Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya'nın sanık olduğu 12 Eylül ile ilgili davanın iddianamesinde, helikopter kazasına hayatını kaybeden
''12 Eylül'den sonra teslim olmadım. Kızılay'da bir büroda kalıyordum. Bir gün kapı kırılarak içeri polisler girdi. Her taraf sarılmış. Gözümü bağlayıp ellerimi kelepçelediler. Bir nizamiyeden geçtiğimi anlıyorum. Kolumdan tutarak indirdiler, tekme atmaya başladılar. Bir kalasın üzerine sırt üstü yatırıldım ve bağlandım. Bütün çamaşırlarımı çıkarttılar. Sandalyenin üzerine çıkartıldım. Kalas tavana çengellere asıldı, sandalye altımdan çekildi, havada sallanarak boşlukta kaldım. O şekildeyken küçük parmağımdan ve tenasül uzvumdan elektrik verdiler.''
'RÜYASINA GİRDİM''
Kendisini ilk yakalayan komiserin yıllar sonra ''Sana ben işkence yapmadım'' diye haber gönderdiğini de anlatan Muhsin Yazıcıoğlu, şöyle devam etti:
''Kesinlikle işkence yapmadığını, rüyasına girdiğimi, çocuklarını okula gönderemediğini, korktuğunu söyledi. Ben de 'Biz hukuk dışında asla bir şey düşünmeyiz. Çocuklarına yönelik en küçük bir kaygı içerisinde bulunmamalıdır. Çocukları okullarına gitsin.' diye haber gönderdim. Ama herhalde vicdanı çok rahat etmedi, bir trafik kazasında ciddi şekilde ağır yaralandı. Arkasından da vefat ettiğini duydum."
''12 Eylül'den sonra teslim olmadım. Kızılay'da bir büroda kalıyordum. Bir gün kapı kırılarak içeri polisler girdi. Her taraf sarılmış. Gözümü bağlayıp ellerimi kelepçelediler. Bir nizamiyeden geçtiğimi anlıyorum. Kolumdan tutarak indirdiler, tekme atmaya başladılar. Bir kalasın üzerine sırt üstü yatırıldım ve bağlandım. Bütün çamaşırlarımı çıkarttılar. Sandalyenin üzerine çıkartıldım. Kalas tavana çengellere asıldı, sandalye altımdan çekildi, havada sallanarak boşlukta kaldım. O şekildeyken küçük parmağımdan ve tenasül uzvumdan elektrik verdiler.''
'RÜYASINA GİRDİM''
Kendisini ilk yakalayan komiserin yıllar sonra ''Sana ben işkence yapmadım'' diye haber gönderdiğini de anlatan Muhsin Yazıcıoğlu, şöyle devam etti:
''Kesinlikle işkence yapmadığını, rüyasına girdiğimi, çocuklarını okula gönderemediğini, korktuğunu söyledi. Ben de 'Biz hukuk dışında asla bir şey düşünmeyiz. Çocuklarına yönelik en küçük bir kaygı içerisinde bulunmamalıdır. Çocukları okullarına gitsin.' diye haber gönderdim. Ama herhalde vicdanı çok rahat etmedi, bir trafik kazasında ciddi şekilde ağır yaralandı. Arkasından da vefat ettiğini duydum."
SİVİL HABER
