İslam’ın Peygamber’i olan Hz. Muhammed’e (S.A.V) yapılan bu çirkin saldırıyı tekraren kınadığımızı ifade ediyoruz.
BASIN AÇIKLAMASI METNİ
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
BÜTÜN TOPLULUKLARIN VE BÜTÜN İNSANLARIN RABBİ OLAN ALLAH’IN ADIYLA…
KIYMETLİ HALKIMIZ, DEĞERLİ BASIN MENSUPLARI,
İslam’ın kutsallarına karşı sürekli hakaret ve tahriklerin merkezi olan, sözüm ona özgürlükler ülkesi ABD ve Avrupa ‘da oyunun son halkası olan “Müslümanların Masumiyeti” filmine karşı tepkimizi dile getirmek için bugün burada toplanmış bulunuyoruz. Söz konusu tahrik filmi ile Küresel Irkçı Emperyalizmin kendi halkları arasında yükselen değer olan İslam’a karşı, İSLAMOFOBİ ile bu ilginin önünü kesmeye çalışmaktadır. Çeyrek yüzyıldır İslam coğrafyasında sürdürülen diyalog çalışmaları, Müslümanların aleyhine işlemeye devam ediyor. Müslümanlara 'diyalog' dedirttirildikçe; Müslümanların toprağı işgal ediliyor, bombalar Müslümanların başına yağıyor, dininden dolayı katledilen çocuklar hep Müslümanların çocukları oluyor... Birileri diyalog dedikçe, Efendimiz Hz. Muhammed (S.A.V)'e hakarete yeltenen, İslam'ın bütün değerlerini karalamaya kalkışan karikatürler çizilip, filmler yapılıyor... Bu çirkin film "Innocence of Muslims" (Müslümanların Masumiyeti) diyalog masalının son perdesi oldu.
Bu çirkin filme tepkiler çığ gibi büyürken maalesef bizim hükümetimiz sessiz kalmıştır. Başbakan’ın yaptığı yüzeysel açıklama ise tamamen renksizdir. Başbakan, açıklamasında terörizme vurgu yaparken asıl teröristin kim olduğunu belirtmiyor. ABD Büyükelçisinin öldürülmesini kınarken İslam’a ve Peygamberimiz’e hakaret içeren filmi ve bu çirkin filmin yapımcılarını tek kelime ile de olsa kınamaktan adeta imtina ediyor.
SAYGI DUYULMAYAN HEP MÜSLÜMANLAR OLDU!
İslam'ı savaş dini olarak tanıtan film de Müslümanlara açıkça hakaret ediliyor. Bu film Hz. Peygambere yapılan ne ilk ne de son saygısızlık. Yıllardır sürdürülen diyalog çalışmaları, İslam'a ve Peygamber’ine yapılan saygısızlığı azaltmıyor. Aksine arttırıyor. Son olarak İstanbul'da yapılan 'Diyalog' çalıştayı bunun en önemli kanıtı oldu. Çalıştaya çok sayıda diyalogcu, Hıristiyan ve Yahudi din adamı katıldı. Buna karşılık Hz. Peygamber’e hakaret filmi aynı günlerde gösterime sokuldu.
Hz. Peygamber’e hakaret eden film hala gösterimde. Müslümanların Peygamber’ini, inanç ve ritüellerini ciddiye alarak saygı duyan kimse yok. Hıristiyan Yahudi dünyası her gün bir yeni skandala imza atıyor. Camilerde içkili balolar veriliyor. Danimarka'daki Peygamber Efendimiz’e hakaret içeren çirkin karikatürler çiziliyor. Başörtülü kadınların fotoğrafları potansiyel suçlu gibi duvarlara asılıyor. Ezana izin verilmiyor. Müslümanlara karşı utanç duvarları örülüyor. Sünnet yasaklanıyor. Mynamar'da olduğu gibi Müslümanlar katliama uğruyor.
Bütün bunlar yetmezmiş gibi bir de Âlemlere Rahmet olarak gönderilen Hz. Muhammed'e (S.A.V) karşı sistemli bir karalama kampanyası yürütülüyor. Akıllara, Müslümanlar her yerde aşağılanırken, bu diyalog çalışmaları kime hizmet ediyor sorusu takılıyor.
Kuvveti üstün tutan anlayışın temsilcisi olan tek kutuplu dünya düzeni küresel emperyalizmin insanlar arasında kin ve düşmanlığı yayarak hayatiyetini devam ettirmeye çalışıyor. ’Şeytan Ayetleri’, karikatür krizi, Afganistan’da yüzlerce Kur’an-ı Kerim’in yakılması, şimdi de “Müslümanların Masumiyeti” adlı film, Müslümanlara doğrudan hakareti içeren provakatif, aşağılık ve art niyetli çalışmalardır.
KIYMETLİ HALKIMIZ, DEĞERLİ BASIN MENSUPLARI,
Amerika’nın gerçek manada Libya’ya özgürlük ve barış getirmiş olsa idi, söz konusu provakatif filmden dolayı Libya’da ABD Büyükelçisi Kaddafi gibi linç edilmezdi. Başta Irak, Afganistan, Suriye ve Libya gibi Arap Baharı yaşayan ülkelerde Amerika öncülüğündeki küresel çetenin yaptıklarına karşı halklar arasında birikmiş öfke patlaması yaşanıyor. Milyonlarca Müslüman’ın yaşadığı sözde özgürlükler ülkesi ABD’nin kendi vatandaşı olan Müslümanların inançlarına karşı saldırılara engel olmuyor ve Müslümanların din hürriyetlerini garanti altına almayıp ‘terörist’ gibi gösteriyor. ABD ve Batı ülkeleri yönetimleri; Peygamberimiz’e hakaret edenlere hep yardım ve yataklık yapıyor.
Batı ülkelerinin filme karşı sessiz kalması ve bunu ifade özgürlüğüne bağlaması haksız bir tutumdur. ABD’deki bu İslam karşıtı hareket binlerce Müslüman’ı sokağa dökmüştür. Bu da gösteriyor ki, İslam’a ve Hz. Muhammed’e yöneltilen hiç bir hakaret cevapsız kalmayacaktır.
Yaşanan kaosun sorumlusu Amerika, İsrail ve ırkçı emperyalistlerdir!
Yaşanan bütün zulümlerin sorumlusu Amerika, İsrail ve ırkçı emperyalistlerdir!
Akan kanın, gözyaşının sorumlusu Amerika, İsrail ve ırkçı emperyalistlerdir.
Bütün ırkçı emperyalistler İslam Coğrafyasından ve mazlum halklardan ve hatta kendi halkından özür dilemelidir!
Derhal işgal ettiği yerlerden defolmalıdır!
Derhal işgal ettiği yerlerden defolmalıdır!
İslam İşbirliği Teşkilatı ve İslam ülkeleri, fitneye yol açan bu filme karşı birlikte hareket etmeli. Filmin gösterimi derhal durdurularak, bu filmi yapanlardan hesap sorulmalıdır.
KIYMETLİ HALKIMIZ, DEĞERLİ BASIN MENSUPLARI,
İslam, Batı’da ve Amerika’da yükselen bir değerdir. Her geçen gün İslam’a girenlerin sayısı artıyor. Bu tür girişimler İslam’ın yayılması karşısında İslam düşmanlarının geldikleri paranoyanın boyutunu gösteriyor.
Dünya’da huzur ve barış ancak İslam’la mümkündür. İslam düşmanları ne yaparlarsa yapsınlar Hakk’ı üstün tutan İslam hâkim olacaktır. Bu da çok yakındır. İslam en üstündür ve ondan daha üstünü yoktur.
İslam’ın Peygamber’i olan Hz. Muhammed’e (S.A.V) yapılan bu çirkin saldırıyı tekraren kınadığımızı ifade ediyoruz. İslam’ın baharı ancak Muhammedi bir duruş sergileyenlerin eliyle gelecektir. İslam Birliğinin kurulması ile Muhammedi koku tüm dünyayı saracak ve bu dünya gül bahçesine dönecektir. Bu mutlaka gerçekleşecektir.
VE SON SÖZ OLARAK DİYORUZ Kİ;
HİÇBİR ÇİRKİNLİĞİNİZ KÂİNATIN EFENDİSİ’NE (S.A.V) OLAN AŞKI GÖLGELEYEMEZ!
İsmail ACAR
İl Gençlik Kolları Başkanı
SİVİL HABER
