Terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan'ın Türkiye'ye getirilişinin yıl dönümü dolayısıyla yapılacağı duyurulan basın açıklaması için BDP'li gruplar Taksim Meydanı'nda toplanmaya başladı. Meydanda yoğun önlem alan güvenlik güçleri, kalabalıklaşan grubun meydana çıkışına izin vermeyerek, İstiklal Caddesine yönlendirdi. Çevik kuvvet ekiplerinin barikat oluşturarak caddenin iç kısımlarına doğru yönlendirdiği gruptakiler, slogan ve alkışlarla durumu protesto etti.
Bu arada, Galatasaray Lisesi yönünden ve ara sokaklardan İstiklal Caddesine çıkanlardan yasa dışı slogan atanları da polis gözaltına aldı.
Bir süre sonra, Kışanak, BDP Basın ve Yayından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Filiz Koçali ve BDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel'in de aralarında bulunduğu bir grup partili de Taksim Meydanı'na çıkmak üzere İstiklal Caddesine geldi. Polis barikatını gören Tuncel, burada bir partinin yöneticisinin bulunduğunu belirterek, neye karşı böyle yoğun bir güvenlik önlemi alındığını sordu.
Kışanak da basın açıklaması yapma haklarını engellediğini savunarak, güvenlik güçlerinden, BDP Genel Merkez MYK üyeleri ve İl Başkanlığı yönetim kurulu üyelerinden gözaltına alındığını öğrendikleri bazı kişilerin serbest bırakılmalarını istedi.
Polis yetkililerinin, basın açıklaması yapabileceklerini, güvenlik barikatını, başka grupların taşlı-molotoflu saldırıda bulunacağı duyumunu almaları nedeniyle oluşturduklarını belirtmesi üzerine Kışanak, gözaltına alınan parti yetkilileri salıverilmediği sürece basın açıklamasını yapmayacaklarını söyledi.
Burada oturma eylemi yapan gruptakiler, ıslıklar ve sloganlar eşliğinde protestoda bulunurken, Kışanak, Tuncel ve Koçali tarafından sakinleştirildiler.
Yaklaşık 1,5 saatlik bekleyişin ardından basın açıklaması yapan Kışanak, Kürt sorununu çatışma zemininden çıkarmanın, diyalog zeminine taşıyarak demokratik yollarla çözmenin mümkün olduğunu ifade ederek, ''Sayın Öcalan'ın Avrupa'ya çıkışı böyle bir adımdı. Ancak uluslararası güç odakları buna izin vermediler. Bu ülkeye, hepimizin geleceğine büyük bir tuzak kurdular. Bu ülkenin yurttaşları birbirlerine karşı kin duysun, çatışma zemininde tutulsun istediler. Çözüme doğru atılmış bir adımın önünü kapattılar. Ve Sayın Öcalan'ı, uluslararası bir komployla Türkiye'ye getirerek yeni bir sorun alanı yaratmak istediler'' diye konuştu.
Dönemin başbakanının bile, ''Öcalan'ı niye bize teslim ettiler anlayamadık'' dediğini, ancak Kürt sorununun çözümü için bunu anlamak gerektiğini savunan Kışanak, ''Çözümü, İsrail'den aldığınız heronların yapacağı katliamlara havale ederseniz, bu ülkenin geleceğine yazık edersiniz'' dedi.
Kışanak, Kürt sorununun ancak diyalogla çözülebileceğini belirterek, ''İmralı sistemi, uluslararası güç odaklarının Türkiye'nin önüne kurduğu bir tuzaktır. Kürt sorununu çözümsüz bırakmak için yaratılmış yeni bir engeldir. Bu engelin ortadan kaldırılması gerekiyor. Öcalan'ın özgürlüğüne kavuşması, çözüm konusunda rolünü etkin bir şekilde oynaması gerekiyor'' diye konuştu.
3 yıl boyunca İmralı, Kandil, Oslo'da görüşmeler yapıldığını, ancak niyet çözüm değil tasfiye olunca, çözüm sürecinin zarar gördüğünü savunan Kışanak, ''Devletler, ordusu, istihbarat örgütü, iktidarı, polisiyle bir bütündür. Kürt sorunu ancak böyle bir devlet iradesiyle çözülebilir. Kendi aralarında iktidar kavgasına girerek bu ülkenin en önemli sorununu çözümsüzlüğe terk etmesinler'' şeklinde konuştu.
Kışanak ve beraberindekiler, BDP'li yöneticilere ilişkin bilgi almak amacıyla İstanbul Emniyet Müdürlüğüne giderken, grup da dağıldı.
SİVİL HABER