Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından tarımsal sahalardaki yüzey ve yeraltı sularında nitrat kirliliğinin izlenmesi amacıyla alınan 20 mobil laboratuvarın hizmete girmesi dolayısıyla Bakanlığın kampüsünde bir tören düzenlendi.
Bakan Eker, burada yaptığı konuşmada, Türkiye'de gıda güvenliği konusunda yeni bir sistem başlatıldığını, bu kapsamda 102 yeni yönetmeliğin yayımlandığını, bunların hepsinin gıda güvenliği ile ilgili olduğunu söyledi.
Türkiye'de insanların yedikleri ve içtiklerinden emin oldukları, bunun tarladan sofraya bütün safhalarında titizlikle izlendiği, denetlendiği ve kontrol edildiği bir sistem kurulduğunu anlatan Eker, nitrat kirliliği için mobil laboratuvarların hizmete girmesine ilişkin projenin de bu zincirin de ilk halkası olduğunu ifade etti.
Bakan Eker, şöyle dedi:
''Nedir ilk halka? Tarımın yapıldığı topraktır. Toprağın üretime hazırlanması, eğer üretim, bitkisel üretim, zirai üretim, sulama yoluyla yapılacaksa o suyun sağlıklı olması, suyla, bitkiye dolayısıyla ürüne, dolayısıyla gıdaya herhangi bir zararlının bulaşmasını engellemek. Bugün sadece biz 20 mobil laboratuvarı uygulamaya koyuyoruz. Bugün biz Türkiye'de gıda güvenliğinin topraktan ve sudan başlayan ilk halkasının yerinde çağdaş yöntemlerle titizlikle incelendiği, irdeleneceği, araştırmanın yapılacağı bir sistemi hayata geçiriyoruz. Bu bakımdan önemli.''
Gıda güvenliğine çok önem verdiklerini vurgulayan Eker, bunu uygulamaya, hayata geçirdikleri projelerle, destekleme politikalarıyla, çıkarttıkları mevzuatla ve de yönetmeliklerle ortaya koyduklarını ifade etti.
AB'ye göre Türkiye'nin topraklarının nitratla daha az bulaşık olduğunu belirten Eker, yani Türkiye'nin topraklarının, suyunun daha temiz olduğunu, ancak kendilerinin gelecek için şimdiden tedbir aldıklarını kaydetti.
Daha önce yapılan çalışmalar hakkında da bilgi veren Eker, örneğin gübre desteğini toprak tahlili, analize şartına bağladıklarını ve çiftçiye toprak analizi için 2009'dan itibaren destek verdiklerini söyledi.
Bu şekilde çiftçinin toprağın neye ihtiyacı olduğunu tespit ettiğine ve toprağa fazla kimyasal madde yüklenmesinin engellendiğine işaret eden Eker, gıda güvenliğinde sadece bugün değil, önceki yıllarda birçok projeyi hayata geçirdiklerini bildirdi.
-Gıda güvenliği için başlatılan yeni sistem-
2012 yılı itibarıyla de yeni bir sistem başlattıklarını hatırlatan Eker, bu sistemin tarımın hayvancılığın bütün alanlarını, gıdanın bütün safhalarını bir zincir olarak ele aldığını belirtti.
Eker, gıda zincirinin bütün halkalarını titizlikle izlediklerini, takip ettiklerini, bunda da çok kararlı olduklarını söyledi.
Yeni sistemle izlenebilirlik getirdiklerine de dikkati çeken Eker, artık marketten alınan bir ürünün, Türkiye'nin hangi ilinden, hangi köyünden hangi çiftliğinden geldiğinin bilineceğini söyledi.
Bunun bir devrim olduğunu vurgulayan Eker, Türkiye'nin bugüne kadar böyle bir uygulamaya sahip olmadığını, ürünün kaynağının bilinmediğini ifade etti.
Yeni sistemle şeffaflık da getirdiklerine işaret eden Eker, ''Eskiden bir firmanın yanlış yaptığını, suç işlediğini tespit ediyorduk, ama o firmanın adını veremiyorduk, ilan edemiyorduk, topluma anlatamıyorduk. Hukuk sistemimiz buna müsait değildi, şimdi şeffaflık getirdik. Şimdi numune geldi, sağlıksız, gıda güvenliğine aykırı çıktı, o firmayı, o markayı, o ismi topluma anlatabileceğiz'' dedi.
Toplumun bütün kesimlerinin de buna katkı sağlaması gerektiğini vurgulayan Eker, artık üreticinin ürettiğinden, gıda sanayisinin, sanayiden, depolayıcının depoladığı üründen, satıcının, restoran, lokanta, kafe sahibinin da sattığı üründen sorumlu olacağını belirtti.
-20 mobil laboratuvar Türkiye geneline hizmet verecek-
Hizmete geçirilecek seyyar mobil laboratuvarların 20 tane olduğunu dile getiren Eker, bu laboratuvarların içinde hem toprak hem de su tahlili yapabilecek bütün alet ve edavatın, bütün imkanların bulunduğunu bildirdi.
Her mobil laboratuvarın 3-4 ili gezeceğini anlatan Eker, dolayısıyla 81 ilin tamamında bu 20 mobil aracın hizmet vereceğini, topraktan araziden sudan numune alacağını, aracın içeresinde inceleneceğini, bilgisayar ortamında sonuçların Bakanlığa anında gönderileceğini ifade etti.
Eğer Türkiye'nin herhangi bir bölgesinde, tarımda kullanılan toprakta veya suda nitratla ilgili ciddi bir parametre değişikliği tespit edilmişse, buna anında müdahale edileceğini ve ona dönük tedbirler geliştirileceğini anlatan Eker, ''İşte gıda güvenliğinin topraktan ve sudan, tarladan başladığı safhanını ilk halkası budur. Böylece nitrat suda varsa, o su arazinin sulanmasında kullanılıyorsa, bir meyve sebzenin üretiminde kullanılıyorsa o bitkiye, o ürüne geçer. Yani bu kadar bu meseleyi sıkı sıkı takip ediyoruz'' dedi.
-Tarım Reformu Genel Müdürü Gürsel Küsek-
Tarım Reformu Genel Müdürü Gürsel Küsek de AB'ye uyum sürecinde zorunlu olan nitrat direktifinin uygulanması kapsamında 20 mobil laboratuvar satın alındığını, projenin tüm Türkiye'yi kapsayan bir veri tabanını içerdiğini, gelen verileri sürekli değerlendireceklerini ve sonuçlarına göre tedbirler alacaklarını ifade etti.
Küsek, projenin içinde eğitim paketleri olan ve Türkiye'nin su kaynaklarının elektronik ortamda sürekli olarak gözlem altında tutulacağı büyük bir proje olduğunu sözlerine ekledi.
-Bakan Eker, mobil laboratuvar aracını sürdü-
Konuşmaların ardından Bakan Eker, mobil laboratuvarlarda incelemelerde bulundu ve bilgi aldı. 20 mobil laboratuvarı hizmet vereceği illere gönderildi. Bakan Eker de bu araçlardan birisini Bakanlık kampüsünde sürdü.
Gazetecilerin ''Bu aracı kullanmak için ehliyetiniz var mı?'' sorusuna Eker, ''Aracım var, sürücü belgem de var. Kamyonet de fark etmiyor, tüm araçların hepsini kullanabiliyorum'' yanıtını verdi.
Haber Kaynağı : Haber7.com