MEKTUBUN ARAPÇA VE TÜRKÇE TAM METNİ İLERLEYEN SAATLERDE MİLLİGAZETE.COM.TR'DE YAYINLANACAK...
Mısır’da seçilmiş iktidara karşı girişilen askeri darbenin üzerinden haftalar geçse de halk iktidardan uzaklaştırılmak istenen Mursi’ye destek olmaya devam ediyor. Meydanlar Mursi taraftarlarıyla dolup taşarken Müslüman Kardeşler’in resmi basın sözcüsü Dr. Mahmut Gazlan, darbeci General Sisi’ye bir mektup göndererek, yaptıklarının yanına kalmayacağını ifade etti. Darbecilere meydan okumaktan çekinmeyen Gazlan mektubunda Sisi’ye “Bütün Arap ve İslam dünyasında size edilen beddualara nasıl dayanacaksınız?” diye sordu. Gazlan mektubunun sonunda Sisi’ye şöyle seslendi: ”Halkına dön, darbenden vazgeç, Rabbine tövbe et”
Hak Batıl’dan Her Zaman Daha Güçlüdür
Mektubuna Sayın General diye başlayan Gazlan, Sisi’ye önce Mursi’nin önünde ettiği yemini hatırlattı. Sisi’nin yaptığı darbeyle yeminini bozduğunu belirten Gazlan, Mursi’ye isnat edilen suçların da gerçeği yansıtmadığını söyledi. Sisi’ye “O kadar cesaretin varsa bırak Mursi sana halkın huzurunda cevap versin” diye seslenen Gazlan, Sisi’nin buna cesaret edemeyeceğinin altını çizdi. Mektubunda Sisi’yi “Sen ise tamamen haksızsın, yetkiyi gasp etmiş, halkın iradesine karşı darbe yapmış bir kişisin.” diye niteleyen Gazlan, hakkın batıldan daha güçlü olduğunun altını çizdi.
İslam dünyasında size edilen beddualara nasıl dayanacaksınız?
Sisi’nin maskesinin namaz kılan insanlara ateş emri verdiği zaman düştüğünü belirten Gazlan, 100’den fazla insanın şehit düştüğünü bin kişinin yaralandığını 800 kişinin de tutuklanarak işkence edildiğini ifade etti. Sisi’ye “Allah’ın huzurunda bütün bu yaptıklarının hesabını nasıl vereceksin?” diye soran Gazlan “Erkeklerine kıydığın bedbaht anaların, dul kalmış kadınların, yetim bıraktığın çocukların beddualarına nasıl dayanacaksın? Sadece Mısır’da değil, Mekke ve Medine’de, Mescid-i Aksa’da, bütün Arap ve İslam dünyasında size edilen beddualara nasıl dayanacaksınız acaba?” diye sordu.
Mısır’da seçilmiş iktidara karşı girişilen askeri darbenin üzerinden haftalar geçse de halk iktidardan uzaklaştırılan Mursi’ye destek olmaya devam ediyor. Meydanlar Mursi taraftarlarıyla dolup taşarken Müslüman Kardeşler’in resmi basın sözcüsü Dr. Mahmut Gazlan, darbeci General Sisi’ye bir mektup göndererek, yaptıklarının yanına kalmayacağını ifade etti. Darbecilere meydan okumaktan çekinmeyen Gazlan, mektubunda Sisi’ye “Bütün Arap ve İslâm dünyasında size edilen beddualara nasıl dayanacaksınız” diye sordu. Gazlan mektubunun sonunda Sisi’ye şöyle seslendi: ”Halkına dön, darbenden vaz geç, rabbine tövbe et.”
MEKTUBUN ARAPÇA VE TÜRKÇE TAM METNİ İLERLEYEN SAATLERDE MİLLİGAZETE.COM.TR'DE YAYINLANACAK...
Hak Batıl’dan Her Zaman Daha Güçlüdür
Mektubuna Sayın General diye başlayan Gazlan, Sisi’ye önce Mursi’nin önünde ettiği yemini hatırlattı. Sisi’nin yaptığı darbeyle yeminini bozduğunu belirten Gazlan, Mursi’ye isnat edilen suçların da gerçeği yansıtmadığını söyledi. Sisi’ye, “O kadar cesaretin varsa bırak Mursi sana halkın huzurunda cevap versin” diye seslenen Gazlan, Sisi’nin buna cesaret edemeyeceğinin altını çizdi. Mektubunda Sisi’yi, “Sen ise tamamen haksızsın, yetkiyi gasp etmiş, halkın iradesine karşı darbe yapmış bir kişisin” diye niteleyen Gazlan, hakkın batıldan daha güçlü olduğunun altını çizdi.
İslâm Dünyasında Size Edilen Beddualara Nasıl Dayanacaksınız
Sisi’nin maskesinin namaz kılan insanlara ateş emri verdiği zaman düştüğünü belirten Gazlan, 100’den fazla insanın şehit düştüğünü, bin kişinin yaralandığını 800 kişinin de tutuklanarak işkence edildiğini ifade etti. Sisi’ye, “Allah’ın huzurunda bütün bu yaptıklarının hesabını nasıl vereceksin?” diye soran Gazlan, “Erkeklerine kıydığın bedbaht anaların, dul kalmış kadınların, yetim bıraktığın çocukların beddualarına nasıl dayanacaksın? Sadece Mısır’da değil, Mekke ve Medine’de, Mescid-i Aksa’da, bütün Arap ve İslâm dünyasında size edilen beddualara nasıl dayanacaksınız acaba?” diye sordu.
MEKTUBUN ARAPÇA VE TÜRKÇE TAM METNİ İLERLEYEN SAATLERDE MİLLİGAZETE.COM.TR'DE YAYINLANACAK...
Hıyanet Ettin, Andını Çiğnedin, Yeminini Bozdun
“Sayın General; Askerlerinin arasında dikildin, işlediğin suçlardan sonra sanki onlardan güç almak, paramparça olmuş psikolojini toparlamak ister gibiydin. Meşru cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’ye hücum etmek üzere dikildin. Bunun şahsiyetli bir şey olduğunu sanmıyorum. Bu başkandır seni savunma bakanı olasın, silahlı kuvvetlerin başına geçesin diye yüzlerce askeri komutan arasından seçen. Askeri rütbeni yükselten ve sana güven duyan o idi. Rejime sadık kalacağına, anayasa ve kanunlara saygı göstereceğine yemin ettin onun önünde. Sonra da ona karşı darbe düzenledin, emanete hıyanet ettin, andını çiğnedin, yeminini bozdun. Hâlbuki Allah Teala: “Allah’a and verdiğiniz zaman bu andınızı tutun, kuvvetlice yemin ettikten sonra o yemini bozmayın. Şüphesiz Allah yapmakta olduğunuzu bilir.” (Nahl Suresi:91) buyurmakta. Başkanı görevden aldın, hapsettin ve sakladın. Sonra da kalkmış bir grup askerinin arasında ona hücum ediyorsun, hiç alakası olmadığı iş ve tasarrufları gıyabında onun üzerine atıyorsun. O kadar cesaretin varsa bırak o da sana halkın huzurunda cevap versin, halk da gerçek nerdeymiş bilsin. Tabii kesinlikle bunu yapamazsın. Çünkü maddi güç ve silahları elinde tutan bir asker olduğun halde bu silahsız sivil adamdan korkuyorsun. Çünkü o haklı, çünkü o halkın seçtiği bir başkan. Sen ise tamamen haksızsın, yetkiyi gasp etmiş, halkın iradesine karşı darbe yapmış bir kişisin. Ama hak batıldan daha güçlüdür daima, maddi güç dengesi hak tarafında bulunmasa da.”
Girdiğin Bu Yol Çok Tehlikeli
MEKTUBUN ARAPÇA VE TÜRKÇE TAM METNİ İLERLEYEN SAATLERDE MİLLİGAZETE.COM.TR'DE YAYINLANACAK...
“Niye 30 Haziran gösterilerini görüp teşvik ettiniz de meşruiyeti destekleyen ve hâlâ meydanlarda devam eden, günden güne artan dev gibi gösterileri görmediniz? Şunlar halk da bunlar halk düşmanı mı? İşte sayın general, senin bu tavrındır yarayı derinleştiren, milletin çeşitli kesimlerinin arasını açan, milli güvenliği tehdit eden. Anayasada belirtildiği üzere ordu, halkın hepsinin ordusudur. Senin ve yanındaki darbeci komutanların halkın sadece bir kısmının tarafını tutması ordunun birliğini ve beraberliğini tehdit etmektedir, bu çok büyük bir tehlikedir. Arap âleminde güçlü ve bütün bir ordu olmasını istemeyen düşmanların dilediği de zaten budur. Biz, Mısır ordusu profesyonel bir milli ordudur, bazı maceracı komutanlar teşebbüs etse de, halkın bir kesimini bırakıp diğer bir kısmının tarafını tutmaz yahut kendi içinde isyan çıkarmaz, diye güvenmekteyiz. Kötü darbene makyaj yapmak için Ezher Şeyhi ile Kıpti Patriğini kendine siper edindin ki bu da meşruiyeti yitirdiğini içinde derinden hissettiğini gösteriyor. Bunların ikisi de siyasetçi değiller, siyasete batmaları da uygun olmaz. Girdiğin bu yol çok tehlikeli bir oyun, mezhep fitnelerine sebep olabilir. Biz bu fitneyi yok etmek için olanca gücümüzü harcıyoruz. Bu oyun milli güvenliğimizi de tehdit etmektedir.”
Size edilen beddualara nasıl dayanacaksınız?
“Sayın general, seçilmiş ve kaçırılmış devlet başkanlarının serbest bırakılması için, Cumhurbaşkanlığı Muhafız Gücü önünde oturma eylemi yapan sivil Müslüman vatandaşlara ateş emri verdiğin zaman gerçek yüzünü göstermiş oldun. Sabah namazı kılarken kıbleye dönmüş, Cumhurbaşkanlığı sarayı arkalarında kalmış vatandaşlarını öldürme emri verdiğinde, ne derece vahşi ve kan dökücü olduğun ortaya çıktı. 100’den fazla insan şehit düştü, 1000 kişi yaralandı, 800 kişi tutuklandı ve işkence edildi. Hepsi meşruiyeti ve meşru başkanı destekleyenlere karşı terör estirmek için. Fakat bilesin ki Mısır halkı artık korku duvarını aştı ve iyice anladı ki özgürlük hayatından daha pahalıdır ve artık bugünden sonra zillete düşürülemeyecektir. Sayın General, Allah biliyor ki sana acıyorum; bu zulüm ve hıyanet ile bu kadar şehit ve yaralının kanlarıyla nasıl Allah’ın huzuruna varacaksın? Erkeklerine kıydığın bunca bedbaht anaların, dul kalmış kadınların, yetim bıraktığın çocukların beddualarına nasıl dayanacaksın acaba? Sadece Mısır’da değil, Mekke ve Medine’de, Mescid-i Aksa’da, bütün Arap ve İslam dünyasında size edilen beddualara nasıl dayanacaksınız?”
Bütün Bunlar Gizli Bir Plandı
MEKTUBUN ARAPÇA VE TÜRKÇE TAM METNİ İLERLEYEN SAATLERDE MİLLİGAZETE.COM.TR'DE YAYINLANACAK...
“Halk iradesi bulunduğu gerekçesi ile darbe yapmak zorunda kaldığınızı defalarca söyleyerek insanları yanıltmaya kalkıştınız. Hâlbuki bu gizlice hazırlanmış bir komploydu, ayrıntıları yavaş yavaş ortaya saçılıyor şimdi. İnkaz Cephesi elebaşıları ile buluşuyordunuz sık sık. Diğer yandan özel toplantılarınızda onları hıyanet ile niteliyordunuz. O buluşmalarda siyasiler ve medyacılar yönetime karşı yığınak yapsınlar, siz de arkasından askeri darbenizi yaparsınız diye konuşuldu. Bu zaten yeni bir olay değil. Muhammed Mursi başkanlık seçimini kazandıktan sonra Muhammed Ebu Hamid’in söylediğine göre ABD Büyükelçiliğinde önemli bir kişi kendisini çağırıp dedi ki: “İttihadiyye Sarayı (Cumhurbaşkanlığı resmi Köşkü) önünde 100.000 kişi topla, ABD bunları tanıyacak, Mareşal Tantavi de rejime karşı harekete geçecek hemen.” El Baradey, Amr Musa, Sabahi ile aranızda olan bu sır Wall Street Journal’de yayınlandı.
Ekonominin vebali mursi’de mi?
“Mısır ekonomisi, sosyal durum ve hayat şartları kötüye doğru gidiyordu, reform niyetlerinin gerçekleşmemesi bir kısım insanları kızdırdı” dedin. Burada sormak lazım size: Mısır ekonomisinin zayıflığının vebali Mursi’de mi? Yoksa bunlar son 60 sene boyunca yapılan yolsuzlukların mirası mı? Reform niyetlerinin tökezlemesine gelince, yönetimin başarısız olmasına yönelik bölgesel ve uluslararası ekonomik ambargo, insanlara nefes aldırmayan sürekli gösteri ve tahrip faaliyetleri hiç durmadı. Ona rağmen birçok alanda çeşitli başarılar kaydedildi. Niçin şunları gördünüz de bunları görmezlikten geldiniz? Yoksa komplonun olmasını mı gözlüyordunuz?
Mısırlılar Özgürlüklerini Geri Alacak
Mısır’ın hepsi bütün bu olanlara dünyanın ihtimam göstermesinden memnun ve razıdır, iddiası mugalata ve boş iddiadır. Mısırlıların çoğunluğu devrimi, özgürlüklerini ve onurlarını geri alma noktasına yoğunlaşmıştır, bu uğurda her şeyi fedayı göze almıştır. Artık tehditler onları korkutamaz, hiçbir yalan dolan artık gözlerini boyayamaz. Darbeci askerlere rağmen meşruiyeti geriye almadan, iradelerini kabul ettirmeden yerlerinden kımıldamayacaklar. Aynı zamanda vatanın dış düşmanlarına karşı zırh ve kılıç olacak milli ordu sevmeye, onun gücüne ve bütünlüğüne bağlı kalacaklardır. General, Halkına dön, darbenden vaz geç, Rabbine tövbe et, belki affeder günahlarını. “Zalimlerin yapageldiklerinden Rabbin gafil sanma” Zulmedenler ise nasıl bir inkılapla devrilip gideceklerini yakında görecekler!”
SİVİL HABER