'Talat Paşa imzalı belge, soykırım iddialarını çürütüyor'

Genelkurmay Askeri Tarih ve Stratejik Etüt Daire Başkanlığından emekli Kıdemli Albay Suat Akgül, 1915 yılındaki Ermeni tehcirine ilişkin, Genelkurmay arşivinde yer alan, Talat Paşa imzalı belgenin...

'Talat Paşa imzalı belge, soykırım iddialarını çürütüyor'

 Türkiye Genelkurmay Askeri Tarih ve Stratejik Etüt Daire Başkanlığı Arşiv Şube Müdürlüğünden emekli Kıdemli Albay Suat Akgül, 1915 yılındaki Ermeni tehcirine ilişkin, Genelkurmay arşivinde yer alan, Talat Paşa imzalı belgeye göre, Ermenilerin güvenli bir ortamda sevklerinin gerçekleştirildiğini belirterek, "Bu belge, günümüzde sık sık soykırım ve katliam ithamlarıyla muhatap kalan bir milletin, bir devletin bunu hak etmediğini gösteriyor, soykırım iddialarını çürütüyor" dedi.

Tarih alanında 1986 yılından bu yana araştırmalar yapan, kitaplar ve makaleler yazan Akgül, AA muhabirine yaptığı açıklamada, son günlerde "soykırım" iddialarının sık sık dile getirildiğini, Türkiye'nin böyle bir ithamı hak etmediğini söyledi.



































Arşivlerde "katliam" iddialarını çürütecek çok sayıda belgenin bulunduğunu belirten Akgül, 10 Eylül 1915 (28 Ağustos 331) tarihli, altında İçişleri Bakanı Talat Paşa'nın imzasının bulunduğu belgede Ermenilerin sevklerinin nasıl, hangi ortamda ve hangi şartlarda yapıldığının çok açık bir ifadeyle anlatıldığını ifade etti.

Akgül, 24 maddelik talimatnameye göre, özellikle kadınların, çocukların, güçsüzlerin, fakirlerin sevki konusunda dikkatli olunması gerektiğinin belirtildiğini dile getirdi.

Talimatnamede, Ermenilerin sevki ve iskanı sırasında her gün doktor kontrolünün gerçekleştirilmesi gerektiğinin yazılı olduğunu ifade eden Akgül, sevkin güvenli bir şekilde gerçekleşmesi için gerekli tüm emirlerin talimatnamede yer aldığını belirterek, şunları kaydetti:

"Bu belge, günümüzde sık sık soykırım ve katliam ithamlarıyla muhatap kalan bir milletin, bir devletin bunu hak etmediğini gösteriyor, soykırım iddialarını çürütüyor. Çeşitli sebeplerden göç ettirilen bir topluluğun çocuklarının, yaşlıların, hatta lohusa kadının nasıl dikkatle, olumsuzluklara sebep verilmeden sevklerinin yapılması konusunda çok önemli emir var, bunun takibi var. Bu konuda eksikleri, yanlışları görülenler, üzerinden olumsuz çıkar sağlamaya çalışanların divan-ı harbe (askeri mahkeme) sevk edilecekleri bildirilmekte, devamında da şiddetle cezalandırılacakları belirtilmekte. Bu belge, bir milletin, bir devletin haksız yere itham edildiğinin en önemli belgesidir."

Savaş durumundaki bir devletin bu kadar hassas davranmasının takdire şayan bir davranış olduğunu dile getiren Akgül, Ermeni tehcirinin başka ülkelerin kendi içlerindeki topluluklara yaptıkları göç uygulamalarıyla karşılaştırılmayacak kadar yüksek insani değeri bulunduğunu vurguladı.

- Belgedeki bazı maddeler

Emekli Kıdemli Albay Suat Akgül'ün Türkçe'ye çevirdiği belgedeki 24 maddeden bazıları şöyle:

- İstasyonda toplananlar arasında maiyetlerinin asker olduğu resmi belge ile sabit olan aileler, kimsesiz kadın ve çocuklar, eskiden beri Katolik, Protestan olanlardan belirlenmiş bölgelerine gitmek istemeyenler ayrı tutularak esas topluluğun bölgenin durumuna göre yüzde 10'u geçmemek şartıyla bulundukları istasyonların mensup olduğu müstakil liva (sancak) veyahut vilayet dahilinde bulunan köylere dağıtılmak üzere derhal sevkleri icra edilir. Bunların esasen memleket ve iskan bölgelerini belirtmek suretiyle düzenlenecek defterlerin bir sureti İçişleri Bakanlığına gönderilir.

- Doğuya doğru boş olarak giden her vagona tahammülü nispetinde muhacir bindirilerek vagonların bağlı bulunduğu bölgeye kadar ulaştırılması sağlanır.

- Muhacirlerin bindirilme işi her 24 saatte bir, vagonların tertibi bağlı olduğu istasyon kumandan ve müdürlerinden öğrenilerek, ona göre hazırlanarak katarların tehirine meydan bırakılmayacak düzende ve mümkün olan hızla icra edilir, vagonların bağlı bulunduğu mahal hükümetine telgrafla bildirilir.

- Tren yolculuk ücretleri tutanakları ve ödeme belgeleri Dersaadet'te ödenmesi kararlaştırıldığı gibi sevk memurlarının istasyon müdürleriyle vagon veyahut nüfus esasına göre düzenlenecektir. Tutanaklar istasyonun bağlı bulunduğu yerin hükümet daire reisi tarafından onaylandıktan sonra aslı istasyon müdürüne, bir sureti müstakil liva veyahut vilayetten yazılacak resmi yazıya eklenerek bakanlık makamına gönderilir.

- Toplanma bölgelerinin daimi bir teftiş ve gözetim altında bulundurularak asayiş ve düzenin korunması ve muhacirlerin dinlenmelerinin sağlanacağı tedbirlerin alınması, güçsüz ve fukaranın iaşesi ve her gün doktor göndererek sağlık durumlarının incelenmesi, hastaların tedavisi, lohusa ve çocukların sağlıklarının korunması gerekir. Bu konulara ait tedbirler ve icraatın yapılmasından, ihmalinden en yüksek derecedeki memur sorumludur.

- Ereğli ve Pozantı arasındaki sevkiyatın kısmen tren, kısmen diğer nakliye vasıtaları ile icrası zorunlu olduğundan öncelikle hasta, güçsüz, kadın ve çocukların trenle diğerlerinin tahammüllerine göre araba, katır arabası veya yaya olarak sevki gerekir. Düzenlenecek her kafileye bir muhafız müfrezesi görevlendirilmeli, her kafilenin varış noktasına kadar iaşesi temin edilmelidir.

- Nakliye araçları Ereğli'den Pozantı veya Ereğli'den Tarsus, Pozantı'dan Tarsus'a kadar olmak üzere kararlaştırılıp cins ve türüne göre her nakliye aracı için belirlenecek kiranın yarısı nakden ve peşinen, diğer yarısı muhacirlerin varış noktalarına teslim edildiğine dair bölge memuriyetinden alınacak belge karşılığında muhacirlerin bindirildiği merkezden ödenir.

- Gerek sevk merkezlerinde gerek sevk sırasında nakilde muhacirlere yapılacak saldırıların faillerinin hemen yakalanarak divan-ı harplere çıkarılması gereklidir.

- Muhacirlerden rüşvet, hediye alan, vaatler, tehditlerde, sair şekilde iffet ve ismetine dokunan, yasal olmayan muamele ve münasebette bulunan memurlar derhal işten el çektirilir, evrakı divan-ı harplere gönderilerek şiddetli ceza ile cezalandırılır.

//www.milligazete.com.tr/

SİVİL HABER

Güncelleme Tarihi: 23 Nisan 2015, 13:40
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner309

banner225

banner209