28 Şubat yargı kararları iptal edilsin

Mazlumder, 28 Şubat sürecinde alınan yargı kararlarının iptal edilmesi için imza kampanyası başlattı. Genel Başkan Ahmet Faruk Ünsal, söz konusu dönemde alınan kararların yok hükmünde sayılmasını istedi.

28 Şubat yargı kararları iptal edilsin
  20 Sivil Toplum örgütü bir araya gelerek 28 Şubat siyasi yargı kararlarının iptal edilmesi için imza kampanyası başlattı. 28 Şubat mağdurları ile Metropol Otel'de bir araya sivil toplum temsilcileri adına konuşan Mazlumder Genel Başkanı Ahmet Faruk Ünsal, brifingli yargı kararlarını iptal edilerek, yeniden muhakeme yolunun açılmasını istedi.

"28 Şubat 1997 tarihinde gerçekleşen Milli Güvenlik Kurulu Toplantısında alınan ve ilan edilen kararlar ile ve sonrasında hukuk dışı yapılanmalar eliyle kurumlara ve sivil siyasete müdahale edilmiştir" diyen Ünsal, "İdari işlemlerin usul ve esas yönünden geri alınamaz bir işlem hüviyetine bürünmesi, brifing almış hakimlerin önünde adil yargılanmanın ihlal edilmesi, mağduriyetlere yönelik yargılamaların hukuksuz bir yapı tarafından karara bağlanması sebebiyle, 28 Şubat sürecindeki tüm yargılamalar hukuka aykırı olarak yürütülmüştür. 28 Şubat sürecinde, Kuvvet Komutanlıklarından, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı bünyesinde, "Batı Çalışma Grubu" adı altında illegal bir yapılanma kurulmuştur. İdarenin bütünlüğü ilkesine göre, idare kuruluşu ve teşkilatları ile bir bütündür ve idari teşkilatların oluşumu kanunlarla düzenlenir. "Batı Çalışma Grubu", kuruluşu ve işleyişi bakımından tümüyle hukuk dışı bir yapılanma olup, idarenin bütünlüğü ilkesine aykırıdır" dedi.

Köse: Beni yeniden yargılayın

28 Şubat sürecinde daha 14 yaşında iken Çeçenistan'a destek gösterisine katıldığı için idamla yargılanan ve 10 yıl hapis yatan Yakup Köse ise toplantıda, postmodern darbe sürecinde verilen kararların yargısız infaz niteliğinde olduğunu söyledi. 14 yaşındaki iken tüm hukuki haklarının elinden çalındığını ifade eden Köse, "Henüz 14 yaşındaydım. Çeçenistan haklkına destek eylemine katıldım ve baba evime baskın yapıldı. Annemin gözleri önünde yere yatırıldım. Ellerimden kelepçelendim. Gözlerim kapattılar. TEM şubede 7 gün tutuldum. Mahkemem 3.5 dakika sürdü ve tutuklandım. Hücrelere kapatıldım. İşkence gördüm...  Halen suçumu bilmiyorum. Ama bugün daha sivilleşen bir Türkiye var. Yeni Türkiye'de yeniden yargılanmak istiyorum. 28 Şubat süreci ile hesaplaşılmasını ve ellerimizden çalınan hakların iade edilmesini istiyorum" dedi.

Gökdemir: Hesap versinler

İkna odası (başörtüsü) mağduru Hanife Gökdemir de, karanlık odalarda yaşadıklarını anlatarak, "Şimdi haklarımızı gasp edenlerden hesap sorulmasını bekliyoruz. İkna Odaları, başörtüsü kullanan üniversiteli bayan öğrencilerin başörtüyle eğitim almalarını engellemek için yasal dayanaktan yoksun fiili bir uygulamadır ve sayısızca mağdur yaratmıştır. İkna odaları, gençlerin psikolojik ve manevi olarak çökertildiği, tehdit edilerek başörtülerinden taviz verilmesinin istendiği, kişisel hak ve özgürlüklerin yok sayıldığı bir işkence odası mahiyetindedir" dedi.

Şirin: Emri verenler unutulmamalı

28 Şubat sürecinin mağdurlarından Nurretin Şirin ise, 28 Şubat darbesinin talimatının İsrail ve ABD tarafından verildiğini belirterek, "Sadece 28 Şubat siyasi yargı kararlarının iptal edilmesi ya da aktörlerinin yargılanmasını değil emri verenler ile de hesaplaşılmasını istiyorum" dedi.

SİVİL HABER

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner309

banner225

banner209