret Odası Avrupa-Avrasya Başkan Vekili Peter Rashish de, şöyle konuştu:

''Türkiye ile Amerika arasındaki ilişkiler, değişen küresel ve bölgesel şartları da yansıtıcı şekilde gelişmeli. Türkiye yabancı yatırım için Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Örgütü'ne (UNCTAD) göre yabancı yatırım için 15. en cazip ülke. Türk ekonomisindeki büyüme bizi çok etkiliyor.

Ekonomilerimizin yanı sıra küresel ticari konuları da tartışmamız gerekiyor. Amerikan şirketleri olarak, Türkiye'nin 2023'te dünyanın en büyük 10. büyük ekonomisi olma hedefinin ve başarısının içinde yer almak istiyoruz. Büyüyen Türk piyasasında Amerikan şirketleri için önemli yatırım imkanları var. Türk ve Amerikan şirketlerinin birbirlerini daha iyi tanımaya ihtiyacı var.''

''Türk-Amerikan şirketleri daha fazla ortaklık kurmalı''

TÜSİAD International ABD Çalışma Grubu Başkanı Adnan Nas da, çalışma grubunun, Başkan Obama'nın yeni açılımının ardından 2010 yılında kurulduğunu söyledi.

''Ekonomik ilişkileri geliştirmenin en iyi yolu Türk-Amerikan şirketlerinin daha fazla ortaklık kurmasından geçiyor'' diyen Nas, bu tür ortaklıkların geçmişte ciddi başarı hikayelerine dönüştüğüne dikkati çekti.

Nas, ''Türk-Amerikan şirketlerinin ortaklığı, Türkiye'nin ABD'ye ihracatını da artıracak, Türk şirketlerinin, Amerikan pazarının kendine özgü özellikleri nedeniyle ortaya çıkan dezavantajlardan kurtulmalarını sağlayacak. Amerikan şirketleri de, Türk ortaklarıyla, bölgedeki üçüncü ülkelerde önemli avantajlar kazanacak'' değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye'nin ihracatında önemli ağırlığı olan bölgelerdeki ekonomik krizlere ve risklere dikkati çeken Nas, ''ABD, üzerine yoğunlaşmamız gereken bir alan. Şimdiye kadar, 'AB bize yetiyor' anlayışı vardı. Ama artık ABD pazarı Türk özel sektörü için hayat-memat meselesi'' dedi.

Bu arada, konuşmaların ardından söz alan bazı Türk iş adamları ise, ABD'de iş yapmanın önündeki en büyük engellerden birinin vize sorunları olduğunu ve kimi zaman vize uygulamaları nedeniyle bu ülkede rekabet açısından ciddi sıkıntılar yaşadıklarını vurguladı.

Haber Kaynağı : Haber7.com

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner309

banner225

banner209