Büyük Avrupa ülkelerinin ekonomik krizi önlemeye çalıştığına dikkatleri çeken Yıldırım, "Bunu önlemek asla mümkün olmayacaktır. Çünkü onlar faiz mikrobunun sardığı ve sarmaladığı ülkeler olması hasebiyle bu krizden kurtulma şansları yoktur. Bilinmelidir ki faiz açtığı yarayı her geçen gün büyüten bir beladır. Bundan kurtulmak ancak onu ekonomik yapının dışına çıkarmakla mümkündür. Amerika'da dünyayı sömürerek içine düştüğü krizi şimdilik erteleme çabası içindedir. Dünya milletleri uyandıkça onun çöküşü de hızlanacaktır. Bu krizlerin nedeni dünyayı sömüren ırkçı emperyalizmin faizci düzenidir. Saadet Partisi olarak komşumuz Yunanistan'a ve onun gibi krizle boğuşan ülkelere sesleniyor ve diyoruz ki; "Eğer krizden kurtulmak istiyorsanız, mutlaka Milli Görüş'ün faizsiz Adil Ekonomik Düzen'ini okuyup, öğrenin. Ve faizci politikaları terk edin. O zaman bu krizleri atlatabilirsiniz" Biz isteyen ülke elçiliklerine bu kitabı göndermeye hazırız" dedi.
Türkiye'nin de krize girmemesinin akıl karı olmayacağını kaydeden Yıldırım, "Türkiye'nin ekonomik yapısına baktığımızda ne görüyoruz? Tamamen sanal bir ekonomi uygulanmaktadır. Faiz hadleri dünyanın çökmekte olan ülkelerinin 5 katı fazladır. Böyle olunca onlar krizde olduğu halde Türkiye'nin krize girmemesi akıl karı değildir. Madem ki Türkiye de kriz yok, neden memurlara yüzde 4 zam verilmektedir? Ve neden çaya verilen taban fiyatları üreticiyi perişan etmektedir" diye sordu. Yıldırım, Başbakan Erdoğan'ın Başkanlık Sistemi tartışılması gerektiği yönündeki sözlerine de atıfta bulunarak, "Sayın Başbakan ve Cumhurbaşkanı başkanlık sisteminin tartışılması gerekir diyorlar. Bizde diyoruz ki ülke topraklarını yabancılara satışa çıkaran bir başbakan ve cumhurbaşkanı bunu hiç tartıştırmadan toprak satışı yasasını yürürlüğe koyarak bir müddet sonra toprağı olmayan bir devletin başkanı mı olmak istiyorlar? Filistin deki Müslümanların başına gelenler ortada değil mi? Bu halkı yanıltma ve aldatma ne kadar devam edecek" diye eleştirdi
KÜRTAJI BIRAK, ZİNAYA BAK
Başbakan'ın kürtaj konusunda esip gürlediğini de kaydeden Yıldırım zina yasasının gündeme alınması gerektiğini söyledi. Yıldırım, "Sayın Başbakan kürtaj konusunda esip gürlemekte! Oysa 2004 yılında zinayı serbest bırakma talimatını veren kendisi değil miydi? O günden bu yana zina serbest olduğuna göre, şimdi ne değişti de eski suçunu dile getirmeden kürtaj konusunu dile getiriyor? Herkesin malumudur ki zinanın serbest olması kürtaj oranlarını bugün ki fecaat seviyesine çıkarmıştır. Yanlış anlaşılmasın. Biz Saadet Partisi olarak kürtaja başından beri karşı çıktık, şimdide karşı çıkıyoruz. Kürtajın yasaklanması için çıkartılacak olan kanun doğru bir kanun olacaktır. Asıl zinanın yeniden yasaklanması gerekmektedir" dedi.
ZALİMLERİN YANINDA OLMAYIN
Açıklamasının sonunda ise Yıldırım, iktidarın dış politikadaki yanlışlarına değindi. Yıldırım, "İktidarın dış politika uygulamalarını yanlış buluyoruz. Sayın Dış İşleri Bakanı'nın; 'biz Somali'den Türkiye'ye yaralıları getirdik', 'Libya'dan 25 bin vatandaşımızı kurtardık' ve 'biz zalimlerin yanında olmayacağız' gibi sözleri Türk dış politikasının asıl yönünü gizlemektedir. Çünkü Libya'da batıyla birlikte olup Libya'nın parçalanmasına vesile olan, Suriye'de; Avrupa ve Amerika'yla birlikte olup yönetimini onların hesabına değiştireceğim diye halkla devleti karşı karşıya getirip binlerce masum Müslüman'ın ölümüne sebep olan, Afganistan'da ve Irak'ta Amerika ve batının çıkarlarına direk hizmet eden ve böylece zalimlerle fiilen beraber olan bir politika Türkiye'nin dış politikası olamaz. Birkaç kişiyi kurtarmakla bu büyük günah ortadan asla kalkmaz" dedi.
SİVİL HABER