Başkan Ali Alkan, dün yaptığı yazılı açıklamada, teklifle ilgili kurumsal görüş sorulmadığı için kişisel düşüncelerini açıklamaya mecbur bırakıldığını belirtti. Kanunla, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu’nun olağan dönemin dışında üçüncü kez yenilenmek istendiğine dikkat çeken Alkan, hükümetin yargıya müdahalesine adeta isyan etti: “Bu müdahale, daha ne zamana kadar devam edecektir? Yürütme, bu kurul nasıl oluşursa memnun kalacaktır?”
Meclis Genel Kurulu’nda görüşülmesi beklenen Yargıtay’ın yapısında köklü değişiklikler getiren kanun teklifine Yargıtay Başkanı Ali Alkan’dan tepki geldi. Alkan, dün yaptığı yazılı açıklamada teklifle ilgili kurumsal görüş sorulmadığı için kişisel düşüncelerini açıklamaya mecbur bırakıldığını vurguladı. Yargıtay’ın iş yükünün her yıl yüzde on oranında arttığını hatırlatarak, iş yükünün çözümünün yeni üye atanması değil istinaf mahkemelerinin kurulması olduğunu kaydetti. Tetkik hâkimlerinin Yargıtay’ın görüşü olmaksızın Yargıtay dışına görevlendirilebilmesiyle ilgili ise “Yargıtay HSYK’nın doğrudan atama ve görevden alma işlemlerine muhatap olan bir ilk derece mahkemesine dönüştürülmek istenmektedir.” uyarısında bulundu. Adli yıl açılış törenlerinin kaldırılmasının sadece Yargıtay’ın değil yargı adına ifade edilen tüm düşüncelerin etki gücünü azaltacağını ifade eden Alkan, açıklamasında şu tespit ve uyarılarda bulundu:
Yargı bağımsızlığı yargı kurumlarının organizasyonunda kendini gösterir: Yargının bağımsızlığı en başta yargı kurumlarının organizasyonlarında ve işleyişinde kendini gösterir. Yargının teşkilat yapısı ile yargısal alan; beklentilerle, ani gelişen olaylar üzerine, makul, meşru ve haklı gerekçe içermeden, tek taraflı olarak düzenlenebilecek bir alan olmamalıdır. Özellikle yargıya tanınan yasal demokratik seçim hakkının kullanılması sonucunda oluşan temsile, yeni bir yasa değişikliği ile tekrarlanan bu tür müdahale düşünceleri kabul edilemez. Bu kapsamda, yapılacak düzenlemeler, yargıda devamlılık ve tutarlılık esaslarına aykırı, geçmişe ve geleceğe sâri bir dizi yanlışın önünü açabilecek niteliktedir.
Adli yıl açılış töreni: Türk yargı kültüründe önemli bir yer tutan, 1943 yılından beri yasama, yürütme ve yargının üst düzey temsilcilerinin katılımı ile gerçekleştirilen ve yargının sorunlarının adli yargı ile savunma makamlarının en üst temsilcileri tarafından dile getirildiği adli yıl açış töreninin kaldırılmak istenmesi, sadece Yargıtay’ın değil yargı adına ifade edilen tüm düşüncelerin etki gücünü azaltacaktır.
Teklifteki değişiklikler yargı bağımsızlığına zarar verir: Kurumsal ihtiyaçlarımız ve taleplerimiz sorulmadığı gibi bir istişâre arayışına da girilmemiştir. Bu teklifteki değişikliklerin hangi ihtiyaçlara dayandığı, takvimlere bağlanacak derecedeki aciliyetlerin ne gibi sebeplerden kaynaklandığı bilinmemektedir. Bu teklifle, ileri sürülen değişiklikler, Yargıtay’ın taleplerine dayanmadığı gibi Yargıtay’a, yargısal kültüre, yargı bağımsızlığına ve temyiz incelemesinin mahiyetine ciddi zararlar verebilecek nitelikler taşımaktadır.
Müdahaleler Anayasa’ya aykırı: Adli Yyargının temyiz mercii olarak görevlendirilmiş bir yüksek mahkeme olan Yargıtay’ın, işleyiş ve organizasyon olarak da bağımsızlığı korunmalıdır. Zira Yargıtay’ın kuruluşu ve işleyişi de “mahkemelerin bağımsızlığı ve hâkimlik teminatı” esaslarına tabidir. Yargıtay’ın, yasal seçim yetkisine dayanarak Büyük Genel Kurulu tarafından oluşturulan birimlerine sıkça yapılan bu tür müdahaleler Anayasa’mızın sözüne ve ruhuna uygun değildir.
Başkanlık Kurulu’na müdahale ne zamana kadar sürecek:Yargıtay’ın, yasal seçim yetkisine dayanarak belirlediği Birinci Başkanlık Kurulu’nun görevine, hiçbir gerekçe gösterilmeden son verilmiş, bu yasa uyarınca henüz dört ay önce yeni bir seçim yapılmıştır. Bu müdahale, daha ne zamana kadar devam edecektir? Yürütme bu kurul nasıl oluşursa memnun kalacaktır? Bu kurula 3. kez seçilecek olan yüksek yargı üyelerine bu türden bir memnuniyet yükünü yüklemek onlara da haksızlık olmayacak mıdır?
Yeni üye atanması iş yükünü çözmez: Yılda bir milyon dosyanın temyiz incelemesini yapan Yargıtay, dünyanın en büyük temyiz mahkemesi durumundadır. İş yükü sorunu, sadece Yargıtay’ı büyütme anlayışına bağlı olarak çözülmeye çalışılacaksa, bu yöntem Yargıtay’ı bir Yüksek Mahkeme olmaktan çıkaracaktır. Bu teklifle birlikte Yargıtay’ın, bir yüksek mahkeme olarak temyiz incelemesinde görev yapacak hâkim ve cumhuriyet savcılarının belirlenmesindeki kısıtlı rolü tamamen ortadan kaldırılmakta ve Yargıtay HSYK’nın doğrudan atama ve görevden alma işlemlerine muhatap olan bir ilk derece mahkemesine dönüştürülmek istenmektedir.
SİVİL HABER
Güncelleme Tarihi: 25 Kasım 2014, 03:03