Bakan Westerwelle, "Frankfurter Rundschau" gazetesi için "Açık bir sinyal" başlığıyla yazdığı bir makalede, İran'ın, nükleer programıyla ilgili olarak uluslararası alanda mevcut olan tüm şüpheleri ortadan kaldırması gerektiğini belirterek, bu konuda Almanya'nın BM Güvenlik Konseyi'nin 5 daimi üyesi ile birlikte krizin diplomatik ve siyasi yollardan aşılabilmesi için çaba harcadığını ifade etti.
İran'a, ciddi görüşmelere yeniden başlaması çağrısını da tekrarlayan Westerwelle, "İran'ın nükleer enerjiyi barışçı amaçla kullanmaya hakkı var, ama aynı zamanda nükleer silahlanmadan vazgeçme yükümlülüğü de var. Bu sadece İsrail'in ve tüm bölgenin istikrarı için değil, uluslararası güvenlik için de gerekli" şeklinde görüş belirtti.
Alman Hükümeti'nin aktif bir şekilde dünyadaki nükleer tehditlerin azaltılması için çaba harcadığını, nükleer silahların teröristlerin eline geçmesinin Almanya'nın ve uluslararası alanda tüm ülkelerin güvenliğini tehlikeye sokacağını belirten Westerwelle, bu nedenle Alman Hükümeti'nin, Uluslararası Atom Enerji Ajansı'nın (UAEA) hareket yeteneğinin ve otoritesinin artırılmasını istediğini kaydetti.
Almanya'nın, UAEA'nın nükleer güvenlik fonuna yaklaşık 5 milyon avro yatırdığını ve böylece Almanya'da ve dünyanın diğer bölgelerinde yüksek radyo aktif kaynakların tespit edilmesi için çaba harcadığını ifade eden Westerwelle, Kuzey Kore'nin nükleer silahlanma programının da bir tehdit oluşturduğuna işaret etti.
Güney Kore'nin başkenti Seul'da bugün başlayan Güvenlik Zirvesi'nde, nükleer risklerin azaltılması yönünde kararların alınmasını beklediğini belirten Westerwelle, insanların ortak güvenliği için nükleer güvenliğe "evet" diyenlerin, nükleer silahsızlanmaya ve nükleer silahların yayılmamasına da "evet" demesi gerektiğini kaydetti.
Haber Kaynağı : Haber7.com