MHP’li Nazif Okumuş, dershanelerin kapatılması konusunda 28 Şubat taktiği uygulandığını söyledi. 28 Şubat’ta olduğu gibi dershane sahiplerinin ikna odasına alındığını söyleyen Okumuş, “Bu ne kadar yanlış ve ayıp bir şey. Hangi ekonomide, hangi devlet anlayışında, hangi demokraside var?” diye sordu.
Eski MHP Genel Başkan Yardımcısı Nazif Okumuş, Milli Eğitim Bakanlığı’nın ‘paydaşlarla görüşme’ adı altında ortaya koyduğu dayatmacı anlayışa sert tepki gösterdi. Okumuş, söz konusu toplantılarda dershanecileri iknaya çalışan MEB yetkililerini, 28 Şubat döneminde öğrencilerin başörtülerini çıkarmaları için ikna odaları kuran dönemin İstanbul Üniversitesi Rektör Yardımcısı Nur Serter’e benzetti. MHP’li eski yönetici, “Ondan daha beter faşizan bir baskıyla, dershane sahiplerine, ‘bu işten vazgeçin’ diyorlar.” ifadelerini kullandı.
Okumuş, söz konusu eleştirileri önceki akşam Habertürk’te yayınlanan ve Didem Arslan’ın moderatörlüğünü yaptığı programda dile getirdi. Kamuoyunda infiale yol açan ‘eğitime darbe’ taslağının görüşüldüğü programın diğer katılımcıları Yeni Şafak yazarları Hilal Kaplan ve Salih Tuna ile Cumhuriyet yazarı Şükran Soner’di. Programa eski MHP Milletvekili Nazif Okumuş’un sözleri damga vurdu. “Siyasi iktidar her şeyde katılımcılığı söyleyecek. İstanbul Boğazı’nda sefer yapacak vapurların rengi bile halka sorulurken, dershaneler konusunda neden dershanecilerin fikirleri alınmıyor?” diyen Okumuş, dershanelerin kapatılması konusunda dershanecilerin 28 Şubat’ta olduğu gibi ikna odalarına alındığını vurguladı. “Bizlerler görüşmediler” tepkisinin ardından dershanecilerin çağrıldığına dikkat çeken MHP’li eski yönetici, Bakanlıkça takip edilen yolu ve toplantıda takınılan tavrı şu sözlerle eleştirdi: “İçeriden çıkanlar ne diyor biliyor musunuz? Aynı siz dertleniyorsunuz ya Nur Serter ikna odaları kurmuş diye... Ondan daha beter, faşizan bir baskıyla, tepeden inme bir anlayışla, dershane sahiplerine, ikna yoluyla ‘bu işten vazgeçin, bu sevdadan vazgeçin’ diyorlar. Böyle deniliyor. Bu ne kadar yanlış ve ayıp bir şey. Hangi ekonomide, hangi devlet anlayışında, hangi demokraside var? Dolayısıyla sen geleceksin, onlarla konuşma yerine, ‘hükümete karşı kafa tutmayın, canınıza okuruz’ diyeceksiniz, yıldırmaya ve korkutmaya çalışacaksınız.”
SİVİL HABER