Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından, Yırca köyünde yapılması planlanan termik santral için verilen ÇED izninin iptali için başvuran Ekoloji Kolektifi Derneği, TMMOB Çevre Mühendisleri Odası, TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası, Ege Çevre ve Ekoloji Platformu (EGEÇEP) ve TMMOB Kimya Mühendisleri Odası tarafından, Manisa Adliyesi önünde bir basın açıklaması düzenlendi. Açıklamyı kurumlar adına, EGEÇEP avukatlarından Hande Atay yaptı. Hep birlikte Yırcalıların yanında ortak bir davaya giriştiklerini belirten Av. Atay, "EGEÇEP, Ekolojik Kolektifi, Çevre Mühendisleri, Kimya Mühendisleri, Ziraat Mühendisleri olarak bu mücadeleyle taşın altına sadece elimizi koyduk. Ağıtlarla dolu koca bir zeytin mezarlığı önünde yükseltilmeye çalışılan termik santral projesinin toplumsal meşruiyeti vicdanlarda sorgulanırken yargı yerlerini de bu hukuk tanımazlığa gerekli cevabı vermeye acilen çağırıyoruz. İşletme ruhsatı olmaksızın, imar planları olmaksızın, Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü izni olmaksızın ve entegre proje hükümleri işletilmeksizin, ayrı bir işlemmiş gibi iki farklı ÇED süreci işletilen ve bu anlamda baştan hukuka aykırı olan bir termik santral projesine karşı zeytinlik vasfında bütün olan bir arazinin üstünde bir termik santral projesi yükseltmeye çalışan proje hakkında verilen ÇED olumlu kararının iptal edilmesini derhal talep ediyoruz, tüm yargı yerlerinden." dedi. Buna ilişkin olarak dava açtıklarını belirten Atay, "Şunu özellikle vurguluyoruz, EGEÇEP ve Ekolojik Kolektifi olarak bu ekolojik kırıma sebebiyet veren tüm idari kararlar hakkında, bu idari kararların altında imzası bulunan her bir kişi hakkında, tüm sorumlular hakkında, tüm yetkililer hakkında Yırcalıların zeytinlerinin ve emekçi ellerinin yanında adli ve cezai tüm hukuki süreçlerin takipçisi olacağımızı buradan sizlere duyuruyoruz." şeklinde konuştu.
'6 BİN YERİNE 16 BİN ZEYTİN DİKECEĞİZ'
Kesilen zeytin ağaçlarının yerine kat kat fazlasını dikeceklerini dile getiren Yırca Köyü Muhtarı Mustafa Akın da şunları söyledi: "Biz 1 Eylül'de, Greenpeace aracılığıyla gönüllü avukatlığı üstelenen Deniz Hanım aracılığıyla Danıştay'da dava açtık, acil kamulaştırmanın durdurulması ve iptali için. Birinci aşama gerçekleştirildi, Danıştay yürütmeyi durdurdu. Durdururken de şunu ekledi: 'Burası zeytinlik alandır. Burada termik santral yapılamaz.' İkinci kısmı ise iptal kararını bekliyoruz. Danıştay'da açtığımız davadan sonra geçen hafta biz ÇED'e de itiraz ettik. ÇED'in de iptali için 15 köylü adına, Greenpeace aracılığıyla Deniz Bayram dava açtı. Ondan da umutluyuz. Bize soruyorlar, bundan sonra ne olacak diye. Bu arazilere Hazine şu anda el koymuş durumda. İptal kararından sonra sanırım eski sahiplerine araziler verilecek. Oraları biz yine eskisi gibi 6 bin yerine, 16 bin zeytinle donatacağız. Orayı tam anlamıyla bir zeytin bahçesi haline getireceğiz."
'MALİYE BAKANLIĞI'NIN ZEYTİNLİK ALANLARI KÖYLÜLERE TESLİM ETMESİ GEREKİYOR'
Danıştay'ın çok önemli bir karar verdiğine dikkat çeken Av. Arif Ali Cangı da, "Bu karar, itiraz edilemeyen bir karar. Yeni hukuk usulüne göre. Büyük olasılıkla esas hakkındaki karar da iptal yönünde olacak. Acele kamulaştırma hukuka aykırı bulunduğuna göre acele kamulaştırma kararına dayanılarak Soma Asliye Hukuk Mahkemesi'nin, vermiş olduğu el koyma kararlarını hemen geri alması gerekiyor, çünkü artık hukuksal bir dayanağı kalmış değil. Mahkeme kararına göre Maliye Bakanlığı'nın, nasıl ki köylülerin elinden zeytinlikleri alıp şirkete teslim ettiyse şimdi de şirketten alıp köylülere teslim etmesi gerekiyor. Bunun takipçisi olmamız gerekiyor. Hukuken şu anda teslim edilmiş değil bu zeytinlikler. Hukuken bu yanlışlığın düzeltilmesi gerekiyor. Bir başka şey daha yapılması gerekiyor, orada ciddi anlamda bir şirket terörü estirildi. O teröre izin verenlerin soruşturulması, bundan sonraki benzer olayların da engellenmesi için son derece önemli." dedi.
SİVİL HABER
Güncelleme Tarihi: 21 Kasım 2014, 14:05