Erdoğan: Şii'de olsa Sünni'de olsa Yezid'tir

Erdoğan, Irak'ta gerilimi tırmandıranların, mezhep temelli ayrışmayı körükleyenlerin, bir mezhep çatışmasına zemin hazırlayanların; ister Sünni, ister Şii olsunlar gelecekte her zaman, Yezid sıfatıyla anılmaya mahkum olacaklarını söyledi.

Erdoğan: Şii'de olsa Sünni'de olsa Yezid'tir

Erdoğan, partisinin TBMM Grubu'nda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin yakın coğrafyasında yaşanan olayları değerlendirdi.

Türkiye'nin yakın coğrafyasında 2012'nin ilk haftasında da herkese üzüntü veren kanlı olayların yaşandığını anımsatan Erdoğan, Suriye'de bizzat Esad yönetimi eliyle, gerek tahrikler yoluyla şiddetin tırmandırıldığını, toplu katliamların yaşandığını gözlemlediklerini söyledi.

Hafta içi yapılan bir intihar saldırısında, 25 Suriye vatandaşının daha hayatını kaybettiğine işaret eden Erdoğan, Suriye'de olayların başlamasından bu yana hayatını kaybedenlerin sayısının 6 bini aştığını kaydetti.

Erdoğan, Irak'ta da aynı şekilde gerilimin, yeniden hat safhaya çıktığını, siyasi krizin, kitlesel ölümleri de beraberinde getirerek, sokağa yansıdığını gördüklerini ifade etti. Erdoğan, 2003'ten bugüne kadar Irak'ta yüz binlerce kardeşlerini kaybettiklerini dile getirerek, son bir hafta içinde Irak'ın çeşitli yerlerinde gerçekleşen saldırılarda yüzden fazla Iraklı'nın hayatını kaybettiğini söyledi.

Irak'ta mezhep temelli bir çatışma sürecinin başlatılmasını amaçlayan son derece kanlı provokasyonların yapıldığını gördüklerini vurgulayan Erdoğan, ''Ne yazık ki siyasi irade, bu kanlı çatışmaların önünü kesecek adımlar atmak yerine, gerilimi tırmandıracak, etnik ve mezhebi ayrımcılığı körükleyecek bir tutum izlemeye devam ediyor. Düşünün ki kendi koalisyonu içerisinde olan ortaklarının, kendi hükümetinin içerisinde yer alan bakanlarının evlerini, tanklarla, zırhlı araçlara kuşatan bir anlayışla biz olumlu bir gelişmeyi bekleyemeyiz. Bunu da gerçekten barış istiyor, gerçekten Irak'ın aydınlık geleceğini hazırlıyor diye değerlendiremeyiz'' diye konuştu.

''İnsanlıktan bile nasibini almış olamazlar''

Erdoğan, Suriye ve Irak'ta bunlar yaşanırken bir başka dost, kardeş ülke Nijerya'dan acı haberler aldıklarını, başkent Abuja ve diğer kentlerde yapılan saldırılarda, bir gün içinde 39 kişinin hayatını kaybettiğini, 57 kişinin yaralandığını vurguladı.

''Tüm bu kanlı saldırıları, şiddetle kınadığımızı bir kez daha ifade etmek istiyorum'' diyen Erdoğan, masum insanlara, kadınlara, çocuklara, ekmek kavgası içindeki yoksullara, cami, kilisesinde ibadet eden savunmasızlara saldırmanın, hiçbir şekilde meşrulaştırılamayacağını bildirdi. Erdoğan, ''İbadet edenlere, namazdan çıkanlara, ekmek parası kazanmak için kuyrukta iş bekleyenlere saldıranlar, bırakınız İslam'dan nasibini almayı, insanlıktan bile nasibini almış olamazlar'' dedi.

Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

 ''Irak'ta, Nasiriye'de, Kerbela'ya dua için giden insanlara saldırmak, kadın, erkek, çoluk, çocuk 44 kişiyi öldürmek, 70'den fazla kişiyi yaralamak, İslamla, Müslümanlıkla, insanlıkla nasıl bağdaşabilir, nasıl yan yana gelebilir? Böyle bir saldırıyı yapanlar çıkıp da 'ben Müslümanım' nasıl diyebilir? Hz. Peygamber'in amcasının oğlu, Allah'ın arslanı Hz. Ali bu topraklarda şehit edildi; yetmedi mi? Hz. Peygamber'in torunu, Hz. Hüseyin ve ailesi bu topraklarda şehit edildi; yetmedi mi? Moğol saldırılarıyla Dicle nehri günlerce kan ve mürekkep aktı, dünyanın en mamur şehirlerinden Basra, Bağdat harap edildi; yetmedi mi? Bugün Irak'ta, Suriye'de, kendi kardeşine kast edenler, kendi kardeşlerini katledenler nasıl bir fitnenin, aymazlığın, gafletin ve sapkınlığın içinde olduklarını görmüyorlar mı göremiyorlar mı?''

''Dökülen her damla kandan mesuller''

Başbakan Erdoğan, Irak yönetiminin, çok büyük ve tarihi bir mesuliyetin altında olduğuna dikkati çekerek, ''Irak'ta gerilimi tırmandıranlar, mezhep temelli ayrışmayı körükleyenler, Irak'ta bir mezhep çatışmasına zemin hazırlayanlar ister Sünni, ister Şii olsunlar gelecekte her zaman, Yezid sıfatıyla anılmaya mahkum olacaklardır'' diye konuştu.

Irak'ta mezhep temelli ayrışmayı, çatışmayı körükleyen ülkelerin de dökülen her damla kandan mesul olacaklarını ifade eden Erdoğan, o ülkelerin, tıpkı Kerbela'daki katiller gibi tarih boyunca bu lekeyi  alınlarında taşıyacaklarını vurguladı.

Erdoğan, 1970'lerde Afganistan'da, işgalci güçlere karşı verilen direniş mücadelesi başarıya ulaştığında sadece Afgan kardeşleri değil, çok geniş bir coğrafyanın bundan gurur, heyecan duyduğunu dile getirdi. Erdoğan, İran'da otoriter rejim değiştiğinde, en az İran kadar tüm İslam coğrafyasının, barış, huzur, kardeşlik adına budan umut ve heyecan duyduğunu anlattı. Erdoğan, Filistin bölündüğünde sadece Filistinliler'in değil, tüm İslam coğrafyasının kalbi kırıldığını dile getirerek, bugün Filistin'de ittifak sağlanınca yine aynı coğrafyanın sevince, umuda boğulduğunu belirtti.

Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:

''Bunlar bilinirken, yaşanmışken şimdi Irak'ta yeni bir bölünme, kırılma, çatışmalar sadece Irak'ta değil, tüm İslam coğrafyasında hayal kırıklığına neden olacaktır.

Irak'taki tüm tarafları bir kez daha aklıselime, sağduyuya davet ediyorum. Iraklı tüm kardeşlerimizin, mezhepleri, etnik kökenler ne olursa olsun, akla, vicdana, kalplerine kulak vermeye çağırıyorum. Irak yönetimini, Irak'taki dini liderleri, kanat önderlerini, Irak üzerinde nüfuz kurmaya çalışan ülkeleri de aynı şekilde sağduyulu ve sorumlu davranmaya davet ediyorum. Irak'ta görmek istemediğimiz tek şey; yeni bir kardeş kavgasıdır. Bunun olmaması, Irak'ta fitnenin galip gelmemesi için Türkiye olarak, girişimlerimizi sürdürmeye, Irak'ta barış ve istikrarın sağlanması için samimi şekilde gayret sarf etmeye devam edeceğiz.''

K Parti Genel Başkanı, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Uludere olayını bütün yönleriyle incelediklerini, vatandaşların acısını hafifletmek için tüm imkanları seferber ettiklerini belirterek, ''Bu acı hadiseyi fırsat olarak görenler tarafından hükümetimize yönelik maksatlı bir karalama kampanyası başlatıldı. Bu karalama kampanyası, tahrik girişimleri sadece hükümetimizi değil, hükümetimizin yeniden pekiştirdiği, Türkiye'nin kardeşliğini, birliğini ve bütünlüğünü de çok ciddi şekilde hedef aldı, hedef alıyor'' dedi.

Erdoğan, partisinin TBMM grup toplantısında yaptığı konuşmada, Fransa Ulusal Meclisi'nin, Fransa'nın soykırımlarla özdeş tarihini bir kenara bırakıp, Türkiye'deki 1915 olaylarını istismar etmesi karşısında Ruanda ve Cezayir'deki soykırımı hatırlattıklarını söyledi.

Cezayir Başbakanı Ahmet Uyahya'nın, Fransızların Cezayir'de işlediği soykırımı hatırlatmalarından rahatsızlığını dile getirdiğini anımsatan Erdoğan, ''Kardeş Cezayir halkı, bizim ne demek istediğimizi gayet iyi anladı, anlıyor. Anamuhalefet lideri de gereken cevabı anında verdi. Diğer muhalefet ve koalisyonda bulunanlar da gerekli değerlendirmeyi, cevabı verdiler'' diye konuştu.

Erdoğan, yönetimlerin öncelikli görevinin, halkının hissiyatını yansıtmak olduğuna inandıklarını, bu noktada polemiği tamamen gereksiz gördüğünü vurgulayarak, ''Kardeş Cezayir halkına, Türkiye'nin en kalbi selamlarını, dostluk, kardeşlik ve dayanışma mesajlarını iletiyorum'' dedi.

Haber Kaynağı : Haber7.com

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner309

banner225

banner209