'Kırk Kızlar Türbesi'ne büyük ilgi

Tokat'ta, Anadolu Selçuklu eseri tarihi Gökmedrese'de hizmet veren Tokat Müzesi'ndeki 21 sandukalı mezar odası, ziyaretçilerin ilgisini çekiyor.

'Kırk Kızlar Türbesi'ne büyük ilgi

Zehra Aydın'ın haberi

Anadolu Selçuklularının önemli yapıları arasında sayılan Gökmedrese'de faaliyetini sürdüren Tokat Müzesi, kente gelen turistler ile yöre halkının ziyaret ettiği mekanlar arasında yer alıyor. Muineddin Süleyman Pervane Bey tarafından 1277 yılında yaptırılan ve uzun yıllar medrese, daha sonra darüşşifa olarak hizmet veren, 1982 yılında müzeye dönüştürüldükten sonra arkeolojik ve etnografik eserlerinin teşhir edildiği tarihi bina, iç ve dış görünümüyle ilgi çekiyor.

Halk arasında ''Kırk Kızlar Türbesi'' olarak da bilinen müzede bulunan 21 sandukalı mezar odası, ziyaretçilerin ilgisini çekiyor. Mezar odasındaki 1'i küçük 21 sandukada, 40 kişinin yattığına inanılıyor.

Müzede görevli sanat tarihçisi Saliha İçen, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Tokat ve çevresinde ''Kırk Kızlar'' ile ilgili çeşitli efsaneler anlatıldığını belirterek, ''Tokat'ta Gökmedrese Müzesinde bulunan sandukalarda 'Kırk Kızlar yatıyor' diye söylentinin olmasının sebebi, Gökmedrese'nin eskiden hastane ve tıp medresesi olmasıyla alakalıdır'' dedi.
    
Kırk kız efsanesi
    
Kırk kızlar hakkında farklı söylemler olduğunu ifade eden İçen, ''Kırk kızlar hakkında farklı iki söylem var. Birincisinde kırk kızların hastanede çalışan hemşire kırk kız olduğu söyleniyor. Diğerinde ise hastanede hasta olarak yatan kırk kız olduğu efsanesidir. Kırk kızların hepsinin hastalıktan aynı gün öldüğü söylenir. Sonra ikişerli gruplar halinde 20 mezara gömülüyorlar. 20 mezarı bir arada gören halk da bu tip toplu mezarları gördükleri yerlerde kırk kızların olduğunu düşünmüş'' diye konuştu.

Gökmedrese içinde bulunan türbedeki 21 sandukaya atfen, buraya ''Kırk Kızlar Türbesi'' denildiğini belirten İçen, şunları söyledi: ''Gökmedrese içerisinde bulunan türbe, Kırk Kızlar Türbesi olarak anılır ama bu türbe kırk kızlara ait değildir. Burası bir tıp medresesi olarak yapılmış, hastane olarak kullanılmış ve tıp eğitiminin verildiği bir medresedir. Yapı olarak Anadolu Selçuklu dönemine aittir ve 13. yüzyılın son çeyreğinde inşa edilmiştir. Yapının kitabesi bulunmadığı için ayrıca türbede bulunan sandukalar üzerinde de yazıtlar bulunmadığından kime ait olduğunu tam bilemiyoruz ama Anadolu Selçuklu medrese geleneğinde medreselerde türbe bulunur ve orada genellikle türbeyi yaptıran kişinin ailesi gömülüdür. Bu geleneğe uygun olarak da bu türbede yapıyı yaptıran kişi ve ailesi yatmaktadır. Yaptıran kişi olarak da 3. Gıyaseddin Keyhüsrev'in vezirlerinden Muineddin Süleyman Pervane gösterilir. Burada da Muineddin Süleyman Pervane ve ailesi yatıyor.''

Gökmedrese'nin kitabesiz bir yapı oluşu ve türbe içinde bulunan kabirlerin üzerinde de bir yazının olmamasından dolayı kabirde yatan kişilerin kimliği üzerinde değişik görüşlerin çıktığını ifade eden İçen, buradaki tanıtıcı tabelada Kırk Kızlar Türbesi yazmasıyla ilgili olarak da ''Bu tabelanın buraya asılmasının sebebi türbenin kırk kızlar efsanesi ile bağlantısının olup olmadığının anlaşılmasını sağlamaktır. Metnin içeriğinde de efsaneden bahsediliyor ve aslında bu türbenin Kırk Kızlar Türbesi olmadığı, yapıyı yaptıran kişinin kendisine ve ailesine ait bir türbe olduğu anlatılıyor'' dedi.

Haber Kaynağı : Haber7.com

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner309

banner225

banner209