Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, dün Bakanlık’ta dershane temsilcileri ile görüştü. Toplantı sonrasında açıklama yapan Bakan Avcı, görüşmenin çok olumlu geçtiğini belirtti. Bakan Avcı’nın açıklamalarından satır başları şöyle:
ÖĞRETMENLER NE DİYOR
“‘Bu sektör nereden başladı, hangi ihtiyaçlar neticesinde bugünlere gelindi, bu ihtiyaçların bugün karşılığı var mı’ gibi konuları açık yüreklilikle konuştuk. Bu süreç nasıl işlerse bütün paydaşlar için en olumlu sonuçları doğurur, önerileri görüştük. Burada genellikle sadece dershane sahiplerinin görüşleri kamuoyunda konuşuluyor. Ama sektörde çalışan öğretmenlerin, diğer yardımcı elemanların somut durumları, sorunları, bu süreçte onlarla ilgili alınması gereken tedbirler gibi pek çok teknik, ama önemli konuyu da görüşme fırsatı bulduk. Bunun dışında bugüne kadar dershanelere giden öğrencilerin bundan sonraki durumu, özellikle mezun olan öğrencilerin bu süreçte, nerede, nasıl takviye edilebilecekleri gibi konularda çok olumlu bir görüşmemiz oldu.”
KAPATMA DEĞİL DÖNÜŞÜM
“En çok, açık lise veya dershane temsilcilerinin önerdiği adlandırma ile ‘akademik lise’ konusunu konuştuk. Bunun nasıl olacağı ve olması gerektiğine ilişkin görüşleri aldık. Biz notlarımızı aldık ve gördük ki çok uygun bir süreç başarıyla sonuçlanacak gibi görünüyor inşallah. Akademik lise düzenlemesiyle, belli bir sürede bu geçişin daha sağlıklı işletilebileceği konusunda bir anlayış birliğimiz var. Bu geçiş sürecinin zamanlaması, süresi ve kimin bu kurumlardan hangi koşullarda hizmet alabileceği gibi hususlarda da önerileri aldık. Üzerinde temel olarak anlaştığımız konu bunun bir dönüşüm süreci olduğu, bunun bir kapatma süreci değil, dönüşüm süreci olduğu. Bu sürecin sektörlerden gelen önerilerle birlikte değerlendirildiğinde çok başarılı sonuçlar verebileceği konusunda da bir anlayış birliğimiz var.”
İKİ İMKÂN DAHA VAR
“Bunun dışında özel okula, akademik liseye dönüşemeyenlere, halk eğitim merkezi veya özel etüt eğitim merkezi olma imkânı da sağlayabiliriz. Ama özel etüt eğitim merkezleriyle ilgili özellikle şunu vurgulamam lazım; özel etüt eğitim merkezleri ücretli olmaz. Biz devlet olarak orada zaten Sosyal Destek Programı (SODES) kapsamında yapıldığı gibi, yoksul öğrencilerin veya dezavantajlı grupların desteklenmesini sağlayabiliriz. Bu konuda da anlayış birliği içerisindeyiz. ‘Özel okul, akademik lise, özel etüt eğitim veya halk eğitim merkezi de olmayız, ama elimde de böyle bir altyapı var, bu altyapıyla ilgili sıkıntılarım olabilir dönüşüm sürecinde’ diyenlere de, bu eğer halk eğitim merkezi olarak değerlendirebilecek nitelikte ise, yerel yönetimler devreye girebilir. Dolayısıyla bu görüş alışverişlerinde çok hayırlı, herkes için olumlu sonuçlar çıkacağına olan ümidimi biraz daha artırmış olarak bu toplantıyı yapıyorum.”
AMAÇ İHTİYAÇ KARŞILANSIN
“Meslek liselerinde, spor, güzel sanatlar, imam hatip liselerinde okuyan öğrenciler, belli kültür derslerini veya matematiği yeteri kadar alamadığını düşünüyor. Ama üniversiteye de devam etmek istiyor. Bizim uygulamamızda zaten farklı okullardan ders alarak kredi tamamlama imkânımız var. Bu imkanın açık veya akademik liselere de tanınması konusunda arkadaşlarımızın bir önerisi var. Biz de bu öneriyi değerlendireceğimizi ifade ettik. Buradaki temel yaklaşımımız, eğitimin talebini finanse etmektir. Hangi öğrencinin, hangi alanda ne kadar, neye ihtiyacı varsa biz bunu devletin imkânlarıyla olabildiğince karşılamak istiyoruz. Görüşmelerimiz ne ilk, ne son. Daha önceden de arkadaşlarımızla birarada, ayrı ayrı görüştük. Son dakikada icat edilmiş bir toplantı da değil.”
DERSHANECİLER NE DEDİ
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’nın açıklamaları konusunda dershane temsilcilerinin görüşleri de özetle şöyle:
ÖN HAZIRLIK LİSESİ GÖREVİ GÖRSÜN
TÖDER Başkan Yardımcısı İbrahim Taşel: “Açılabilecek liselerin birden fazla devre okutabilmesi gerektiğini ifade ettik. Akademik liselerin, aynı zamanda üniversitelerin bir ön hazırlık lisesi görev yapmasını istedik. Meslek liselilerin de buradan yararlanması için ek programlar uygulanması gerektiğini ifade ettik. Özellikle mezun öğrencilerin mağdur olmaması için yaşam boyu öğrenme kapsamı içerisinde onların da bu okullarımızdan istifade etmelerini talep ettik. Bir lisenin öğretim dönemi 4 yıldır, bundan asla az olmaması gerektiğini ifade ettik. Bakanlığımız da bu konudaki çalışmalarıyla bize yardımcı olacaklarını ifade ettiler. Bizim çıkarlarımızdan daha önemlisi bu ülkenin çıkarlarıdır. Bu süreçte yapıcı, olumlu tutumumuzu devam ettireceğiz.”
İNADINA ‘DEVAM ETSİN’ DEMİYORUZ
ÖZDER Genel Başkanı Ahmet Akça: “İlla dershanecilik devam etsin diye bir talebimiz yok. Bu dönüşüm sürecinde, dershanecilik sektöründe oluşmuş birikim, tecrübe, sermayeyi format değiştirerek milli eğitim sisitemine entegre edebilir miyiz, hükümetimizin, bakanlığımızın okula dönüşüm projeleri kapsamında açık lise formatında yeni bir özel statülü okul oluşabilir mi, çalışmamızı bakanımıza sunduk. Velilerin, öğrencilerin, çalışanların mağdur olmayacağı noktada uzlaşabileceğimize inancım arttı. Talebimizin içerisinde kamuoyuna yansıyan matematik, Türkçe kursu yasak gibi bir yaklaşımın doğru olmadığını, bunun örgün ve açık eğitim içerisinde mutlaka karşılanması gerektiğini; zorlayıcı değil, teşvikle bu işin yapılmasını ayrıntılarıyla teklifimizi de sunduk.”
SİVİL HABER
