IMF Başkanı Christine Lagarde, “cesur ekonomi bakanı” olarak tanımladığı Kemal Derviş’in atak reformlarının, içine düştüğü kriz sonrasında Türkiye’nin daha iyi konuma gelmesine yardımcı olduğunu bildirdi.
IMF Başkanı Lagarde, gelecek hafta Washington’da yapılacak IMF ve Dünya Bankası Bahar Toplantıları dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada ise “Küresel ekonomik görünümde son dönemde kaydedilen iyileşmelere karşın hala kırılgan olan toparlanmanın desteklenmesi için daha fazla çalışma gerekiyor” dedi.
Lagarde, eski Time muhabiri, diplomat ve ABD eski Dışişleri Bakan Yardımcısı Strobe Talbott ile Devlet eski Bakanı Kemal Derviş’in daveti üzerine Brookings Enstitüsü’nde “Anı Yakalamak - Krizin Ötesini Düşünmek” başlıklı bir konferans verdi. Konuşmasına Talbott ve Derviş’e teşekkür ederek başlayan Lagarde “Enstitü, küresel ekonomik geleceğimizi tartışmak ve krizle başa çıkmada acil zorunlulukların ötesine bakmak için ideal bir forum. Gerçekte hem IMF hem Brookings, bir küresel kriz dönemlerinin vizyonerleriyle biçimlendi. Robert Brookings burada ve John Maynard Keynes ve Harry Dexter White IMF’de, krizlerin ortasında dahi, daha iyi bir yarının nasıl biçimlendirileceği konusunda derin düşünme fırsatı yakaladı. Onlar günü yakaladılar. Şair Horace’ın ünlü dizesindeki gibi: Anı Yaşayın!” dedi.
-“TÜRKİYE DERVİŞ’İN REFORMLARIYLA DAHA İYİ YERDE”-
Lagarde konuşmasına şöyle devam etti:
“Strobe ve Kemal de bu ruhu kucakladı. Her biri kendi yolunda anı yakaladı. Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonraki çalışmalarıyla Strobe ve yaşadığı kriz sonrasında Türkiye’nin çok daha iyi bir konuma gelmesine yardımcı olan atak reformlarla, yürekli bir ekonomi bakanı olarak Kemal. G20 liderleri şimdiki küresel finansal kriz esnasında bir araya geldiğinde, aynı ruhu yenilenmiş bir işbirliği duygusuyla birlikte görüyoruz. İlk olarak 2008 sonlarında Washıngton’da, sonra 2009 başlarında, anımsayacağınız gibi, dünyaya yardımcı olmak üzere IMF kapasitesinin güçlendirilmesi dâhil sağlam biçimde koordine edilmiş bir faaliyetin başladığı, bazılarının ‘Londa anı’ dedikleri toplantıda.”
Küresel ekonomide liderler arasında benzer işbirliği “an”larının yeniden yaşanması umudunu dile getiren Christine Lagarde’ın konuşmasından bazı bölümler şöyle:
“-Geçtiğimiz aylarda karşılaştığımız sorunları aşmak için önemli bir faaliyet gerçekleştirildi. Bunun öncelikle Avrupa’da, yanı sıra dünyanın diğer bölgelerinde de olduğunu düşünüyorum. Sonuçta ekonomik iklimde ‘bazı’ iyileşmeler görmüş bulunuyoruz. Fakat, risklerin yüksek kalmayı, durumun ise kırılganlığı sürdürdüğünü vurgulamalıyım. Şimdiye kadar düşünmek ve bundan sonra yapılması gerekenleri etkin biçimde izlemek için biraz zaman kazandık. Kimbilir, gelecek hafta küresel finansal liderlerle yapılacak IMF Bahar Toplantıları bu kez ‘Washington anı’mız olur.
-Üç ana konunun üzerine gitmeliyiz. İlki krizi uzakta tutmak konusunda atılacak adımlar. İkincisi daha uzun süreli bir büyüme ve krizi arkamızda bırakacak bir istikrarı sağlamak için ihtiyaç duyulan engeller. Üçüncüsü güçlendirilmiş bir işbirliği –ve güçlendirilmiş bir IMF- küresel ekonomide meydana gelen tektonik kaymalardan avantaj sağlamak konusunda bize nasıl yardımcı olabilir?
-Endişem, kalıcı istikrarsızlık riskinin politika yapanları kendi içlerine döndürmesi. İşbirliği yaklaşımıyla başarı şansımızın daha fazla olduğuna inanıyorum.
-Yükselen piyasa ekonomilerinin yükseliş, düşüş ve yükselişlerini gördük, gerçekten iyi ‘yükseldiklerini’ söyleyebiliriz.
-Düşük gelirli ülkelerde yoksulluğun azaltılmasında da tarihi ilerlemelere tanık olduk. Geçen yirmi yıl boyunca yükselen ve gelişmekte olan ekonomiler küresel büyümenin yüzde 50’sinden oldukça fazlasını sürükledi. Aynı zaman biriminde 600 milyon insan yoksulluktan kurtuldu. Bu ülke grupları küresel ekonomimizin giderek daha önemli ülkeleri haline geliyor. Küresel yönetişim yapımızda giderek artan biçimde önemli rol oynamalılar. Katılımlarının G20 ülkelerini nasıl güçlendirdiğini görmüş bulunuyoruz. 187 üye ülkenin oluşturduğu küresel ortaklığımızda bunu biz IMF’nin içinde de hergün görüyoruz.
-‘Tüm’ üyelerimizin reformları zamanında tamamlamaları konusunda ‘acımasızca’ çağrıda bulunmuştum ve burada da bulunuyorum. Giderek yeni işbirliği biçimlerinin oyuna katıldıklarını görüyoruz. Bunları Avrupa’da krizle mücadelede görüyoruz. Bunları Chiang Mai İnisiyatifi gibi bölgesel düzenlemelerde ve Asya’daki merkez bankaları arasındaki büyüyen takas anlaşması ağlarında, BRICS’in (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika) örneğin bir kalkınma bankası oluşturma planlarında görüyoruz.”
IMF Başkanı Christine Lagarde küresel risklerin devam ettiğini, bunların üstesinden gelmek için daha fazla çalışma gereği bulunduğunu bildirdi.
IMF’den yapılan yazılı açıklamada Lagarde gelecek hafta Washington’da yapılacak IMF ve Dünya Bankası Bahar Toplantıları’na değinirken, “Küresel ekonomik görünümde son dönemde kaydedilen iyileşmelere karşın hala kırılgan olan toparlanmanın desteklenmesi için daha fazla çalışma gerekiyor” dedi. Bugün birbirine bağlı hale gelen küresel ekonomide güçlendirilmiş bir "Avrupa güvenlik duvarının” çözümün sadece “bir parçası” olabileceğini kaydeden Lagarde “Güçlü bir küresel güvenlik duvarı, krizden doğrudan doğruya etkilenmemiş ülkeler dahil, her ülke için ‘koruma çemberi’nin tamamlanmasına yardımcı olacak” dedi.
-ARAP BAHARINI DESTEKLİYORUZ-
IMF Başkanı küresel mali güvenlik duvarı oluşturulmasında, Fon kaynaklarının güçlendirilmesinin önemine değinirken şunları söyledi:
“-Arap Baharı’nı alın. Onları IMF’nin eşsiz tavsiye, teknik yardım ve finansal destek kombinasyonuyla destekliyoruz. Ülkelerinde ihtiyaçlarını karşılayacak, konsensus çerçevsinde ve en savunmasız olanları koruyacak şekilde kendi oluşturdukları programlarını destekleme konusunda taahhüdümüz var. Bunu gerçekleştiriyoruz, en önemlisi bölge hükümetleriyle ve Deauville Ortaklığı ile yakın biçimde çalışıyoruz. Mesaj açık: İşbirliği bizi daha güçlü kılar.
-Sonuç olarak kriz bitmedi. Ancak ortak çabalarımız sonucu kriz gelişirken karşılaştığımız zorlukları yeniden değerlendirme fırsatı bulduk. Bu anda yakaladığımız fırsatı çöpe atmamalıyız. Faaliyetlerimiz üç ilkeyi izlemeli. Birincisi ‘hızlı hareket et’, bugün yapılanların yarını da etkileyeceği bilinciyle doğru politikaları şimdi uygula. İkincisi ‘birlikte hareket et’, ortak çıkarların tek tek çıkarların üzerinde olduğunun önemini küçümseme. Üçüncüsü ise ‘güvenle hareket et’.”
ANKA
Haber Kaynağı : Haber7.com