NTV, Uğur Mumcu’nun ölüm yıldönümünde suikastinin perde arkasını aralayacak bir belgesele imza attı. 23 Ocak akşamı NTV’de Uğur Mumcu cinayetiyle ilgili çarpıcı bir belgesel yayınlandı. O belgeselde bugüne kadar kimilerine göre faili meçhul bir cinayet olarak adlandırılan Uğur Mumcu suikastiyle ilgili çok önemli bilgiler kamuoyu ile paylaşıldı.

Uğur Mumcu araştırmacı bir gazeteciydi. Ölümünden önce yine çok kritik konuları araştırıyordu. Bugüne kadar Uğur Mumcu suikasti denildiğinde genelde PKK-MİT ilişkisini araştırdığı sırada suikaste kurban gittiğine dair iddiaları konuşuldu. Ancak o belgeselde Uğur Mumcu’nun ölümünden önce bu konunun dışında farklı bir konuyu araştırdığı hatta kitap hazırlama safhasında olduğu ortaya çıktı. Hizbullah dosyası…

Evet, Uğur Mumcu ölmeden önce PKK konusunda yerli ve yabancı istihbarat örgütlerinin konuya ilişkin bağlantıları üzerinde durduğu gibi bu sırada özenle araştırdığı ve kamuoyu tarafından pek de bilinmeyen konulardan birisi de Hizbullah dosyasıydı.

Hatta ölmeden önce 26 Eylül 1992 tarihli yazısında Hizbullah’ın derin bağlantılarını ortaya çıkarmıştı. Bu yazısında Hizbullah’ın İran ve PKK bağlantısına dikkat çekmiş ve İran istihbarat örgütü Savama’nın Türkiye’deki faaliyetlerini yazmış.

Öldürülmeden 2 hafta önce ise İran istihbaratı ile Kürt Milliyetçileri arasındaki bağlantıları açıklayacağı kitabın hazırlığını yaptığını açıkladığı ortaya çıktı.

Uğur Mumcu 24 Ocak 1993 tarihinde bombalı bir saldırı sonrası evinin önünde hayatını kaybetti. Mumcu suikastinin en ince ayrıntısına kadar nasıl planlandığı Saadettin Tantan’ın İçişleri Bakanı olduğu dönemde yapılan “Umut Operasyonu”nda ortaya çıkarıldı.

O operasyonda zanlıların İran’da eğitim aldığı, suikastte İran bağlantılı “Kudüs Ordusu” adlı örgütün ön plana çıktığı NTV belgeselinde ortaya konuldu.

İşte Uğur Mumcu suikastiyle ilgili NTV belgeselinde ortaya çıkan derin bilgiler;

* Mehmet Ağar döneminde konunun üzerine “Tuğlayı çekersem bütün yapı çöker” düşüncesiyle konunun üzerine gidilmedi, ancak Saadettin Tantan’ın İçişleri Bakanlığı döneminde Emniyet Genel Müdürlüğü ve İstihbarat Daire Başkanlığı koordinesinde düzenlenen “Umut Operasyonu” ile olayın aydınlatıldığı,

* Hizbullah Arşivi, Ferhan Özmen ve Necdet Yüksel’in referans mektuplarının cinayetin aydınlatılmasında önemli olduğu,

* Soruşturma neticesinde cinayetin arkasında İran/Savama ajanlarının ve Kudüs Ordusu’nun çıktığı

* Tevhid Selam Kudüs Ordusu tetikçilerinin İran’da eğitim aldığı (Ferhan Özmen ve Necdet Yükse’in ifadelerine de yansıyor bu bilgi…)