İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Tanıl Küçük, Fransız Senatosunun kararına işaret ederek, ''Bunu hem iki ülke ilişkileri hem de Fransa'nın öncülüğünü yaptığı değerler adına büyük bir kayıp olarak görmekteyiz. Bundan sonraki süreçte bizim yapmamız gereken, sağduyumuzu korumak ve mücadelemizi hukuk çerçevesinde devam ettirmektir'' dedi.
Küçük, İSO'nun Ocak ayı meclis toplantısında yaptığı konuşmada, 2010'dan sonra 2011'in de büyüme açısından başarılı bir yıl olduğunu, 2011'i yüzde 8'i aşan bir büyüme oranı ile kapatılacağını belirtti.
2012'ye yönelik beklentilerin temkinli olduğunu hatırlatan Küçük, ''Fakat hatırlanacak olursa, 2010 ve 2011'e girerken de, büyüme öngörüleri oldukça mütevazı oranlarda idi. Daha sonra bu oranların yukarı doğru revize edilmesi gerekti. 2012'de de benzer bir durum olabilir. Zira ekonomimizin büyüme potansiyeli yüksek ve son yıllardaki tabloya baktığımız zaman, kaynak girişi devam ettikçe büyümenin de devam ettiğini görüyoruz'' dedi.
Küçük, küresel ekonomide sermaye akışını radikal biçimde etkileyecek gelişmeler yaşanmaması halinde, 2012'de de öngörülenden yüksek bir büyüme elde edilmesinin, en azından öngörülen oranın gerçekleşmesinin muhtemel olduğunu kaydetti.
2012'nin, talebin yavaşlaması, faiz oranlarının artış eğilimine girmesi, kurlardaki yukarı doğru hareketin devam etmesi gibi üretimi olumsuz etkileyebilecek bazı riskler taşıdığına dikkati çeken Küçük, ''Büyümedeki başarıya rağmen, yüksek cari açık 2011'de de kırılganlık yaratmıştır. Yanı sıra 2011, ÜFE'de yüzde 13,33 ve TÜFE'de ise yüzde 10,45'lik artışlarla, enflasyonda çift haneyi gördüğümüz bir yıl olmuştur. Buralarda dikkati elden bırakmak gerekiyor'' diye konuştu.
Küçük, 2001 ve küresel kriz sonrasında, büyümenin tetikleyicisinin sanayi olduğunu vurgulayarak, önümüzdeki dönemde de sanayiye görev düşeceğini söyledi.
Bu kapsamda, sanayinin mücadelesine destek vermek, rekabet gücü ile ilgili sıkıntılarını hafifletecek adımları atmak gerektiğine işaret eden Küçük, şöyle devam etti:
''Rekabet gücü bağlamında, bizim yıllardır altını çizdiğimiz üzere temel talebimiz, kamu kaynaklı girdi maliyetlerini rekabet ettiğimiz ülkelerle eşit şartlara getirilmesidir. Bu anlamda da, enerji maliyetleri, istihdam üzerindeki vergi ve prim yükü, kayıt dışılık gibi sorunlar gündemimizde öncelikle yer almaktadır.''
Küçük, sanayinin büyük çoğunluğunun Marmara Bölgesi'nde yoğunlaştığını ifade ederek, şu görüşleri dile getirdi:
''Sanayimiz, İstanbul ve Anadolu'yu bütün olarak ele alan bir yaklaşımla, bir plan dahilinde yeniden yapılandırılması gerektiğini bizler de görüyor, kabul ediyoruz. İlkesel bir karşı çıkış içinde değiliz. Ancak, bu süreç çok iyi yönetilmeli, ortaya çıkacak, çıkabilecek ekonomik ve sosyal maliyetlerin karşılanması, muhtemel kayıpların telafisi konusunda hassasiyet gösterilmelidir. Mutlaka bazı destek mekanizmaları gündeme gelmeli, sanayicimiz mağdur edilmemelidir.''
-Fransız Senatosunun kararı-
Fransız Senatosunun kararına da değinen Küçük, şunları söyledi:
''Fransa senatosu 'soykırım inkarına ceza' yasasını onayladı. Bunu hem iki ülke ilişkileri hem de Fransa'nın öncülüğünü yaptığı değerler adına büyük bir kayıp olarak görmekteyiz. Ben, TOBB'daki görevim nedeniyle, 2006 yılında ve Senatodaki oylama dahil olmak üzere bu son gelişmelerde de Fransa'da idim. İzlenimim, Fransa'nın bunu tamamen bir seçim malzemesi olarak kullandığı yönündedir. Bu tercih, tarih önünde Fransa'yı sıkıntılı bir duruma sokacaktır. Bundan sonraki süreçte bizim yapmamız gereken, sağduyumuzu korumak ve mücadelemizi hukuk çerçevesinde devam ettirmektir.''
Haber Kaynağı : Haber7.com
