Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim, ülke futbolunun iyiye gitmediğini ve bunu düzeltmek için önemli çalışmalar yapılması gerektiğini söyledi. Haliç Kongre Merkezi’nde yapılan 23. Uluslararası Antrenör Gelişim Semineri’nin son oturumunda, “Futbolumuz ve geleceği” konulu bir konuşma yapan Terim, çarpıcı tespitlerde bulundu. Türk futbolunun bugünkü halini ‘Durumumuz vahim, kavga değil çözüm zamanı’ diye özetleyen tecrübeli teknik adam, 1 yıldan bu yana yaptığı geniş çaplı araştırmanın verilerini ve çözüm önerilerini anlattı. İşte Terim’in açıklamalarından öne çıkan önemli başlıklar...
Beni idmanda kovdular. TFF ile ilk görüşmem, danışmanlık yapmak üzereydi. Galatasaray’la olan atılım projesi nedeniyle uzun süreli teklifi reddetmiştim. Ancak yaşanan süreci biliyorsunuz. Takımımla birlikte idmandayken, görevime son verildi. 3 gün önce basın toplantısında ‘kovsalar da gitmem’ demiştim. Fakat ondan sonra beni kovdular. Ardından TFF, bana şu andaki görevi teklif etti. Ben bu görevi 2-3 maç kazanıp kaybetmek için almadım. Kötüye giden ülke futbolunu düzeltmek için kabul ettim. Aksi takdirde bu görevi kabul etmezdim.
Lippi’yi bile dinleyen olmadı. Antalya’da her iki sezonda bir teknik adam semineri yapıyoruz ve önemli hocaların görüşlerine başvuruyoruz. Geçtiğimiz senelerde Marcelo Lippi’yi getirdik. Fakat kendisi konuşurken katılımcıların yarısı salonda sigara ve kahve içiyordu. Demek ki Lippi’nin kendilerine bir katkısının olacağını düşünmüyorlar. İki yılda iki gün arkadaşlar ama buna bile sabrımız yok. Federasyon isterse, buraya katılmayan teknik adamlara lisans vermez. Mazeretsiz gelmeyenler var. Ancak benim ricam, bilgiyi nerede bulursanız bulun, alın.
Ülke futbolu iyiye gitmiyor. Ülke futbolu maalesef iyiye gitmiyor, her platformda da bunu görüyoruz. Şu anda gitmekten ya da gönderilmekten çekinmeyen biri olarak gerçekleri söylemek için karşınızdayım. Manzara kelimelerle tarif edilemeyecek kadar vahim. Eğer kulüplerimiz birer ticari şirket olsaydı birkaçının dışında tamamı iflasını açıklardı. Hiçbir şekilde yanlış harcamaların hesabı sorulmuyor. Almanya’yı yenmeyi planlıyoruz. Almanya’nın 2060 planı var. Bizim bırakın 2060 yılı için planımızı, 2015-16 sezonu için stratejik bir planımız yok!
FIFA’daki dosyalarımız kabarıyor. 2014/15 sezonunda UEFA lisansı almaya hak kazanan takımların sayısında ciddi bir düşüş var. PTT 1. Lig’deki hiçbir kulübün UEFA lisansı bulunmamakta. Hiçbirinin başvurusu da yok. Türkiye Kupası’nı kazanırlarsa kupaya gidemeyecekler. Bu ligden sadece 9 kulübün ulusal kulüp lisansı mevcut. FIFA’daki uyuşmazlık dosyalarımızın sayısı 600’ü aşmış. Makedonya ve Bulgaristan’ı geçmişiz. Gözümüz aydın!
Messi, Türkiye’de olsa cüce derdik. Messi’nin çocukluğu eğer bizim ülkemizde geçseydi önce, bu çelimsiz derdik. Yarıştığı yaş kategorisinde yaşı küçültülmüş ve gelişmiş fizikli rakipleri tarafından da bir hayli hırpalanırdı. Yapamadığı uygulamalar nedeniyle belki de cüce derdik, dalga geçerdik. Yok olmasına sebep olurduk ya da yeteneği nedeniyle medya tarafından ve etrafı tarafından göklere çıkarılıp, televizyonlarda dolaştırılıp anası babası, mahallenin bakkalı televizyon programlarına katılırdı. O yaşta bu yükü taşıyamayıp kaybolur giderdi.
Yeni kural en çok bana zarar verecek. Yeni yabancı kuralından en çok olumsuz etkilenecek benim. Fakat ülkenin geleceği için bunu göğüslemeye hazırım. Bu karar futbolumuzun değerinin üstündeki rakamları, reel değerlere çekilmesine katkı sağlayacak. Bunu sağlamalı ki futbolcu ihraç edebilelim, antrenör ihraç edebilelim. Alınacak karar kulüp takımlarının Avrupa’da daha başarılı olabilmesinin yolunu açacak. Kulüp altyapılarından daha çok genç yeteneğin yarışma ortamına taşınmasına katkı sağlayacak. Benim için karar yabancı sayısı değil, yerli oyuncunun sayısı ve durumu kararıdır.
TFF yönetimi sürekli tehdit altında. Devletin futbola destek olması çok önemli, olmalı da, ancak siyaset futbola karışmamalı, politika futbola girmemeli, ne kulüplere, ne federasyona ne de tribüne siyaset ve politika sirayet etmemeli. Bunu sporumuz için temin etmeliyiz. TFF yönetimini devamlı tehdit altında tutan, hareket alanını kısıtlayan, genel kurul yapısı süratle düzeltilmelidir. TFF Genel Kurulu’nda futbolcu, antrenör ve hakemlerin temsiliyeti de uygun sayılara yükseltilmeli.
Avrupa’da bir tek Arda var
Türkiye’de yetişip Avrupa’nın önemli liglerinde bir tek Arda Turan’ın top koşturduğunu hatırlatan Fatih Terim, bu sayının artması gerektiğini söyledi. Dünyadaki milli takımların incelediğinde çok sayıda oyuncunun İngiltere, Almanya, Fransa, İtalya ve İspanya’da forma giydiğini belirten deneyimli teknik adam, “Biz kısır dönemlerde bile 2000’li yıllarda birçok oyuncuyu Avrupa’ya gönderdik. Şimdi ise bu liglerde sadece 1 futbolcumuz var; Arda. Bizden yetişip oynayan ikinci isim yok. Onu da yakında getiririz zaten. Tutmayız orada. Bizim daha fazlasını göndermemiz gerekirken, onu da geri çağırıyoruz.” ifadelerini kullandı.
SİVİL HABER
Güncelleme Tarihi: 08 Ocak 2015, 03:24