Çin'in dış ticaret açığı ne anlama geliyor

Çin Gümrük İdaresi, Çin'in Şubat ayında 31,4 milyar dolar dış ticaret açığı verdiğini açıklamıştı. Peki dünyanın ikinci büyük ekonomisi ve ihracat devi için bu ne anlama geliyor?

Çin'in dış ticaret açığı ne anlama geliyor

Dünyanın ikinci büyük ekonomisi ve ihracat devi Çin'in 1989'dan bu yana büyük oranda dış ticaret açığı vermesi ülkede kimilerine göre ''doğal'' olarak nitelendirilirken, kimilerine göre ise 2012 yılında ekonomi üzerinde baskı olacağı yönünde değerlendiriliyor.

Çin Gümrük İdaresi, Çin'in Şubat ayında 31,4 milyar dolar dış ticaret açığı verdiğini açıklamıştı. Bu rakamın, Çin'in 1989'dan bu yana verdiği en büyük dış ticaret açığı olduğu belirtilirken, izlenecek politikalar hususunda uzmanlar arasında görüş farklılığı bulunuyor.

Ülkede geçen yıldan bu yana ithalatın da artışı bu durumun sinyallerini vermeye başlamıştı.

Çin'de geçen yıl ihracat yüzde 20,3 oranında büyüdü ve 1,9 trilyon dolar olarak açıklandı. İthalat ise yüzde 24,9 büyüyerek, 1,74 trilyon dolar olmuştu.

Gümrük İdaresinden yapılan açıklamada Çin'in Ocak ve Şubat aylarının toplam dış ticaret hacminin 533 milyar dolar olduğu açıklanırken, yüzde 7,3 artış gösterdiği kaydedildi. Fakat hedef artışın yüzde 10 düzeyinde olması bekleniyordu.

Bu veriler yayımlanmadan önce Çin Ticaret Bakanı Çın Dıming, 2012'nin ilk iki ayı için dış ticaret hacmindeki büyümenin, hedeflenen yüzde 10 oranının altında kalsa da, yıl sonunda genel tabloda öngörülen hedefe ulaşacaklarını söylemişti.

Ancak hedeflenen büyüme oranının altında kalınmasının endişe verici olduğuna da işaret ediliyor.

Çinghua Üniversitesi Çin ve Dünya Ekonomileri Araştırma Merkezi yetkilisi Yüen Gangming, yaptığı açıklamada, "Dış ticaret rakamlarının beklentileri karşılamadığını ve bu durumun 2012'de ekonomi üzerinde büyük baskı oluşturduğunu" söyledi.

Fudan Üniversitesi İktisadi Bilimler Fakültesi Dekan Yardımcısı Sun Licien ise durumun kötümser olmayı gerektirecek bir unsur barındırmadığı görüşünü paylaşarak, "Artık arzın talebi karşılamakta zorlandığı bir ekonomi arka planında olunduğu dikkate alınacak olursa, dış ticaretin hedeflenenin dönem dönem altında kalması doğal olduğu kanısındayım" diye konuştu.

"Para politikasında esneklik en akıllıca hamle"

Çin İstatistik Kurumunun geçenlerde açıkladığı Çin'in diğer makro ekonomi verilerine göre, dış ticaretin yanısıra sanayi, inşaat ve gayrimenkul gibi sektörlerdeki artış hızının yüzde 10 düzeyinin altında kaldığı görülmüştü. Pekin Üniversitesi Ekonomi Araştırmaları Merkezinden Profesör Song Guoçing, "İçinde bulunulan durumda para politikasında esnekliğe gidilmesinin kötüye giden tablodan kurtulma adına en akıllıca hamle olacağını" belirtiyor.

Çin Merkez Bankasının hazırladığı raporda Şubat'ta serbest bırakılan kredi tutarının 710 milyar yüen (yaklaşık 200 milyar TL) olduğu ve Ocak ayına göre düşüş kaydettiği açıklandı.

Song, bu veriye ilişkin "Çin, krediler konusunda hassas ve tutucu bir çizgide ilerliyor. Esnekliğe sıcak bakmıyor ve kontrolü elden bırakmamakta kararlı. Fakat mevcut ekonomik tabloda, makro politikalarda biraz daha esnek olunmasına müsaade edilebilir diye düşünüyorum" dedi.

İç tüketim ve mevsimsel etki

Ülkede bu durumun gelişmesine en büyük etken olarak Çin yeni yılı tatili ve mevsimsel etki gibi nedenler söylense de bu duruma geçen yıl belirlenen 12. beş yıllık kalkınma planı çerçevesinde ihracata dayalı ekonomisini aynı zamanda iç tüketime yöneltme kararının etkisi görülüyor. Zira Çin ihracata dayalı ekonomisini çeşitlendirmek niyetiyle ülkenin geleceğinin belirlendiği kalkınma planları toplantısının 12.'sinde beş yıllık süreçte iç bölgeleri teşvik ve iç tüketime yöneltme hedeflerini açıklamıştı.

Hedeflenen politikalar çerçevesinde iç tüketimde belirgin bir artış görülmeye başlandı.

Ülkede geçen yıl tüketim mallarındaki perakende satışı yüzde 17,1 oranında artmış ve yüzde 18,39 trilyon yüene yükselmişti. Perakende satış kentlerde yüzde 17,2 oranında büyüdü ve 15,96 trilyon yüene ulaşırken, kırsal alanlarda yüzde 16,7 yükseldi ve 2,44 trilyon yüene ulaştı.

Ülkede lüks tüketimin hızla artarak Çin'in beklenenden önce lüks tüketim devi olup bu alanda da ithalatının artması, gelirler arasındaki dengesizliğin azaltılmaya çalışılıp "orta direğin" güçlendirilme hedefleri gibi unsurlar talebi artırmaya başlamış ve ocak ayının başından itibaren dış ticaret açığı sinyalleri gözlenmeye başlamıştı.

Bunlarla birlikte iş gücünün merkezi olarak görülen Çin'de işçi sıkıntısının artması, ham madde ve işgücü maliyetlerinin artması ihracatın azalmasına, hükümetin uyguladığı iç tüketim siyasetiyle de ithalatın artarak dış ticaret açığı vermesine sebeplerden biri gibi görülüyor.

Vergi iadesi ve AB'deki kriz

Bu etkenlerle birlikte ülkede tekstil ve benzeri kalemlerde ihracattaki vergi iadelerinde yüzde 16'lardan yüzde 11'lere düşüş, banka kredilerinin azaltılması gibi hususları bu durumu tetikleyen diğer nedenlerden.

Çinli üreticiler AB'deki borç krizi ve gelişmiş ekonomilerdeki sorunların mevcut ihracatı hali hazırda azalttığını, vergi iadelerindeki düşüşün de bu duruma ek bir ağırlık kazandırdığı görüşünde.

Ülkenin 2011 yılı ekonomik verilerine göre, dünyadaki en çok yabancı rezerve sahip ülkelerden olan Çin yıl sonunda 3,18 trilyon dolar rezervi olduğunu açıklamıştı.

Çin yüeninin hükümet politikalarına rağmen hızla değer kazanması beraberinde ucuz iş gücü ve üretim gibi ülkenin lokomotif unsurlarının cazibesini yitirmesine neden oluyor.

İş gücünün azalması, AB ve gelişmiş ülkelerdeki krizler ve buna benzer birçok etkenle birlikte ihracatın yavaşlaması Çin'de endüstriyel üretimi de yavaşlattı.

Ülkenin sanayi katma değeri 2011'de yüzde 13,9 oranında arttı ancak bir önceki yıla oranla yüzde 1,8 düşüş görüldü.

Haber Kaynağı : Haber7.com

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner309

banner225

banner209