Saadet Partisi Fatih İlçe Gençlik Kolları Sultan 2.Abdülhamit Han ve Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ı anma programı düzelendi. İlki 10 Şubat, diğeri 27 Şubat’ta vefat eden iki büyük devlet adamının hayatından ortak kesitlerin anlatıldığı konferans, tarihçi-yazar Ekrem Şama tarafından verildi.
Zübeyde Hanım Kültür Merkezi’nde düzenlenen anma programına Fatihlilerin büyük ilgi gösterdiği gözlerden kaçmadı. Konferans boyunca zaman zaman duygulu anlar da yaşandı.
Program ilk önce Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı. Ardından Saadet Partisi Fatih Gençlik Kolları Başkanı İbrahim Bakşiş bir konuşma yaptı. Bakşiş, iki büyük liderin çağdaşları tarafından anlaşılmamış olmasına değinerek Milli Görüşçü gençler olarak yollarını takip ettiklerini ve onların fikirlerini hayata geçirmek için sonuna kadar mücadele edeceklerini söyledi.
Daha sonra iki büyük devlet adamının hayatından ortak kesitlerin anlatıldığı kısa bir sinevizyon gösterimi gerçekleşti. Sinevizyonun ardından tarihçi - yazar Ekrem Şama unutulmaz bir konferans verdi. Salondakiler tarafından tam 1,5 saat soluksuz dinlenen Şama, iki liderin hayatından daha önce hiç dile getirilmemiş ortak yönlere dikkat çekti ve günümüze ilginç göndermelerde bulundu.
İşte Ekrem Şama’nın 2.Abdülhamit Han ve Erbakan konferansından ilginç tespitler:
Milli Nizam Partisi’ni kim kurdu?
“ Milli Nizam Partisi kurulduğunda bir konuşma yapan Erbakan, şunları söyledi:’ Bu partinin kurucuları arasında birtakım isimleri görüyorsunuz. O isimler kanun gereği bu kâğıda yazılmışlardır. Ancak şunu iyi biliniz ki, Milli Nizam Partisi’ni Fatih Sultan Mehmet, Yavuz Sultan Selim, Kanuni Sultan Süleyman ve Sultan 2. Abdülhamit Han kurmuştur. ‘
Biz o güne kadar Abdülhamit Han’ı “kızıl sultan “ olarak biliyorduk. Okulda bize öyle öğretmişlerdi. Oysa Erbakan Hocamız daha o günden Abdülhamit Han’ı fark etmemizi sağladı.
İki liderin ortak özelliklerinden biri: Soğukkanlılık.
“İki liderin ortak özelliklerinden biri soğukkanlılıklarıdır. 1905 yılında bir Cuma namazı çıkışında Sultan’a suikast girişimi olmuş, Sultan’ın ayaküstü Şeyhülislam ile 2 dakikalık sohbeti bu suikastı amacına ulaştıramamış, çok sayıda ölü ve yaralı olmasına rağmen Sultan sağ kalmıştı. Bombanın etkisiyle herkes paniklemişken Abdülhamit Han arabasına gitmiş, atlardan birini alarak tek başına soğukkanlı bir şekilde saraya dönmüştür. Bu manzarayı gören halk ve Avrupa temsilcileri Sultana tezahüratta bulunmuştur.
Şehadet Dalışı!
“Erbakan Hocamızın soğukkanlılığı, kararlılığı ve üstün zekâsına bir örnek ise 1974 Kıbrıs harekatında yaşanmıştır. Ecevit’in Londra ‘ya gitmesi ile vekil Başbakan olan Erbakan, havaalanında komutanlarla toplantı yapmış ve çıkarma emrini vermişti. Bu haberi alan Amerika, Erbakan hocamızı 6.filo ile tehdit etmiş ve harekât olursa 6.filonun ülkemize saldıracağı tehditlinde bulunmuştu. Bunun üzerine Erbakan Hocamız tüm kuvvet komutanlarının da katıldığı bir toplantı yaptı. Bu toplantıya 300 pilotumuz davet edildi. Erbakan pilotlara hitaben yaptığı konuşmada Amerika’nın 6.filo ile ülkemizi tehdit ettiğini, kısa sürede Amerika’yı alt edecek silahları üretemeyeceğimiz için bu filoya karşı “şehadet dalışı” yapacak 8 pilota ihtiyaç duyduğunu ve aralarından 8 pilotun öne çıkmalarını istedi. Bu talep üzerine 300 pilotun tamamı şehadet dalışı yapmaya gönüllü olduklarını haykırdılar. Toplantıdan sonra komutanlar Hocamıza neden böyle bir talepte bulunduklarını sorunca Hocamız şu anda burada yaşanan hadisenin istihbaratı Pentagon’a gitmiştir ve onlar bunu değerlendireceklerdir cevabını verir. Gerçekten de çıkarma yapılır ama Amerika 6. filoyu göndermeye cesaret edemez.
Askeri güce verdikleri önem:
“ Abdülhamit Han Osmanlı ordusunu güçlendirmeye başladı. İlk denizaltı onun zamanında yapıldı. Dünyanın 2.büyük donanmasını kurdu. Mekke, Medine ve Kudüs’ü korumak ve oraya mühimmat göndermek için Hicaz demiryolunu inşa ettirdi. Erbakan Hocamız da güçlü bir ordu istiyordu. Kıbrıs savaşından sonra dışa bağımlılığı önlemek için ASELSAN’ı kurdu. 70 sanayi tesisi kurdu, 200 tesisin temellerini attı.
İslam Birliği Siyaseti:
“Abdülhamit Han, İslam Birliği siyaseti güttü. Emperyalistlerin Osmanlı üzerindeki emellerini bildiği için İslam dünyasından maddi ve manevi destek sağlamak amacıyla Halifelik makamını etkin bir şekilde kullandı. Batılılar yaptıkları kulisle o dönemde Halifeliği kaldırmaya güç getiremeyince bir hadis-i şerifi istismar ederek Halifeliğin Kureyş’in hakkı olduğu propagandasını yaymaya ve Abdülhamit’in etkisini kırmaya çalıştılar. Abdülhamit Han ise her tarafa İslami okullar açarak bu propagandanın etkilerini kırdı.
Erbakan Hocamız da tüm dünyadaki zulümlerin ancak Müslümanların bir araya gelerek önleneceğini biliyordu. Bunu niçin 1996 yılında Başbakan olunca 60’tan fazla İslam ülkesinin liderleriyle bir toplantı yaparak İslam Birliği’nin kurulması gerektiğini söyledi. 60 ülke ile birlikte hareket etmenin hızlı olamayacağını anlayınca ilk etapta nüfusu 60 milyondan fazla 8 Müslüman ülkenin bir araya geldiği D8 kuruldu.
Patriotlar’a dikkat!
Ekrem Şama’nın konferansı iki liderin hayatından kesitlerle sürdü. Şama tarihte yaşanmış bazı olaylarla bugün yaşanmakta olan olaylar arasında çok çarpıcı benzerlikler ortaya koydu. Örneğin Osmanlı’nın 1.Dünay savaşına girmesine neden olan Alman gemileri Goben ve Breslav’ın bugünkü karşılığının Patriotlar olabileceğini söyleyen Şama şöyle konuştu:” O gün 2 Alman gemisini İngilizlerden korumak için himayemize aldık sonra da satın aldığımızı ilan ettik. Tüm mürettebatı Alman olan gemilere Osmanlı bayrağı çektik ve mürettebatın başına fes giydirdik.
Komutanları Alman olan o gemiler gidip Rusya’yı bombaladı ve Osmanlı’nın sonu demek olan 1. Dünya savaşına girmiş olduk. Şimdi ise komutanları Alman, Hollandalı ve Amerikalılar olan Patriot füzelerini sınırlarımıza yerleştirdik. Tetiklerinin de bizde olduğunu tüm dünyaya ilan ettik. Yarın Allah göstermesin bu füzeler nedeniyle bir savaşın daha içine sürüklenmemiz işten bile değildir.”
Komutanları Alman olan o gemiler gidip Rusya’yı bombaladı ve Osmanlı’nın sonu demek olan 1. Dünya savaşına girmiş olduk. Şimdi ise komutanları Alman, Hollandalı ve Amerikalılar olan Patriot füzelerini sınırlarımıza yerleştirdik. Tetiklerinin de bizde olduğunu tüm dünyaya ilan ettik. Yarın Allah göstermesin bu füzeler nedeniyle bir savaşın daha içine sürüklenmemiz işten bile değildir.”
Ekrem Şama konuşmasını tarihten ders alınması dileğiyle tamamladı. Konferansın sonunda Ekrem Şama’ya Fatih İlçe Gençlik Kolları tarafından Osmanlı tuğrası tablosu hediye edildi.
SİVİL HABER