Türkiye Ekonomi Kurumu Başkanı Prof. Dr. Ercan Uygur, Türkiye'nin dış ticaret politikasını oluştururken sınırlı büyüme potansiyeli olan AB ülkeleri yerine daha fazla büyüme potansiyeli olan Asya-Pasifik bölgelerine yönelmesi gerektiğini söyledi.
Asya Pasifik Ekonomik İşbirliği Örgütü'nün (APEC), hafta sonunda Hawaii'nin başkenti Honolulu'da gerçekleştirdiği zirvenin gündeminde küresel ekonomik kriz ve uluslararası sorunlar değerlendirildi.
ABD Başkanı Barack Obama'nın, Asya-Pasifik Ekonomik İşbirliği (APEC) zirvesinde, ''Asya-Pasifik bölgesinin gelecek yıllarda patlamaya hazır büyümenin kalbi olacağı'' yönündeki değerlendirmesi, iktisatçıların ve ekonomistlerin dikkatlerini bu bölgeye çekti.
Türkiye Ekonomi Kurumu Başkanı Prof. Dr. Ercan Uygur, APEC toplantısını değerlendirirken, AB ülkelerinin önümüzdeki 10-15 yıl boyunca ekonomik olarak büyümekte zorlanacağını belirterek, Türkiye'nin de AB ile olan dış ticaretinin 2008 yılından itibaren azalmaya başladığını söyledi.
Türkiye'nin bu durumu gözönüne alarak dış ticaretini artırmak için değişik bölgelere yönelmesi gerektiğini ifade eden Uygur, şöyle konuştu:
''AB ülkelerinin önümüzdeki 10-15 yıl içindeki büyüme ve dış ticaret projeksiyonları değerlendirildiğinde eski parlak günlerinden uzaklaşacağı öngörülüyor. Buna karşın Asya bölgesi daha hızlı büyüyor ve ticaretini her geçen yıl daha da artırıyor.
Dolayısıyla Türkiye'nin sınırlı büyüme potansiyeli olan AB yerine daha fazla büyüme potansiyeli olan Asya-Pasifik bölgelerine yönelmesi gerektiğini düşünüyorum. ABD de zaten bu yönde bir politika izliyor. Büyüme nerede hızlı ise ülkeler de oradan daha fazla pay almak için politikalar geliştiriyorlar.
Türkiye'nin de bunu yapması gerekir. Tabii Türkiye Avrupa'ya sırtını dönsün demiyorum ticaretini geliştirmek için çaba harcamalı ama ekonomik bir gerçek var. Önümüzdeki dönemde AB ülkelerinin büyümesi çok sınırlı olacak.''
Anadolu Üniversitesi İktisat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Rıdvan Karluk da APEC bölgesinin, dünya ekonomik büyümesine yüzde 54 oranında katkı sağladığını ve dünya ticaretinin yüzde 44'ünü oluşturduğunu söyledi.
Hafta sonunda düzenlenen zirvede APEC üyesi 9 ülkenin (ABD, Avustralya, Yeni Zelanda, Vietnam, Malezya, Singapur, Brunei Sultanlığı, Şili ve Peru) Trans-Pasifik Ortaklık (TPP) anlaşmasının ana hatlarında uzlaşmalarının önemli olduğunu anlatan Karluk, ''ABD Başkanı Obama'nın, Pasifik ve Güney Amerika ülkelerini bir araya getiren serbest ticaret bölgesi oluşturulması üzerinde anlaşmaya varılmasını sağlaması, bir anlamda ABD'nin ekonomik yüzünü Asya Pasifik bölgesine çevirmesi anlamına gelmektedir'' dedi.
Kurulması düşünülen serbest ticaret bölgesinin etkin olabilmesi için mutlaka bölgeye Rusya, Japonya, Çin ve Hindistan'ın da katılması gerektiğini savunan Karluk, şunları kaydetti:
''Obama'nın, Asya Pasific Bölgesi'nde oluşturulacak yeni bir serbest ticaret bölgesinin dünya ekonomisinde yeni bir ticaret modeli yaratacağını açıklaması ise inandırıcı değildir.
Çünkü Trans-Pasifik Ticaret Anlaşması'na (TPP) Çin, Japonya, Rusya, Güney Kore, Meksika, Kanada, Endonezya ve Tayvan gibi bölgede önemli APEC üyesi ülkelerinin dahil olmaması kurulması düşünülen bölgenin önemini azaltmaktadır. Ayrıca kurulacak serbest ticaret bölgesi her türlü gümrük vergisi ve kota uygulamasının sıfırlanmasını içerdiği için bunun öncelikle Dünya Ticaret Örgütü tarafından uygun bulunması gerekmektedir.
TPP kapsamına küresel tedarik zincirlerinin gelişiminin desteklenmesi için teknik engellerin yumuşatılması, KOBİ'ler için yeni fırsatların sunulması, anlaşmaya işgücü ve çevre bakımından yüksek standartların dahil edilmesi gibi konuların da alınması, bölgede farklı ekonomik ve siyası çıkarları olan ülkeleri karşı karşıya getirebilecektir.''
Haber Kaynağı : Haber7.com
