Çelik'ten Kılıçdaroğlu'na Büyükanıt yanıtı

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, 12 Eylül iddianamesinin hazırlanarak kabul edildiğini anımsatarak, "28 Şubat süreci bir gestapo dönemiydi.

Çelik'ten Kılıçdaroğlu'na Büyükanıt yanıtı
 Manevi işkencelerin yapıldığı bir dönemdi. 28 Şubatta kimseye silahlar doğrulmadı ancak Sincan’da yürütülen tanklar milletin iradesinin üzerinden yürütüldü. Bunlar unutmaya terk edilmemelidir. 27 Nisan bildirisi de buna dâhildir" dedi. Çelik, eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un Yüce Divan’da değil, şu anda yargılandığı mahkemede yargılanması gerektiğini söyledi.

AKP Genel Başkan Yardımcısı Çelik, AKP Genel Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin konuları değerlendirerek ve gazetecilerin sorularını yanıtladı. Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi 12 Eylül darbesine ilişkin hazırlanan iddianameyi kabul ettiğini anımsatan Çelik, referandum sürecinde tüm darbecilerin yargılanacağını söylediklerini belirtti. Çelik, sözlerine şöyle devam etti:


"Başta darbenin lideri olan Sayın Kenan Evren olmak üzere 12 Eylülcülerin yargılanması süreci başladı. Yassıada duruşmaları bizim tarihimizdeki utanç sayfalarından birisidir. 60 darbesini halk yargıladı. Halkın vicdan mahkemesi o darbeyi yapan insanları da mahkûm etti ve onlar hala lanetlenen insanlardır. Başta Cemal Gürsel olmak üzere darbenin faillerinin hepsinin tüm kamu kurumlarından ve yer isimlerinden adlarının silinmesi gerekiyor. Bu da Türkiye’nin darbelerle hesaplaşmasının aslında bir gereğidir. Bu da zaman içerisinde yapılacaktır. 12 Eylülcüler için de aynı şey söz konusu olmalıdır, 12 Mart muhtırasını verenler içind e bu böyle olmalıdır, 28 Şubat post modern darbesini yapanlar için de, 27 Nisan e-muhtırasının failleriyle ilgili bu böyle olmalıdır."

-BÜTÜN PİNOCHET’LER HESAP VERMELİ-

Son dönemde darbecilik-teröristlik tartışmalarının yapıldığını kaydeden Çelik, "Sanki darbecilik teröristlikten çok daha şerefli bir şeymiş gibi sanki bu daha asil bir suçmuş gibi bir tartışılıyor. Bunu da ibretle ve hayretle izliyoruz" dedi. Teröristlerin cebir ve şiddet kullanarak anayasal düzenini değiştirme amacı güttüğünü, bunu da karanlık güçlerden temin edilen silahla gerçekleştirdiklerini belirten Çelik, darbecilerin de ülkenin yönetimine halkın vergilerinden alınan silahla el koyduklarını belirtti. Çelik şu değerlendirmelerde bulundu:

"Türkiye’deki bütün darbecilerde teşebbüs edenlerde bir şekilde darbenin alt yapısını hazırlamaya çalışanlarda ölüm döşeğinde olsalar bile yargılanmalıdırlar ibreti alem için bu böyle olmalı. Bizim kimseyle kan kin davamız yoktur şahıslarla bir derdimiz yoktur prensipler çerçevesinde meseleye bakıyoruz. Darbe söylentisi muhtıralar andıçlar biçim dünyamızdan hafızamızdan çıkmalıdır. Yassıada işkencehanelerinin hesabı sorulacaktır. Bütün Pinochet’ler hesap vermelidir. Bu 28 Şubat içinde yapılmalıdır. Bir gestapo dönemiydi, manevi işkencelerin yapıldığı bir dönemdi. 28 Şubatta kimseye silahlar doğrulmadı ancak Sincan’da yürütülen tankları milletin iradesinin üzerinden yürütüldü. Bunlar unutmaya terk edilmemelidir. 27 Nisan bildirisi de buna dâhildir"

-GÜNÜN BİRİNDE DE BUNLARIN DA HESABI SORULACAKTIR-

"Kılıçdaroğlu’nun Genelkurmay eski Başkanı emekli Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ın yargılanmamasına yaptığı eleştiriyi de anımsatan Çelik, hükümetlerin yargılama makamı olmadığını, kimseyi yargıladıklarını ifade ederek, "İnanıyorum ki günün birinde de bunların da hesabı sorulacaktır. 28 Şubat sürecinde Türkiye’de bir rezillik sergilendi. Telekızların uyuşturucu baronların zamparaların irticanın bir aleti olarak ortaya sunulduğu bir dönemdi. Medya bu işlerin aleti oldu. Bütün bunlar hala kayıtlarımızda mevcuttur, hafızamızda tazeliğini muhafaza etmektedir. Herkes bu konuyla ilgili kafasını netleştirmelidir. Yargılamaları biz sıraya koymadık bu ülkenin adaleti var" değerlendirmesinde bulundu. CHP’lilerin Meclis Başkanlığı’na dokunulmazlık dilekçesi sunmasını ölen Kuzey Kore liderinin cenaze törenine benzeten ve fezlekenin fazla abartıldığını savunan Çelik, Kılıçdaroğlu’nun genel başkanlığı döneminde ilk kez fezleke hazırlanmadığını kaydetti. Başbakan Erdoğan, İdris Naim Şahin, Ömer Dinçer, İsmet Yılmaz hakkında da fezleke hazırlandığını belirten Çelik, Kılıçdaroğlu’na karşı CHP içinde yoğun muhalefet olduğunu ve bu fezleke ile mağdur rollerini oynadığını iddia etti. Çelik "O duymuş ki insanlar cezaevine girince dönüp başbakan oluyor. Sayın Kılıçdaroğlu herkes cezaevine girince başbakan olmuyor" dedi.

-ŞU ANDA YARGILANDIĞI YERDE YARGILANMALI-

Çelik, gazetecilerin eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un tutuklanmasına ilişkin sorularını cevapladı. Bir gazetecinin "Başbuğ’un tutuklanmasıyla ilgili davaya parti olarak siz de dâhilsiniz. Sizce Başbuğ Yüce Divan’da mı yoksa özel yetkili mahkemede mi yargılanmalı?" yönündeki sorusuna Çelik, Başbuğ’un işlediği suçun askeri bir suç olmadığını bu nedenle Yüce Divan’da yargılanmasının doğru olmayacağını dile getirdi. Çelik, sözlerine şöyle devam etti:

"Andıç hazırlamak 42 adet internet sitesi oluşturup kirli propaganda yapmak ve yaptırmak bu haberlerle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı parti kapatma davası açacak. Mesleki suç diyeceksiniz. Darbeye teşebbüs etmek zemin hazırlamak meşru hükümeti iskat ve ilga ile ortadan kaldırmaya çalışmak bunun neresi askeri suç mesleki suç. Mesleki suçla ilgili Yüce Divana gidersiniz bu bir askeri suç değil. Sivil mahkemelerde yargılanırsınız doğru olan budur. Bu konuyla ilgili dosya hazırlayan savcılar sizden bizden daha fazla vakıftır. Tutuklu mu tutuksuz mu yargılansın. Yüce Divan mı özel yetkili mahkemede yargılanmalıdır. Bunu hakimler savcılar daha iyi bilir. Takım tutar gibi olunca işin içinden çıkamıyoruz. Adil yargılanma hakkıdır. Ben Bağbuğ’un Yüce Divanda değil şu anda yargılandığı yerde yargılanması gerektiğini düşünüyorum.

-CUMHURBAŞKANLIĞI SÜRESİNDE KRİZ ÇIKMAZ-

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün görev süresine ilişkin yasa değişikliğinin CHP tarafından Anayasa Mahkemesi’ne götürüldüğünde 2007 yılındakine benzer kriz çıkarmı sorusuna Çelik, "Cumhurbaşkanı görev süresini hukuk fakültesi 1. sınıf öğrencilerine sorarsanız size çok net şeyler söyler. Ben burada böyle bir kriz beklemiyorum. Düzenlemenin aleyhinde karar verebileceği kanaatinde değilim. Milletvekillerinin oylarıyla 7 yıllığına seçilmiştir. Bana kalırsa böyle bir düzenlemeye gerek yok. 2 -3 yıl boyunca tartışma konusu olacağı için muhalefetteki beyefendileri tatmin etmek için yürüyen bir süreçtir. Anayasa Mahkemesi’nin böyle bir karar vereceği kanaatinde değilim. Bunu kaşımaktan sevdasından muhalefet vazgeçmiyor" şeklinde yanıt verdi.

SİVİL HABER

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner309

banner225

banner209