Çetiner Çetin'in haberi
Fransa Parlamentosu'ndan geçen sözde "Ermeni soykırımını inkâr edenlerin hapis cezası" almasını öngören yasa tasarısına dost ve kardeş ülke Azerbaycan'ın tepkisi yetersiz kaldı. Azerbaycan halkının geçmişten bu yana Ermenilerin iddiaları konusunda Türkiye'nin yanında olduğunu belirten siyasiler, ancak Azerbaycan yönetiminin bu konudaki tepkisinin kendi vatandaşlarının gerisinde kaldığına dikkat çekti.
AZERİLER TEPKİLİ, ALİYEV SUSKUN
BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, Azerilerin 'ölüm sessizliği'nden rahatsız olmasına rağmen Aliyev yönetiminin tepkisiz kalmasını eleştirdi. Destici şöyle konuştu: Tasarı konusunda Azeri halkı, Türkiye'nin yanında ve Fransa'ya karşı nefretini ortaya koyuyor. Ama Azerbaycan yönetimi, halkının düşüncesini yansıtmıyor. Azerbaycan halkı, Türkiye'nin kendi çıkarlarını düşündüğünü biliyor. Karabağ konusunda Türkiye'nin yanlarında olduğunu biliyor. Azerileri kaybetmeme adına Ermenistan ile sınır kapılarını açmadık. Fakat, Azerbaycan devleti bunu görmezden geliyor. Tepkisini ortaya koyup; eğer Türkiye aleyhine Fransa'da karar çıkarsa, biz Fransa'ya tepki göstermemiz lazım demeli. Ama bu denmiyor."
İKİ ÜLKE ORTAK HAREKET ETMELİ
MHP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Erdem ise Ermenilerin Karabağ işgali ve Gence kanlı baskını nedeniyle Azerbaycan'ın mağdur bir ülke olduğunu hatırlatarak, "Türkiye de bu malum Ermeni tasarısı ile mağdur duruma düşürülmeye çalışılan bir ülke konumundadır. Her iki ülkenin de tarihi dostluk ve kardeşliğini daha da pekiştirerek Ermeni meselesinde ortak hareket etme mecburiyetleri vardır" dedi. MHP Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu ise Azeri halkının Türkiye'nin yanında olduğunu belirtti ve "Ancak devlet düzeyinde bu yansımadığı için Türkiye'den yanlış anlaşılıyor" değerlendirmesinde bulundu.
KONU AZERBAYCAN İÇİN DE ÖNEMLİ
Türkiye-Azerbaycan Parlementolararası Dostluk Grubu Başkanı Necdet Ünüvar da Türkiye ile Azerbaycan arasındaki siyasi ve diplomatik ilişkilerin önemli olduğunu hatırlatarak, şöyle konuştu: "İnkar yasası, Türkiye için olduğu kadar Azerbaycan açısından önemli bir durumdur. Azerbaycan Devlet Başkanı Aliyev, Azerbaycan'ın BM Güvenlik konseyi başkanlığı koltuğuna oturmasının aynı zamanda Türkiye'nin de bu koltukta oturması manasına geldiğini dile getirmişti. Aliyev uluslararası diğer kurumlar nezlinde de Azerbaycan'ın Türkiye ile birlikte hareket etme eğiliminde olduğunu iletmişti."
UMARIZ SESSİZ KALMAZLAR
Türkiye-Azerbaycan Parlementolararası Dostluk Grubu Üyesi Sinan Oğan ise Azerbaycanlı yetkililerle yarın görüşmeler yapacaklarını belirterek, "Azeri kadeşlerimizden çok sessiz kalacağını düşünmüyorum. Biz Azeri kardeşlerimize neler yapabilecekleri konusunda karşılıklı fikir alışverişinde bulunacağız. Sonrasında süreci görüp değerlendirmek lazım" dedi.
FIRST LADY FRANSIZ DOSTU ÇIKTI!
Fransa'nın Ermeni tasarısını meclisten geçirmesine tepki göstermeyen Azerbaycan Devlet Başkanı İlham Aliyev'in eşi Mihriban Aliyev'in Fransızlarla yakın dost olduğu ortaya çıktı. Mihriban Aliyev'in, başkanlığını yaptığı Azerbaycan-Fransa Parlamentolar arası Dostluk Grubu'ndan istifa etmemesi, iki ülke arasındaki kardeşlik duygularına gölge düşürdü.
Bakü'nün tavrı yanlışlarla dolu
Uluslararası İlişkiler Uzmanı Prof. Dr. MESUT HAKKI CAŞIN: "Öncelikle Azerbaycan yönetiminin izlediği politikanın yanlışlarla dolu olduğunu belirtmek gerekir. Ermeni soykırımı meselesi sadece Türkiye'nin meselesi değil, aynı zamanda Azerbaycan'ın da bir sorunu. Zannederim bu durum Azerbaycan'ın dış politikadaki beklentilerinden kaynaklanıyor. Devlet Başkanı İlham Aliyev'in Rusya ile ilişkilerinin bozulmasından çekindiğinden dolayı böyle bir politik tavır sergilediğini düşünüyorum."
ALİYEV KORKUYOR
Selçuk Üniversitesi Öğretim Üyesi Bİlal Akgün: "Azerbaycan'ın Fransa'ya tepkisinin cılız kalması, İlham Aliyev'in iktidar korkusundan kaynaklanıyor. Aliyev, Arap Baharı'nın bir benzerinin kendi ülkesinde de etkili olmasından korkuyor, bu yüzden Türkiye ile yakınlaşmaktan çekiniyor. Azerbaycan Avrupa'daki elçilikleri aracılığıyla Fransa'ya tepki göstermeliydi. Özellikle doğalgaz ve petrol ticareti konusunda ekonomik tepkiler ortaya koyabilirdi."
Türkiye duyarsız kalmamıştı
Ankara, tasarının Fransız Senatosu'nda kabul edilmesi durumunda, Fransa ile Türkiye arasındaki siyasi ilişkiler kadar, Azerbaycan-Fransa ilişkilerininde etkilenebileceğini düşünürken, Azerilerin Fransa'ya karşı tutumunun cılız kalmasından dolayı şaşkınlık yaşadı. Türkiye daha önce Ermenistan ile birtakım mutabakat metinleri imzalamış ancak Azerbaycan'ın duyduğu rahatsızlıktan dolayı mutabakatı rafa kaldırmıştı.
Fransa'nın bu adımının uzun vadede Azerbaycan-Fransa ilişkilerini de olumsuz etkileyeceğini düşünen Ankara, Fransa'nın Dağlık Karabağ Sorunu'nun çözümü konusunda oluşturulan Minsk Grubu içerisinde Azerbaycan'ın beklentilerini karşılayacak adımlar atmamasını da buna bağlıyor. Fransa Minsk Grubu içinde yer almasına rağmen, 1992 yılında Ermenistan'ın Hocalı'da yaptığı katliamları ve Karabağ'da yurtlarından göç etmek zorunda bırakılan Azerbaycan Türklerinin sorunlarını da görmezden geldi. Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin 6-8 Ekim'de Ermenistan, Gürcistan ve Azerbaycan'a gerçekleştirdiği Güney Kafkasya gezisinde de Azerbaycan'ı rencide eden gelişmeler yaşanmıştı. Sarkozy, Erivan'da "Dağlık Karabağ'ın Ermenistan için ne demek olduğunu Fransa'dan daha iyi kimse anlayamaz" demişti.
Sarkozy'nin Azerbaycan gezisi sadece iki saat sürmüş ve Bakü ziyareti, pek çok soru işaretini de ardında bırakmıştı. Erivan'da 'Soykırım Anıtı'nı ziyaret eden Fransız Cumhurbaşkanı, Bakü'de Şehitler Hiyabanı'na gitmemişti. Ankara bu ziyaret sırasında yaşananlara tepki göstermişti.
ERMENİSTAN FRANSA'NIN KIZKARDEŞİ
Türkiye-Azerbaycan ilişkileri kadar derin ve ortak bir tarihi geçmişe sahip olan Fransa-Ermenistan ilişkileri hakkında Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy, "Ermenistan, Fransa'nın kız kardeşidir" benzetmesini yapmıştı. Yakın ilişkideki iki ülkenin Türkiye'ye yönelik siyasi adımının yankılarının Bakü'de de tepki uyandırması beklenirken, Bakü'nün diplomatik tavrı zayıf bulundu. Ankara'nın, Fransa'da gündeme gelen 'inkar yasası' ile ilgili Bakü'den net bir tavır beklediği ifade ediliyor.
Karabağ fedakarlığını unuttular
Ermenistan'ın 1991 yılından beri işgal altında tuttuğu Azerbaycan toprağı olan Dağlık Karabağ bölgesi ile ilgili iki ülke arasında yaşanan sorunlar, Türkiye'nin Ermenistan'la ilişkilerinin de anahtarı durumunda bulunuyor. Türkiye Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki Karabağ sorunu çözülmeden, Ermenistan'la olan diplomatik ilişkilerini normalleştirmiyor. Aynı şekilde Türkiye-Ermenistan sınırı da Karabağ işgali devam ettiği için açılmıyor. Türkiye Azerbaycan'ın beklentileri doğrultusunda, Karabağ sorunu çözülmeden Ermenistan ile ilişkilerini normalleştirmeyeceğini açıkladığı için hem Avrupa Birliği'nde hem de ABD ve diğer ülkelerde eleştirilerle karşı karşıya kalıyor.
Haber Kaynağı : Haber7.com
