Kalabalığın arasından gelen, “Türk sinemasında sizin yeriniz doldurulamaz. Keşke şimdiki televizyon insanları da sizin kadar temiz olabilse” cümlesi karşısında daha çok duygulanan Türkan Şoray, duyduklarına cevap veremedi. Yüzündeki tebessümle hislerini ifade etmekle yetindi.
Soru cevap şeklinde ilerleyen etkinlikte, Türk sinemasının sultanına gelen en önemli soru, “Türkan Şoray'ın en büyük keşkesi nedir?” sorusu oldu. Türkan Şoray bu soru karşısında en samimi haliyle, “Çok keşkelerim var tabii. Ama sanırım en önemlisi şu, Yılmaz Güney'le bir film yapabilirdik. İnanılmaz bir film olurdu. Benim keşkelerim arasında çok istediğim ama yapamadığım filmler var,” dedi. Şoray, yönetmenliğe adım attığında karşılaştığı zorlukların neler olduğunu ve işi nasıl kavradığını soran bir öğrenciye, “Yönetmenliği, çaktırmadan çekimleri oradan buradan izleyerek, neler yaptıklarına bakarak öğrendim. İki gün sonra artık benim ağzımdan ne çıkacak diye bakıyorlardı,” yanıtını verdi.
İstanbul Aydın Üniversitesi'nin Radyo Televizyon Sinema Bölümü öğretim üyelerinden Orhan Tanakıncı, “Bir sonraki filminizde yanınıza üç stajyer öğrenci göndersek kabul eder misiniz?” sorusuna, “Tabii ki, gençlere ön ayak olmak benim için en önemli şeylerden biri,ilk filmimde öğrencileriniz bana ve ekibe asistanblık ederse mutluluk duyarız” dedi. Etkinlik sonunda, İstanbul Aydın Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yadigar İzmirli tarafından, Türkan Şoray'a plaket verildi. Etkinlik, Türkan Şoray'ın “Sinemam ve Ben” adlı kitabını imzalamasıyla sonlandı.
SİVİL HABER
