Edinilen bilgiye göre, Sandal Bedesteni'nde bulunan 80 esnafa, 2012 yılının sonlarında çıkmaları yönünde tebligat gönderildi. Yapılan görüşmelerin ardından Vakıflar Genel Müdürlüğü, esnafların iş yerlerini bugüne kadar boşaltmasını istedi. Bu duruma tepki gösteren esnaflar dün kendilerini dükkanlarına kilitledi. Dün akşam saatlerinde Kapalı Çarşı'ya çok sayıda polis ekibi geldi. Esnaflar polis zoruyla dükkanlarını boşalttı. Bugün Sandal Bedesteni'nde tahliye vardı. Eşyalar kamyonlara konularak depolara götürüldü.

Dükkanlarından atılmalarına tepki gösteren esnaflar Bedesten kapısında eylem yaptı. 25 yıldır Sandal Bedesteni'nde esnaflık yaptığını belirten Hayrettin Öztürk, "Bir rüya görmüş gibiyim. Biz ne yaptıysak, Vakıfların dediği oluyor. Çek var, senet var. Mal aldık, malı nasıl eriteceğiz? Şaşırmış durumdayız." diye konuştu.

'TARİHİ ESER ÇELİK KAPIMIZI KIRDILAR'

Sandal Bedesteni Koruma, Kalkınma ve Yardımlaşma Derneği temsilcisi Murat Çetin, "Bu tarihi eser çelik kapımızı kırdılar. Kompresörle patlattılar. İçindeki arkadaşlarımız mallarını topluyor. Bu bizim tamamen tahliye olduğumuz anlamına gelmez. Süreç devam ediyor. Protestolarımızı devam ettireceğiz. Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından bize haksızlık yapıldı." ifadelerini kullandı.

Çetin şöyle devam etti: "Burası onarım karşılığı uzun süreli kiralama modeliyle yatırım kapsamına alındığı zaman ardı sıra ihaleye çıkarıldı. Vakıflar Genel Müdürlüğü hile ve kötü niyetle bizi borçlu duruma soktu. İhale aşamasında Rıza Sarraf denen kişinin adı defalarca geçti. Sandal Bedesteni'nin kuzey kapısının ayaklı borsaya açılmasından ötürü, daha önce kendisinin de Kapalı Çarşı'da büyük bir yer kiralamak istediğini biliyorduk. Bundan ötürü Sandal Bedesteni bin 870 metrekare. 500 metrekare kullanım alanı vardır. Buraya göz dikilmiştir. Burası 80 esnaftan alınıp, bir kişiye verilmek isteniyor. Bunu ihale usulü yapmışlardır."

'VAKIFLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ'NDE PARALEL BİR GRUP VAR'

"Reza Zarrab iddiasını neye dayandırıyorsunuz?" sorusuna Çetin, "İhale aşamasında bu kişinin ismi defalarca geçti. Esnaf arkadaşlarımız da biliyor. Fakat ihaleyi alan kişinin biz bir tampon olduğunu düşünüyoruz. Vakıflar Genel Müdürlüğü'nde paralel bir grup var. Birinci Taksim Bölge Müdürlüğü'nde çöreklenmiş bir grup var. Bunlar hile ve kötü niyetle 80 arkadaşımızın hakkını hukukunu görmezden geliyor. Nedense yetkililerimiz de bunu görmezden geliyor. Biz sonuna kadar hakkımızı arayacağız." cevabını verdi.

'İSTANBUL'UN KİMLİĞİ İLE BÖYLE OYNANMAMALIDIR'

"Kapalı Çarşı'yı Kapalı Çarşı yapan içindeki küçük esnaftır." diyen CHP İstanbul milletvekili adayı Cem Tüzün, "Buradan esnafı uzaklaştırıp, yerine uluslar arası bağlantıları olan büyük sermaye gruplarının Kapalı Çarşı'ya el koymasına sağlarsanız, abidik kubudik AVM'lerden farkınız kalmaz. İstanbul'un kimliği ile böyle oynanmamalıdır." şeklinde konuştu.

GÖZYAŞLARINI TUTAMADI

İş yerlerinden tahliye edilmesi sebebiyle gözyaşlarını tutamayan Erman İpço, "Kapıya dayandığımızda polis kapıyı patlatacağını söyledi. 'Kaçın' dediler. Biz de 'kaçmıyoruz' dedik. Bismillah sesleriyle kapıya dayandık. 'Burası Osmanlı'nın mirasıdır, ecdadın mirasıdır, yıkamazsınız' dedik. Ama patlattılar. Bizi geriye uçurdular. Bu ne demek?" dedi.