Bankalardaki altın hesapları kabarıyor

Altın fiyatlarındaki düşüşe karşın Türk bankacılık sektöründeki altın hesapları büyüyor.

Bankalardaki altın hesapları kabarıyor

Yatırımcıların altına olan ilgisi Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından tutulan kıymetli maden depo hesaplarında da ''açıkça'' görülüyor.

BDDK verilerine göre, bankalarda tutulan kıymetli maden depo hesaplarının toplam tutarı 2010 Kasım sonuna göre geçen yılın 11 ayında yüzde 586 artışla 13 milyar 666 milyon liraya ulaştı. 

Bankaların altın depo hesabı büyüklüğü 1 yılda yaklaşık 30 tondan yaklaşık 140 tona yükseldi.

Küresel finans kriziyle birlikte piyasalarda gözlenen belirsizlik, yatırımcıları ''güvenli limanlar'' aramaya, bankaları da çeşitli alternatifler sunmaya yöneltti.

Türk bankaları son dönemde en çok kazandıran yatırım araçlarından biri olan altın için yeni projeler hayata geçirirken, altın piyasaları ve altın bankacılığındaki bu gelişmelerle birlikte müşteri sayıları da buna paralel olarak artış gösterdi.

Son birkaç yıldır fiyatındaki yükselişle birlikte bankaların altın hesaplarındaki çeşitlilik ve müşteri sayısı artarken, mevduattan belirli ölçüde altın hesaplarına yönelme olduğu görülüyor.

Geçen yıl bankaların çift haneli büyüyen mevduat rakamlarına karşın altın varlıkları 3 haneli büyüme gösterdi. Altın alım satım işleminden kazanç sağlamayı hedefleyen ve yatırım sepetini çeşitlendirmeyi amaçlayan yatırımcı kitlesi de artık ağırlık kazanıyor.

Fiziki olarak altına yatırım yapan ve bunu elinde tutan yatırımcıların, bankada açılan hesaplarda altın tutma alışkanlığı edinmesinin de altın hesaplarının artışında etkili olduğu belirtiliyor.

Yeni ve çeşitli ürünlerin raflara gelmesi ile birlikte yatırımcıların da pozisyon değiştirerek bu piyasalardaki fırsatlara yöneldiği görülüyor.

İstanbul Altın Borsası Başkan Vekili Osman Saraç, Türk yatırımcısının son bir yılda altına olan talebinin ''çarpıcı'' biçimde arttığına dikkati çekerek, altının tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de güvenli bir yatırım aracı olarak yatırımcılardan talep gördüğünü, bankaların altın ve altına dayalı yatırım ürünleri geliştirdiğini, İAB üyesi bankalarca çıkartılan altına dayalı fonların yanı sıra hisse senetleri ile beraber işlem gören ve altının anlık fiyat hareketini yansıtan altına dayalı borsa yatırım fonlarının bu ürünler arasında yer aldığını söyledi.

''Altına olan talep devam edecek''

VakıfBank Genel Müdür Yardımcısı Hasan Ecesoy da bankalarındaki müşteri hesaplarında yer alan altın varlığının geçen yıl yaklaşık 5 kat artış gösterdiğini, altın hesabı bulunan müşteri sayılarının da son bir yılda önemli gelişim sergileyerek yaklaşık 6 kat arttığını bildirdi.

Ecesoy, altın fiyatlarının düşüş dönemlerinde daha fazla risk almak istemeyen yatırımcıların ellerindeki altını çıkarttığını, buna karşın belli seviyelerde tekrar alım yaptığının görüldüğünü, fiyatlardaki düşüşe bağlı olarak altın pozisyonunu azaltan yatırımcı sayısının sınırlı kaldığını, büyük miktarlı çözülmeler görülmediğini söyledi.

Ecesoy, ''Altın yatırımcısının, ons değerinin geçen yılın zirvesi olan 1.900 dolar seviyelerini yeniden görmesi halinde sınırlı bir realizasyona gidebileceğini düşünüyoruz.

Buna karşın önümüzdeki dönemde global ekonomide belirsizliklerin devam edeceği göz önünde bulundurulduğunda, dünyadaki genel yatırım eğilimine paralel olarak yurt içindeki portföylerde de altının ağırlığını bir süre daha koruyacağını, altına olan talebin devam edeceğini öngörmekteyiz'' şeklinde konuştu.

Altının hesaben saklanmasının getirmiş olduğu kolaylıklar nedeniyle yastık altına giren altın miktarının geçmişe oranla sınırlı kaldığının görüldüğünü ifade eden Ecesoy, son yıllarda altını fiziki olarak saklamayı tercih eden yatırımcının ise daha çok alım anındaki altın fiyatına duyarlı olduğundan, sonrasında oluşan fiyat düşüşlerinden fazla etkilenmediğini ve yatırım tercihini kolayca değiştirmediğini söyledi.

Müşteri, altın fiyatında yaşanan değişimleri dolar/ons yerine TL/gram olarak izliyor

Garanti Bankası Bireysel Bankacılık Pazarlama Koordinatörü Didem Dinçer Başer ise altın ürün yelpazelerinin; yatırımcılara ve birikim yapmak isteyen müşterilere altında gram ve santigram bazında alım-satım işlemi yapma imkanı verecek şekilde kurgulanmış ürünlerden oluştuğunu ifade ederken, altın fiyatında yaşanan değişimlerin müşteriler tarafından dolar/ons yerine özellikle TL/gram olarak izlendiğini gözlemlediklerini, 1 gram altının 100 lira altı seviyelerde olduğu dönemlerde hem altın gram bakiyelerinin arttığını hem de yeni altın hesap açılışlarının gerçekleştiğini anlattı.

Başer, ''Bunun tersi olarak da altın gramının 100 lira üzeri seviyelerinde olduğu dönemlerde de altın gram bakiyesinde azalış, yani satış eğilimi öne çıkıyor.

Özetle; düzenli olarak değil ancak altın fiyatına göre düzensiz olarak birikim yapmak isteyen ya da al-sat amaçlı hareket eden bir kısım müşterinin altın fiyatındaki değişimlere göre pozisyon alma davranışında olduklarını söyleyebiliriz'' diye konuştu.

Avrupa'daki ülke borç sorunlarının uzunca bir süre daha gündemde kalmaya devam edeceğini, Avrupa'da da borç sorununu kökten çözecek bir mekanizma geliştirilmedikçe ECB'nin gevşek para politikasını sürdürmesini bekleyebileceklerini ifade eden Başer, ABD ekonomisinde kalıcı bir toparlanma görülmedikçe FED'in gevşek para politikasının da süreceğini, FED'in bilançosunu küçültmedikçe altın için olumlu ortamın korunacağını söyledi.

Önde gelen merkez bankalarının parasal genişleme eğiliminde olmasının emtialara ve altına olan talebi artıracağını belirten Başer, ''Yüksek likidite ortamının korunması altını destekleyen bir unsur. Global ortamda faizler artmayıp likidite desteği sürdükçe altına olan yatırım talebi de güçlü seyredecek. Altın için Haziran sonu ve 2012 sonunda ABD dolar/ons fiyatında artış bekliyoruz'' görüşünü dile getirdi.

Halkbank'ın vadesiz altın mevduat hesabı müşteri sayısı yüzde 65 artışla 215 bine ulaştı

Halkbank Bireysel Bankacılık Genel Müdür Yardımcısı İsmail Hakkı İmamoğlu da 30 Eylül 2011 itibariyle bankadaki toplam mevduatın yılın başına göre yüzde 21 artışla yaklaşık 66 milyar liraya yükselirken, vadesiz altın mevduat hesabı ürünü dikkate alındığında Eylül 2011 sonunda yılın başına göre tutar bazında yüzde 345 oranında artış sağlanarak 2,1 milyar liraya ulaşıldığını bildirdi.

İmamoğlu, küresel kriz nedeniyle piyasalarda başta altın olmak üzere emtia yatırımının büyük önem kazandığını ve yatırımcının altına olan ilgisinin artmasının da finansal kurumları altına dayalı farklı ürünler geliştirme konusunda harekete geçirdiğini ifade ederek, şunları kaydetti:

''Halkbank olarak altınla ilgili bankacılık ürünlerini ilk uygulamaya alan bankalardan biriyiz. Bu nedenle sektörde önemli bir paya da sahibiz.

Altına dayalı mevduat ürünlerinde değer artışı sayesinde kazanılan gelirden vergi kesintisi yapılmaması, bankalar nezdinde fiziki altın alım-satımı olmaksızın kaydi olarak altına yatırım yapılabilmesinin güvenli birikimi mümkün kılması ve çeşitli bankacılık kanallarından kolay bir şekilde söz konusu ürüne yatırımın yapılabilmesi sayesinde mevduat yatırımcılarının bir kısmının altın hesaplarına yöneldiği yönünde bir yönelim olduğunu söyleyebiliriz.''

Halkbank'ın vadesiz altın mevduat hesabı ürününde yılın başına göre Eylül 2011 sonu itibariyle müşteri sayısının yüzde 65 artışla yaklaşık 215 bine ulaştığını bildiren İmamoğlu, Türkiye'de altın yatırımının her zaman önemli bir argüman olduğunu söyledi.

İmamoğlu, özellikle küresel kriz nedeniyle başta altın olmak üzere emtia yatırımının daha da cazip hale geldiğini belirterek, günün ve piyasanın koşullarına göre altın fiyatlarındaki düşüşlerde kısa süreli yatırımcı tepkileri görülmekle birlikte tasarruf sahipleri açısından altının ''her zaman cazip bir yatırım aracı olacak'' gibi göründüğünü kaydetti.

''Altının ons fiyatının 2012 sonunda 1.930 dolara çıkması bekleniyor''

Finansbank Perakende Bankacılık Genel Müdür Yardımcısı Erkin Aydın ise bankanın hem mevduat hem de altın varlıklarının büyüme hızının pazar büyüme hızından fazla olduğunu belirterek, geçmiş yıllara göre ürün ve talep açısından sektörde oldukça yüksek arz ve talep bulunduğunu ifade etti.

Aydın, Finansbank'ın bu bağlamda vadeli ve vadesiz altın hesapları, altında düzenli birikim yapmak isteyen yatırımcılara Biriktiren Altın Hesabı, anapara koruması sağlayan Anapara Korumalı Altın Fonları ve İMKB üzerinden alım/satım yapma fırsatı veren GOLDIST ile geniş ürün yelpazesinde hizmet verdiğini anlattı.

Altın hesapları müşteri sayılarının geçmiş yıllara göre son bir yılda oldukça hızlı arttığını kaydeden Aydın, değer kaybeden her üründe olduğu gibi altın fiyatlarındaki bu düşüşün kısa vadede yeni katılımcıları azalttığını söyledi. Aydın, önümüzdeki döneme ilişkin beklentilerini de, şöyle açıkladı:

''Altının ons fiyatının Eylül 2011'de gördüğü 1.900 dolar seviyelerinden aralık ayında 1.520 dolara kadar geri çekilerek yüzde 20 civarında zayıflama sergiledi.

Altındaki bu zayıflığın nedenleri arasında merkez bankalarının alımlarını yavaşlatmaları, Çin'de bireylerin altın tasarruflarının limitlemesi ve Hindistan'da yerel para birimindeki zayıflığın altın talebini sınırlaması gibi etkenler sıralanabilir.

Dolarda yaşanan değerlenmenin ve Avrupa borç krizi nedeniyle oluşan güvenli liman talebinin bu dönemde altından çok dolara yönelmesi de altın fiyatlarındaki zayıflığı artırdı.

Teknik göstergeler açısından ise altın-ons fiyatlarının aralık ayında 200 günlük ve emtia ürünleri açısından döngüsel bir gösterge olarak kabul edilen 26 haftalık hareketli ortalamaların altına gerilemiş olması dikkati çekiyor.

2008 kriz dönemi haricinde yaklaşık olarak 10 yıldır altın-ons fiyatları için bir destek olarak çalışan bu ortalamalar artık direnç konumunda.

Altındaki zayıflığın yeniden güçlenme eğilimine dönmesi, 2012'nin ilk aylarında itfa yükü yüksek Avrupa ülkeleri nedeniyle yatırımcı tedirginliğinin sürebileceği ve bu dönemde doların talep görmeye devam edebileceği düşüncesi nedeniyle kısa vadede mümkün görünmüyor.

Diğer yandan, yakın zamanda beklenmemekle birlikte Avrupa'da borç krizinin çözümüne yönelik yapıcı ve ikna edici somut adımlar atılması ile avronun yeniden talep görmesi veya İran ile ABD arasında artan tansiyonun getirdiği jeopolitik risklerin sürmesi altın fiyatlarını destekleyebilir.

Yakın vade için altın fiyatlarına dair zayıf bir görünüm olmasına rağmen, küresel emtia analistlerinin beklentilerinden oluşan konsensüse göre şu anda 1.600 dolar civarında seyreden altının ons fiyatlarının 2012 sonunda 1.930 dolara çıkması bekleniyor.''

Bankalardaki altın varlığı 2011 sonunda 150 tona ulaşmış olabilir

Kuveyt Türk Katılım Bankası Bireysel Bankacılıktan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı İrfan Yılmaz da sadece Kuveyt Türk açısından değil, sektör açısından da 2011'in altın bankacılığı alanında ''muhteşem'' geçtiğini ifade ederek, ''Beklemediğimiz kadar iyi bir yıl oldu.

Kuveyt Türk, altın bankacılığı alanında tahminlerinin 2 katı oranında büyüdü. 2012'de de bu tempoda olmasa da yine altın bankacılığında önemli bir büyüme bekliyoruz'' dedi.

Yılmaz, bankacılık sektöründeki altın varlığının 2011 Kasım sonu itibariyle önceki yıla göre yaklaşık yüzde 300 artış gösterdiğini, yıl sonu itibariyle de 150 tona ulaşmış olabileceğini belirtirken, altının yatırım aracı olarak popülerliğini sürdüreceğini, Avrupa ve ABD merkez bankalarının para basmaya devam etmesi halinde altının, en önemli alternatif yatırım aracı olmayı sürdüreceğini kaydetti.

Altın mevduatı TL'ye göre daha uzun süre tutuluyor

Yapı Kredi'nin Aralık ayı itibarıyla vadesiz altın mevduatında yüzde 209 ve vadeli altın mevduatında yüzde 216 artış yaşanırken, mevduatındaki artış ise Kasım ayı itibarıyla yüzde 18 oldu.

Ağırlıklı olarak kişisel bankacılık müşterilerinin tercih ettiği vadeli altın mevduatında ortalama vade TL mevduat ürününe göre daha uzun. Yapı Kredi müşterileri minimum 2 ay ve üzerinde yatırım yapmayı tercih ederken, ortalama hesap büyüklüğü 40 bin lira civarında bulunuyor. Vadesiz altın mevduatında ise ağırlık, kişisel bankacılık müşterilerinin yanı sıra bireysel bankacılık müşterilerinden de oluşuyor.

Yapı Kredi yetkilileri, 2010'da hayata geçirdikleri klasik yatırım fonu kategorisindeki altın fonunun, tasarruflarını profesyonel yönetim imkanı ile altın piyasalarında değerlendirmek isteyen müşterileri için uygun bir yatırım alternatifi olduğunu ve 2011'de yüzde 143 büyümeyle 118 milyon liraya, yatırımcı sayısının da yüzde 96 artışla 7 bine ulaştığını belirterek, ''Yatırımcılarımızın da talebi ile piyasa şartlarının uygun olduğu dönemlerde dayanak varlığı altın olan anapara garantili fonları hayata geçiriyoruz'' dediler.

Altın fiyatlarındaki dönemsel düşüşlere göre mevduat müşterilerinin dönem dönem altına kaydığını ifade eden yetkililer, son dönemde altın fiyatlarında bir düşüş yaşanmış olsa da, orta ve uzun vadede hala güvenli liman olarak görülen altında, özellikle dünya merkez bankalarının altın rezervlerini artırmaya devam etmeleri ile altın fiyatlarındaki yukarı hareketlerin süreceği görüşünde olduklarını kaydetti.

Global piyasalardaki gelişmeler ve özellikle Avrupa kaynaklı borç sorunlarının içinden çıkılması karmaşık bir sürece girmiş olmasının son aylarda altında çok hızlı değer kazanımlarına neden olduğunu anlatan yetkililer, şu görüşleri dile getirdi:

''Haber akışının her geçen gün global ekonomide oluşmuş ve oluşabilecek riskler konusunda belirsizliğe neden olması, risk algılamasında ciddi bir artışa ve paralelinde de altına olan talebin artmasına yol açtı.

Ayrıca global anlamda para politikalarında sıkılaşma adımlarının başladığı bir dönemde, söz konusu gelişmeler sonucunda, başta FED tarafından olmak üzere yeniden geri adımlar atıldı. FED'in faiz artırım sürecinin başlangıcı 2013 yılına ertelendi..

İçinde bulunduğumuz likidite bolluğu ve düşük faiz ortamı altına olan talebi destekleyen başlıca faktörler olarak hala etkisini koruyor. Son dönemde altına olan fiziksel talebin de güçlü seyrini koruyor olmasının altın fiyatları için yine olumlu bir gösterge olduğunu söyleyebiliriz.

Tüm bunların yanı sıra Hindistan'ın özellikle Eylül-Ekim aylarında altın ithal etmesi ve Asya ülkeleri merkez bankalarının varlık çeşitlendirmek için altın rezervlerini arttırmaları da altın fiyatlarındaki yükselişi destekleyen diğer faktörler. Tüm bu koşulların orta vadede geçerliliğini koruyacağı görüşümüz ışığında altın fiyatlarının güçlü kalacağını düşünüyoruz.

Piyasalarda kurumsal ve bireysel müşteriler ile merkez bankaları tarafından ciddi altın alımlarının gerçekleşmesi, altının güvenli liman olarak görülmesi ve altına duyulan talebin gün geçtikçe artması nedeniyle rekor değerlere ulaşan altının değerindeki yükselişin önümüzdeki dönemlerde devam etmesini bekliyoruz.''

''Yeni yapılan altın tasarrufları büyük ölçüde bankalarda açılan altın depo hesapları üzerinden''

TEB Altın Bankacılığı Satış Direktörü Selami Erten, geçen yıl altın fiyatlarında yaşanan dalgalanma ve yatırımcıların altın talebine bağlı olarak TEB'deki altın depo hesaplarının büyüklüğünün hacim olarak yaklaşık 4 kat arttığını, hesap adedi bazında da 12 kat artışla 30 bin müşteriye ulaştıklarını belirterek, yatırımcıların bir kısmının TL veya yabancı para mevduatlarından altın depo hesaplarına yöneldiğini bildirdi.

Erten, altın fiyatlarının bu yıl Avrupa ülkelerinin izleyeceği para ve maliye politikalarına bağlı olarak, yatırımcıların tasarruflarını enflasyona ve belirsizliklere karşı koruma amacıyla altını bir güvenli liman olarak görmeye devam edeceklerinin düşünüldüğünü kaydetti.

2008 yılında başlayan küresel ekonomideki belirsizlik ile birlikte kısa zamanda hızla yükselen altın fiyatları nedeniyle oldukça yüklü miktarda yastık altında bulunan altın tasarruflarının ekonomiye kazandırıldığını ifade eden Erten, şu görüşleri dile getirdi:

''2011'in Ağustos ve Eylül aylarında altın fiyatlarında dolar/ons bazında 1.920 dolar seviyelerinin, TL/gram bazında 108 lira TL gibi tarihi yüksek seviyelerin görülmesiyle birlikte yatırımcıların altın talebinin arttığı ve özellikle bankaların yatırımcılara sunmuş oldukları çok çeşitli altın ve altına dayalı yatırım araçları nedeniyle yeni yapılan altın tasarruflarının büyük ölçüde bankalarda açılan altın depo hesapları üzerinden yapılarak finansal sistem içerisinde kalması sağlanmıştır.

Bu dönemde bankalar nezdinde açılan altın hesaplarının toplam büyüklüğü 14 milyar lira gibi tarihi rekor seviyelere ulaştığı gözlemlenmiştir.

Bankalar altın ve altına dayalı yatırım ürünlerini müşterilerine sunarak yaklaşık 10 milyar lira büyüklüğünde bir tasarrufun bankacılık sisteminde kalmasını sağlayarak yastık altına gitmesini önlemiş ve ülke ekonomisine büyük bir katkıda bulunmuşlardır.''

Akbank'ın B Tipi Altın Fonu'na yoğun ilgi

Akbank Bireysel Bankacılıktan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Galip Tözge de kurulduğundan bu yana güçlü talep gören B Tipi Altın Fon büyüklüğünün özellikle son bir yılda yatırımcılardan yoğun ilgi gördüğünü, bu dönemde söz konusu fonun hacminin yüzde 240 oranında arttığını belirterek, ''Altın fonumuz, likit fon harici fonlar içerisinde en yüksek büyüklüğe sahip fon durumunda bulunuyor.

Bunun yanı sıra son dönemde popülerlik kazanan anapara koruma amaçlı fonlarımızın altına dayalı çıkarılan versiyonları da özellikle anaparasını riske atmak istemeyen yatırımcılar için önemli bir yatırım alternatifi sağladı ve yine aynı dönemde bu tür fonlarımıza geçtiğimiz yıla göre yaklaşık 2,5 kat fazla talep geldi'' diye konuştu.

Tözge, son dönemde altın fiyatlarında yaşanan hareketliliğin altına dayalı ürünlerine olan talebin yüksek seviyede seyretmesine neden olduğunu, son bir yılda B Tipi Altın fonuna sahip müşteri sayısının 2,5 kat artarken, altına dayalı anapara koruma amaçlı fonlarının da yatırımcıların yoğun ilgisi ile karşılaştığını ve bu tür fonlarına talepte bulunan yatırımcı sayısının 3 kat arttığını ifade etti.

Global anlamda parasal genişleme beklentilerinin korunması, gelişen ülkelerde fiziki altın talebindeki artış ve başta Ortadoğu olmak üzere yükselen jeopolitik risklerin altın fiyatını destekleyen gelişmeler olarak ön plana çıktığını kaydeden Tözge, Türkiye'de son derece yaygın ve geleneksel bir enstrüman olan altının son yıllarda popülaritesinin daha da arttığını söyledi.

Haber Kaynağı : Haber7.com

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner309

banner225

banner209