Karadeniz üzerinde ikaz edilen pilot, kargosundan emin olduğu için yoluna devam etmişti. Esenboğa'ya inmesi istenince de itiraz etmedi.
Buna rağmen, F-16'lar eşliğinde inişe zorlanmasının bir anlamı olmalı! İlk akla gelen, hava sahamızda egemenlik hakkımızı kullanabildiğimizdir! İhbar doğru çıkmadığına göre, Rusya'ya karşı bayağı bir zor duruma düşürüldük.
Belki de istenen buydu. Uludere'de 34 sivil vatandaş ile ilgili verilen ihbar için de aynı şeyleri yaşamadık mı?
İnsansız uçaklarla toplanan ve değerlendirildikten sonra bize verilen istihbarat üzerine, kendi vatandaşlarımızı bombalayıp öldürmüştük!.. İstihbaratı veren CIA, ne hükümetten ne de ölenlerin ailelerinden özür diledi.
Tam aksine ABD'li yetkililer, TSK'yı daha da zor durumda bırakacak açıklamalar yaptılar. Suriye ile aramızı iyice açmak için ellerinden geleni yapıyorlar! Şimdi de Rusya ile aramızı açıyorlar.
Putin, programlanmış ziyaretini indirilen uçak olayı nedeniyle ertelemiş. Suriye de misilleme olarak, Türk sivil uçaklarına hava sahasını kapatmaya karar vermiş!..(1) Belki Rusya daha etkili bir misilleme yapacaktır.
Ham petrol ithalatımızın yüzde 13'ünü Rusya'dan yapıyoruz, yüzde 51'ini ise İran'dan. Petrol ve doğalgaz ithalatımızın yarıdan fazlasını bu iki ülkeden alıyoruz. Rusya ve İran, Çin ile aynı ittifakta yer almaktadır. Kara kışta doğalgaz vanalarını kıstıklarını bir düşünün!..
Hükümetten yapılan son açıklama da oldukça ilginç. Güya indirilen Suriye uçağında 17 Rus ajanı varmış. Diplomatik pasaport taşıdıkları için de sorgulanamamışlar. Ama Suriye'de muhaliflerin yanında çarpışan Çeçenleri tespit etmek üzere görevlendirildikleri anlaşılmış! Rus ajanlar, bunu itiraf etmediğine göre, onların bu amaçla Suriye'ye gittiğini bizimkiler nasıl anlamış?..
Resmi verilere göre, “Elektrik enerjisi üretiminde doğalgaza dayalı kurulu gücümüz 14.576 MW olup bu değer toplam kurulu gücümüzün 32,7'sini karşılamaktadır.”(2) Doğalgaz musluklarının kış aylarında kısılması halinde, elektrik ihtiyacımızı da karşılayabilecek durumda olmadığımızdan beklenmedik şekilde olumsuz yönde etkileneceğimiz kesin!..
Devletlerarası ilişkilerde “misilleme” var ve buna karşı hiç bir önlem alma şansımız kalmamış!.. Durup dururken insanın başını belaya sokması buna denir işte. İktidar, Amerika'ya yaranacak diye 75 milyon vatandaşı kış kıyamette buzların üzerine atıyor!..
Rusya'nın Akdeniz'deki tek askeri üssü Suriye'dedir. Bu üsse zaten her zaman askeri uçakları ile askeri malzemeler gönderebilir. Buna değil Türkiye, hiç bir ülkenin itirazı olamaz. Elinde bu olanak varken, Suriye'ye sivil uçakla askeri malzeme taşımak akıl karı mıdır?
Rusya gibi diplomaside deneyimli bir devletin bu kadar basit bir iş için böylesine fahiş bir hata yapması beklenemez! İşe bu tarafından bakıldığı zaman, ihbara şüpheyle yaklaşmak gerekirdi.
Anlaşılan Dışişlerimiz bu olayda da yine devre dışı bırakılmıştır. Belli ki, ABD Suriye ile geri dönülmesi çok zor olacak şekilde aramızı açmayı amaçlamıştır. Bu nedenle de yanlış bir istihbaratla başımıza bela açmıştır. Nitekim, bu olay üzerine Suriye de Türk sivil uçaklarına hava sahasını kapatmıştır.
Amerika'nın BOP'nin hayata geçirilmesi için verdiği görevi yapmak zorunda mıyız?.. Onların yerine dolu dizgin bu anlamsız savaşa doğru koşturuluyoruz!..
Malatya Kürecik'te kurulan füze savunma sistemlerinin de İran ve Rusya'ya karşı kurulduğunu hesaba katarsak, bu iki ülkeden esaslı bir misilleme beklemek çok da sürpriz olmasa gerekir. Bir taraftan petrol ve doğalgaza zam üstüne zam yapan hükümetimiz, bir de böyle bir kısıntı ile karşılaşırsa ne yapacak çok merak ederim.
Asıl zor durumda olan ise “iki kişiden biri”dir... Aşağı tükürse sakal, yukarısı bıyığıdır!..
Oslo'da PKK'ya verilen sözlerin adım adım hayata geçtiğini görüyoruz. 13 büyükşehir kurulması özerkliğin ilk adımıdır. BDP'nin bu tasarıyı düğün dernekle karşılamasından durum bellidir. Asıl ilginç olan Kılıçdaroğlu'nun da bu projeye destek vermiş olmasıdır.
Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı'nın ulusal hukukumuzun üstünde olduğunu anımsatması ve düzenlemenin buna göre yapılmasını istemesi anlamlıdır. Zaten daha önce de Anayasa Komisyonu'ndaki CHP'li üyelerden yeni anayasa maddeleri yapılırken, Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı'nın ruhunu anayasaya yansıtmalarını talep etmişti. Bu şartın çekince konulan maddelerinin tümünü imzalama sözü de veren Kılıçdaroğlu'nu bu oyunda karşı tarafın adamı olarak kabul etmek lazımdır.
İktidar ve muhalefetin bu konuda birlikte hareket etmesi ile BDP Kongresinde Atatürk posteri yerine Abdullah Öcalan'ın posterinin asılmasına hiç şaşırmamak gerekir!..
Av. Cemil Can
DİPNOTLAR:
//www.enerji.gov.tr/index.php?dil=tr&sf=webpages&b=dogalgaz&bn=221&hn=&nm=384&id=40694
//www.hurriyet.com.tr/planet/21693282.asp
haber: Abdullah Gözaydın
SİVİL HABER