28 Şubat döneminde 9,5 saat süren tarihi MGK toplantısının açıklanan tutanakları gündeme bomba gibi düştü. Tutanaklarda “Erbakan MGK bildirisini imzaladı” iftirası yerle bir olurken, Erbakan’ın haklılığı bir kez daha teyit edildi. Tutanakların bir de açıklanmayan kısmı var. Diyoruz ki bunları da açıklayın…
Örnek Bir Devlet Adamı
“Şu anda mahkemeye intikal etmiş olan tutanaklar gerçek tutanakların tamamı değil, adeta özeti intikal ettirilmiş” diyen Kazan, “O tutanaklar incelendiği zaman Erbakan Hoca’nın o dönem orada nasıl bir mücadele verdiği, nasıl bir devlet adamı olduğu ve laiklik konusunda onlara nasıl mükemmel bir örnek devlet adamı olmayı sergilediği gayet açık ve net bir şekilde görülür. Tutanaklarda sadece satır başları ile tespitleri var, ancak konuşmaların muhtevası da son derece önemli. Keşke o tutanakların tamamı okunabilseydi. Çünkü, 10 saat devam etmiş olan bir toplantı. 10 saat boyunca herhalde 5 saat susarak geçmiyor, herkes konuşuyor” değerlendirmesinde bulundu.
Tutanakların hepsi açıklanmalı
Saadet Partisi Genel Başkan Başdanışmanı ve Adalet Eski Bakanı Şevket Kazan, yerel seçimlere yönelik partisinin düzenlediği ilçe tarama programlarının ilk günü basın toplantısı düzenledi. Kazan, toplantıda açıklanan MGK tutanakları ile ilgili de değerlendirmelerde bulundu. Kazan, tutanakların hepsinin açıklanması gerektiğini belirterek, “Bu gün bütün gazetelerde Erbakan Hoca’nın direndiğini herkes kabul etmiş. Büyük bir mücadele verdiğini herkes teslim ediyor” dedi. “Şu anda mahkemeye intikal etmiş olan tutanaklar gerçek tutanakların tamamı değil, adeta özeti intikal ettirilmiş” diyen Kazan, tutanaklar incelendiği zaman Erbakan Hoca’nın nasıl bir devlet adamı olduğunun da ortaya çıktığını söyledi. Kazan, “ O tutanaklar incelendiği zaman Erbakan Hoca’nın o dönem orada nasıl bir mücadele verdiği nasıl bir devlet adamı olduğu ve laiklik konusunda onlara nasıl mükemmel bir örnek devlet adamı olmayı sergilediği gayet açık ve net bir şekilde görülür. Tutanaklarda sadece satır başları ile tespitleri var, ancak konuşmaların muhtevası da son derece önemli. Keşke o tutanakların tamamı okunabilseydi. Çünkü, 10 saat devam etmiş olan bir toplantı. 10 saat boyunca herhalde 5 saat susarak geçmiyor, herkes konuşuyor” değerlendirmesinde bulundu. Kazan, sadece o geceki toplantının bile nasıl bir darbe yapıldığının en açık göstergesi olduğunu de söyleyerek, “O tutanakları eksik buluyorum. Şu bakımdan önemli. 28 Şubat’ın bir askeri darbe olup olmadığını anlayabilmek için en net haliyle o MGK’daki askerlerin konuşmaları yeterlidir. Özellikle Fevzi Türkeri, üye olarak değil rapor sunmak için katılmıştır. Onun sunumunun arkasından yapılan konuşmalar son derece önemliydi” açıklamasını yaptı. Kazan, konuşmasında ayrıca tarihi MGK’da askerin yaptığı sunumların da tutanaklarda eksik olduğuna işaret ederek, o sunumları da mahkemenin talep etmesi gerektiğini söyledi.
Millet, Milli Görüş Belediyeciliğine Hasret
Kazan, konuşmasının ilk bölümünde ise yerel seçimlere yönelik parti çalışmaları hakkında bilgiler aktardı. Kazan, Saadet Partisi’nin teşkilat gücünün önemine işaret ederek, “Çok iyi bilindiği gibi Saadet Partimiz gerek teşkilat gücü, gerek teşkilat hareketliliği ve gerekse seçime hazırlık bakımından en gayretli ve en çalışkan partidir. Bu durun en önemli sebebi parti mensuplarımızın bütün insanlığın saadeti için çalışmayı kendilerine şiar edinmiş olmalarıdır” dedi. Geçtiğimiz ay sonundan itibaren ülke geneli bir dizi tarama programı icra edildiğini de belirten Kazan, “Son 5 hafta içinde 53 ilimiz bütün ilçeleriyle birlikte partimizin üst düzey görevlileri tarafından ziyaret edilmiştir. Bu hafta ise Ankara’ya ilişkin çalışmalarımızı yürüteceğiz” dedi. Kazan, milletin Refah Partisi dönemindeki belediyecilik hizmetlerinin hasreti içerisinde olduğuna da değinerek, “Bu hasret önümüzdeki yerel seçimlerde inşallah son bulacaktır. Halkımızın özlediği hizmetleri yine Milli Görüş kadroları sunacaktır” dedi. Toplantıda Saadet Partisi Mahalli İdarelerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı İlyas Tongüç de ‘Söz Mahallede’ programlarına ilişkin kısa bir bilgi aktardı.
İnanan kesim de helallik borçlu
Bem-Bir-Sen Genel Başkanı Mürsel Turbay, devlet sırrı olan MGK tutanaklarının 28 Şubat mahkemesinde açıklanması ile milletin ve devletin bir gerçekle yüzleştiğini belirterek, “28 Şubatçılar kadar dönemin bazı inançlı kesimi de Erbakan Hoca hakkında kuşku duymuş, kararları imzaladığını düşünmüş, direnmediği için Erbakan Hoca’yı suçlamıştır. Bugün açıklanan gerçekler karşısında dönemin inanan kesimi de helallik borçludur” dedi.
Bem-Bir-Sen Genel Başkanı Mürsel Turbay
‘Savunan adam’dan özur dilenmeli
Bem-Bir-Sen Genel Başkanı Mürsel Turbay, 54. Hükümetin Başbakanı olarak 28 Şubat kararlarına imza atmadığını söylemesine rağmen, bazı çevreler tarafından oluşturulan kampanyalarla “direnmedi, imzaladı” iftiralarına maruz kalan Erbakan Hoca’ya milletin ve devletin özür borçlu olduğunu söyledi.
İnananların da Helallik Borcu Var
Turbay, “Savunan adam Erbakan Hoca’dan millet ve devlet olarak özür dilemeden demokratikleşiyoruz diyemeyiz” dedi. Konuya ilişkin olarak yazılı bir açıklama yapan Bem-Bir-Sen Genel Başkanı Mürsel Turbay, devlet sırrı olan MGK tutanaklarının 28 Şubat mahkemesinde açıklanması ile milletin ve devletin bir gerçekle yüzleştiğini belirterek, “28 Şubatçılar kadar dönemin bazı inançlı kesimi de Erbakan Hoca hakkında kuşku duymuş, kararları imzaladığını düşünmüş, direnmediği için Erbakan Hoca’yı suçlamıştır. Bugün açıklanan gerçekler karşısında dönemin inanan kesimi de helallik borçludur” dedi. Başbakanlığı döneminde Erbakan Hoca’nın yapmış olduğu hizmetlerin bugün hâlâ işçi-memur, esnaf-köylü tarafından “efsane” olarak nitelendirildiğini, küresel sermaye karşısında yerli sermayeyi güçlendirme idealleri yüzünden bedel ödetildiğini kaydeden Mürsel Turbay sözlerini şöyle sürdürdü: “Erbakan Hoca’nın MGK kararlarını imzaladığı yönünde yıllardan beri yürütülen bir kampanya vardı. “Paşa paşa imzaladı” manşetleri ile yürütülen bu kampanya karşısında kendisine inanan insanlar da dahi kuşkular oluşturmaya çalıştılar. Şimdi yayınlanan bu tutanaklarla kirli kampanya deşifre oldu ancak “Savunan Adam” aramızdan gönlü kırık olarak ayrıldı. Demokratikleşme Paketi hazırlıkları yapılırken bir hakkı teslim etmekte fayda var. Vatanseverliği, milletseverliği ve devlet adamlığı konusunda en ufak şüphe duyulmayan ve bu yönü herkes tarafından teslim edilen 54. Hükümetin Başbakanı Merhum Prof. Dr. Necmettin Erbakan’dan özür dilenmediği sürece, demokratikleşiyoruz denilemez”
//www.milligazete.com.tr/haber/Tamamini_aciklayin/293035#.UkX5GNK8Bkk
