Murak Aksoy'un röportajı
Hakan Fidan'ın da aralarında bulunduğu 5 MİT'çinin 'şüpheli' sıfatıyla ifadeye çağrılması krize neden oldu. Gelinen noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Dosyanın içeriğini bilmiyoruz ama savcının yaptığı siyasete ve AK Parti'ye darbe girişimidir. MİT Müsteşarı Hakan Fidan, Başbakan Erdoğan'ın en güvendiği bürokratlardan birisidir. Kürt sorunun çözülmesi için AK Parti büyük bir siyasi risk almış ve bazı görüşmeleri MİT yürütmüştür. Bir kere, bu görüşmelerin Başbakan'ın bilgisi olmadan yapılması mümkün değildir. Zaten konuşmalarda da bu açıktır. Eğer savcılık bu konuda bazı soruları aydınlatmak istiyorsa, bunu yapmanın başka yolları da vardır. Ne yazık ki, bu olayda savcılık makamı yetkisini aşarak siyasi bir tasarrufu yargılamaya kalkmıştır.
Nasıl bir yol izleyebilirdi?
Bakın MİT Yasası var. Bu MİT'in özel yapısına uygun bir kanundur. Bunun savcılık makamı tarafından bilinmemesi mümkün mü? MİT Müsteşarı'ndan alınması gereken bir bilgi varsa onu kendisiyle önceden iletişime geçerek, makamında ziyaret ederek alabilirdi.
Savcı görevden alındı, emniyette atamalar oldu...
Bence AK Parti iktidarını kuşatmak isteyen güçlere karşı Başbakan yapması gerekenleri yapmıştır. Çünkü bu olay bir süredir adım adım geliyordu.
İKTİDARI KUŞATMAK İSTEYENLER VAR
Nasıl yani?
Son dönemde emniyet kaynaklı olduğu belli olan PKK-Devlet, PKK-MİT ilişkisi olduğu, PKK'nın MİT tarafından kurulduğu yönünde haberler, yorumlar okuyoruz. Bu haber ve yorumlar yapılarak Hakan Fidan'ın bu gerçeği açığa çıkarmadığı, bunun üzerini örttüğü gibi bir izlenim yaratılıyor. Yani Hakan Fidan ve MİT üzerinden AK Parti iktidarını kuşatmak isteyen bir güç var. Bu olay bu süreçte bir adımdı. Daha önce Uludere'de de benzer şey oldu. Bu olay bir yönüyle ikinci Uludere olayıdır. Ama geri tepti. Bence Başbakan Erdoğan, kurulmak istenen 'vesayeti' kırmıştır. Bu Türkiye ve demokrasi için çok çok önemlidir.
Bu krizden çıkarmamız gereken ders nedir?
Bu kriz bürokrasi alanında ciddi bir sorunun olduğunu gösterdi. Özellikle emniyet ve yargı alanında ciddi bir sorun ve kadrolaşma olduğu ortaya çıktı. Savcı karar alıyor, onun üstünün haberi yok. Soruşturmayı medyadan öğreniyor. Hükümetin bu konuda bazı düzenlemelere gideceğini düşünüyorum.
KCK'ya sızmak MiT'in başarısıdır
MİT'le ilgili önemli iddialar sızdı. MİT'in KCK'yı yönlendirdiği, eylemlerin göz yumduğu gibi... Sizce mümkün bunlar?
İstihbarat teşkilatının görevi nedir? Şimdi KCK eğer PKK'nın bir şemsiye örgütüyse, yasadışıysa bu örgüte içine sızmak MİT'in görevidir. Sızanların örgütü yönetmesi, eylemlere engel olması, bu iddialar gerçek olamaz. Örgütün içine sızmış elemanların eylemeleri engellememesi, bilgi vermemesi düşünülemez.
MİT bu olaydan nasıl etkilenir?
Bu olaydan siyaset gibi MİT de güçlenerek çıkacaktır. MİT şu anda hükümetin ve AK Parti'nin en güvendiği kurumlardan birisidir. Hakan Fidan da öyledir. Türkiye askeri vesayeti gerilettikten sonra siyasetin üzerinde başka bir vesayeti kabul edemez.
MİT'in diğer kurumlarla ilişkisi nasıl?
Bu son olay sanki emniyetle MİT arasındaki bir çekişmenin devam ettiği sonucu ortaya çıkarıyor. Ki bu kabul edilebilir değildir.
Haber Kaynağı : Haber7.com