Mızrak çuvala sığmadı ve Bakan Çağlayan itiraf etti Rahatsızız

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, 2011 yılı ithalat rakamlarını değerlendirirken, ilk defa ithalatın kırdığı "rekor"dan bahsetti ve durumdan hoşnut olmadıklarını ifade etti.

Mızrak çuvala sığmadı ve Bakan Çağlayan itiraf etti Rahatsızız
 Çağlayan ayrıca, devamlı olarak "ithalatın rekor artışına" dikkat çekip uyaranlara, "İthalattan bahsedilmediğini söyleyenlere şunu ifade etmek istiyorum ki, madem ithalattan bahsedilmiyor, o zaman neden Haziran ayından beri ithalatı azaltıcı önlemler alınıyor?" demekle yetindi.

Artış tehdit haline mi geldi?

Bugüne kadar uygulanan "tüketime dayalı" modelle büyümede ve ihracatta kırılan rekorlardan bahseden hükümet cenahından, ilk defa ithalattaki rekora dair bir açıklama geldi. İthalattaki rekorla ilgili olarak konuşan Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, "İhracatımız rekor kırdığı için ne kadar mutluysak, ithalatımızın kırdığı rekordan da o kadar rahatsızız" diyerek yaklaşmakta olan tehlikeyi teyit etmiş oldu.

Kendi partisiyle çelişti

Geçen sene Türkiye'de 14.3 milyon cep telefonuna 1 milyar 744 milyon dolar ödendiğini belirten Çağlayan, "Bunu söylerken insanlara 'gidip telefon almayın' demiyorum. Sesli düşünüyorum; Biz 11 ayda bir kez cep telefonu değiştirecek kadar zengin bir ülke miyiz? Bu kadar harcama zenginliğimizi mi gösteriyor?" açıklamasıyla, tüketimin artmasını gelişmişlik göstergesi sayan AKP iktidarının anlayışıyla da çelişmiş oldu.

Ekonomi Bakanı Çağlayan, ''İhracatımız rekor kırdığı için ne kadar mutluysak, ithalatımızın kırdığı rekordan da o kadar rahatsızız" diyerek ithalattaki rekoru ilk kez dile getirdi. Geçen yıl Türkiye'ye gelen 14.3 milyon cep telefonuna 1 milyar 744 milyon dolar ödenmesini değerlendiren Çağlayan "Biz 11 ayda bir kez cep telefonu değiştirecek kadar zengin bir ülke miyiz?" derken, bu sözleriyle hükümetin "tüketime dayalı büyüme" modeliyle de çelişmiş oldu.

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, 2011 yılı ithalat rakamlarını değerlendirdiği basın toplantısında, Türkiye'nin 2011'de ithalatının yüzde 29.8 yükseldiğini, bu artış hızının ihracat artış hızından (yüzde 18.5) yüksek olduğu için kimseyi memnun etmesinin mümkün olmadığını dile getirdi. Çağlayan, ithalatın 2011'de 240.8 milyar dolara ulaşmasının 5 ana nedeni bulunduğunu, bunların iç ve dış talebin hızlı artışı, emtia fiyatlarında sert yükseliş, TL'nin aşırı değerli oluşu ve üretim yapısı olduğunu söyledi.

İthalatın rekor kırdığını belirten Çağlayan, "Ama ben devlet olarak ithalata yasak getiremem" dedi. Çağlayan, asıl sorunun TL'nin değerli olmasının sebep olduğu komplikasyon olduğunu ve sorunun ihracat değil, ithalat üzerindeki etkiden kaynaklandığını söyledi.

Zafer Çağlayan, "İthalattan bahsedilmediğini söyleyenlere bir kez daha şunu ifade etmek istiyorum ki, madem ithalattan bahsedilmiyor, o zaman neden Haziran ayından beri ithalatı azaltıcı önlemler alınıyor? İhracatımız rekor kırdığı için ne kadar mutluysak, ithalatımızın kırdığı rekordan da o kadar rahatsızız ve bu konuda da çok ciddi ve somut çalışmalar yapıyoruz" diye konuştu.

Geçen yıl Türkiye'nin ithalatının 173.1 milyar dolarlık bölümünün yüzde 71.9'u (enerji dahil) ara malları, 37.3 milyar dolarlık bölümünün yüzde 15.5'inin yatırım malları, 29.7 milyar dolarlık kısmın yüzde 12.3'ünün tüketim mallarından meydana geldiğini anlattı. Çağlayan, en çok ithalat yapılan ilk 10 ülkeyi Rusya, Almanya, Çin, ABD, İtalya, İran, Fransa, Hindistan, Güney Kore ve İspanya olarak sıralayarak, bu 10 ülkenin toplam ithalat içindeki payının ise 138.9 milyar dolarla, yüzde 58 olduğunu kaydetti.

Türkiye'de üretilebilen malların ithalatı sorun

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, geçen yıl Türkiye'ye 14.3 milyon cep telefonu geldiğini ve bunlara 1 milyar 744 milyon dolar ödendiğini belirterek, "Ben bunu söylerken insanlara 'gidip telefon almayın' demiyorum, zaten diyemem. Ama sesli düşünüyorum; Biz 11 ayda bir kez cep telefonu değiştirecek kadar zengin bir ülke miyiz? Bu kadar harcama zenginliğimizi mi gösteriyor?" dedi.

Çağlayan, ithalatın yapısına bakıldığında, Türkiye'de üretimi hiç olmayan veya çok az olan mallar ile Türkiye'de üretilen ancak talebi tam olarak karşılamayan mallar bulunduğunu kaydetti. Bu iki kalemin, ithalatın yüzde 84'ünü oluşturduğunu, yani her 100 dolarlık ithalatın 42 dolarının, hammadde açısından Türkiye'de üretimi hiç olmayan ya da çok az olan ürünlerden, diğer 42 dolarının da üretimi yetersiz olan ara ve nihai ürünlerden oluştuğunu anlatan Çağlayan, Türkiye'de yeteri kadar üretilebildiği halde ithal edilen malların toplamın yüzde 16'sını oluşturduğunu belirtti.

Üreticilerin ARGE ve ÜRGE'ye yatırım yapmadıkça, marka oluşturmadıkça veya markalarına yatırım yapmadıkça, kaliteli üretimi bir ilke haline getirmedikçe, devletin yapacaklarının sınırlı kalacağını dile getiren Çağlayan, Türkiye'de üretilebildiği halde ithal edilen ürünlere de değindi. 465 milyon dolar değerinde buzdolabı ve soğutucu, 172 milyon dolar değerinde çamaşır makinesi ithal edildiğini söyleyen Çağlayan, "Bu ithalatı, beyaz eşya sektöründe Avrupa'da yüzde 20'ye yakın paya sahip Türkiye yapıyor. İngiltere'de İtalya'da, Litvanya'da bizim ürünlerimiz aranırken, biz gidip onların ürünlerini alıyoruz. Sadece 2011'de 871 milyon dolarlık ayakkabı ithal ettik. Yazık değil mi bu paraya? 2011'de 194 milyon dolarlık halı, 123 milyon dolar değerinde cam bardak ve eşya, 43 milyon dolar şemsiye, 65 milyon dolarlık ayna, 254 milyon dolarlık gömlek, 74 milyon dolarlık sabun, 95 milyon dolarlık çarşaf ve perde gibi mefruşat ürünü, 578 milyon dolarlık mobilya, 400 milyon dolar civarında lamba ve aydınlatma aracı, 461 milyon dolar deri bavul, kemer ve giyim ürünü ithal ettik." diye konuştu.

SİVİL HABER

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner309

banner225

banner209