20 YANVAR, BAKÜ



Kayıp topraklar ve şehirler: 'Karabağ'ı  yazacaktım...



Ama; 19 - 20 Ocak 1990'da Bakü'de Ruslar tarafından yapılan insanlık

dışı katliamın  yeni bir yıldönümüne daha idrâk etmeye çalıştığımız bu

günlerde





20 YANVAR'ı hatırlamak gerek..





19-  20 Yanvar (Ocak 1990)



Ruslar 35 bin kişilik çok seçkin askeri birlik ve tanklarıyla Bakü'yü

işgale başlar..



'Azerbaycan'ın '' Hür'' ve ''Bağımsız'' bir ülke olduğuna inan

gayretli, iffetli ve onurlu Azeriler   sokaklara dökülür ve bu işgale

karşı geceli -gündüzlü direniş

gösterir..



''Ki, bu kanlı günlere ait bir anımı anlatmadan geçmeyeyim. Allah

rahmet eylesin Iğdır'ın çok değerli alimlerinden, H. Şeyh Hamza

Göleli'ye telefonla ulaşabilen, rahmetlinin de ses kaydını teybe alıp

bizlere de dinlettiği  bir Azeri  kadının yardım çağrıları,

feryat-figanları hâlen kulaklarımda çınlıyor...



( Rahmetli H. Şeyh Hamza ağada  çok üzülmüştü, bir ara gözlerinden

yaşlar akmaya başlamıştı. B. Ova)



 Bakü'de de eli silahsız  'sivil halka ateş açılır' yüzlerce insan

mazlum bir şekilde hayatını kaybeder...



Karabağ'da çok ciddi direniş gösteren Azerbaycan, can evinden Bakü'den

vurulur ...





Yeni bir 20 Yanvar daha geldi çattı, geçti bile..



Aradan  23 yıl geçti..



Azerbaycan açısından değişen bir şey yok..



Zira, hâlen topraklarının neredeyse üçte ikisi işgal altında..



İşgalciler kim mi?



Ermeniler, arka planda ise   Ruslar ve .Fransızlar



Azerbaycan'ın  Dağlık Karabağ Bölgesi'ndeki  doğal kaynakları (altın

madenleri) talan ediliyor....



Trilyon dolarlık altın rezervleri hem de







                                        ***    ***





Bakü..



Şehitler Hıyabanı..



Geçen yaz bu 'kanlı meydan'da fotoğraf çekimleri yaptığım esnada bir

şey dikkatimi çekti..



Mezar taşları...



Granitten ve çok alımlı.



Işıl ışıl..



Oysa 19- 20 Ocak 1990'da  Bakü sokaklarında Azerbaycan'ın özgürlüğü

için canlarını veren şehitlerin, giyim- kuşamlarına fotoğraflardan

bakılır ise çok fakir ve mazlumane bir kılık-kıyafet.



2013'ün Şehitler Hıyabanı'nda sanki, hiç bu insanlar yatmıyormuş gibi

çok modern ve zengin bir Azerbaycan imajı  yaratılmaya çalışılmış....



Oysa Tahran'da Behişt-i Zehra'da, emperyalizmin çirkin emelleri sonucu

hayatını kaybeden milyonlarca şehidin, özel eşyaları, elbiseleri o

şekilde sergileniyor, mezarlarının yanıbaşındaki cam bölmeli

dolaplarda..



Behişt-i Zehra'ya giden her İranlı genç ABD emperyalizmi ve bölgedeki

taşeronu eli kanlı katillerin ( o dönem Saddam'dı)   gerçek yüzünü

daha iyi tanıma olanağı buluyor, görüyor..



Zalimle mazlumun, hakla-batılın ayrıştığı yerdir de bu tür şehit mezarlıkları



Oysa Bakü'de, sanki şehitler, mazlumlar mezarlığında değil de

kendinizi, deniz manzaralı bir park-bahçede hissediyorsunuz...



20 Yanvar'dan sonra doğan Azeri bir gencin, Şehitler Hıyaba'nında

oluşturulan bu imaj karşısında şehidini, ödenen bedelleri, bağımsızlık

için  verilen canları tanımasına, anlamaısına  olanak  var mı sizce?



Mihmandarımın anlattığına göre Azerbaycan'a giden önemli

devlet-hükümet adamlarına  Şehitler Hıyabanı'n da gezdiriliyormuş...





Tam bir  modern 'PİAR' çalışması...





Sonuç:



Azerbaycan toprakları hâlen işgal altında..



Karabağ'da esir düşen mazlumlardan hâlen haber yok...



Şimdi ise Aynı Şehitler Hıyabanı'nın hemen yanıbaşında yükselen 7 yıldızlı

otellerde,sonradan türeme zıpçıktı petro-dolar milyarderi Rus,

Amerikalı, ingiliz ve Fransızlar  fink atıyor ..



1990'ın  (20 Yanvar  Şehitleri)  nerde?



2013'ün Bakü'sü nerde?



Hangi Bakü, hangi Azerbaycan?





Fizûlî :



''Şebi hicran yanar canım/Töker qan çeşmi giryanım.

Oyadar xelgqi efqanım/Qara bextim oyanmaz mı?''



''Hüzün gecesi canım yanar/Gözlerim kan ağlar

Feryadım halkı uyandırır /Kara bahtım uyanmaz mı?''





Bilgihan Ova

SİVİL HABER