Dünyada adaleti sağlamak ve huzuru tesis etmek iddiasındaki küresel sistemin BM, IMF, Dünya Bankası, NATO, UCM, AİHM gibi kurumları ve bu sistemi oluşturan ABD, İngiltere, Fransa, Rusya, Çin, İsrail ve Almanya gibi devletler; işgaller, ambargolar, askeri, siyasi ve ekonomik müdahaleler sebebiyle milyonlarca insanın hayatını kaybetmesine ya da ülkelerini terk etmelerine sebebiyet veriyorlar.
Bugün küresel sistemi temsil eden ülkelerin de içinde yer aldığı I. ve II. Dünya Savaşı’nda 80 milyonun üzerinde insan yaşamını yitirdi. Ancak II. Dünya Savaşı’ndan bugüne, geride kalan yaklaşık 70 yıllık süre zarfında, küresel aktörlerin yönettiği, zemin hazırladığı ya da körüklediği çatışma, savaş, iç savaş ve işgallerde daha fazla sayıda insan hayatını kaybetti. Bu da aslında III. Dünya Savaşı’nın fiilen yaşanmakta olduğunu gösteriyor.
Ne var ki, küresel sistemin bu insanlık dışı uygulamaları çok çabuk unutuluyor. Ancak işgal ve soykırımlara muhatap olan milyonlarca insanın mağduriyeti artarak devam ediyor. Dünya kamuoyu suni gündemlerle meşgul edilerek bu cürümlerin üzeri örtülmeye çalışılıyor.
Son 20 yıl içerisinde küresel sistemin uygulamalarıyla yol açtığı ve dünya kamuoyunun da seyirci kalarak göz yumduğu katliam ve soykırımlardan birkaçını şöyle sıralayabiliriz:
- Mısır tarihinde ilk kez halkın demokratik tercihleri doğrultusunda iş başına gelen Cumhurbaşkanı M. Mursi’nin askeri darbeyle görevinden uzaklaştırılması ve sonrasında Mısır’da yaşanan kanlı süreç (2013)
- Suriye’de 150 binden fazla insanın yaşamını yitirmesine, milyonlarca insanın mülteci durumuna düşmesine sebep olan ve bugün hala devam etmekte olan içsavaş (2012)
- Myanmar yönetimi ve Budist milisler tarafından uzun yıllardır devam eden fakat geçtiğimiz yıl yeniden alevlenen, yüzbinlerce insanın ölümüne sebep olurken milyonlarca insanı mülteci konumuna düşüren Arakan Soykırımı (2012)
- Muammer Kaddafi rejimini ortadan kaldırma bahanesiyle Libya’da 70 bin masum sivilin yaşamını yitirmesine sebep olan ve ülkeyi kaosa sürükleyen askeri müdahale (2011)
- Irak’ta 1 milyondan fazla insanın ölümüne, 5 milyondan fazla çocuğun yetim kalmasına ve milyonlarca insanın vatanını terk etmesine sebep olan ve bugün hala devam eden işgal (2003)
- Afganistan’da 11 Eylül sonrasında başlatılan, bugün hala devam eden ve yüzbinlerce insanın yaşamını yitirdiği işgal (2001)
- Doğu Türkistan ve Tibet’te yıllardır aralıksız sürdürülen soykırım ve asimilasyon politikaları
- Çeçenistan’da 250 bin insanın yaşamını yitirmesine, 1 milyondan fazla insanın mülteci durumuna düşmesine sebep olan soykırım (1994-2009)
- Ruanda’da küresel aktörlerin zemin hazırladığı ve göz yumduğu, yaklaşık 1 milyon insanın hayatını kaybettiği soykırım (1994)
- Bosna-Hersek’te 250 bin masum sivilin yaşamını yitirmesine sebep olan ve Srebrenitsa’da BM koruması altındaki kampta on bine yakın sivilin katledildiği soykırım (1992-1995)
- Filistin’de yarım yüzyılı aşkın bir süredir devam eden, yüzbinlerce insanın ölümüne, milyonlarca insanın mülteci konumuna düşmesine sebep olan soykırım
- Avrupa’da nefret, ırkçılık ve İslamofobi sebebiyle failimeçhul cinayetlere kurban giden, ev ve işyerleri kundaklanan göçmenler
- Kıta Afrikasında her yıl bir yenisi eklenen işgal ve içsavaşlarla hayatını kaybeden ve ülkesinden göçe zorlanan milyonlarca insanın yaşadığı dram
- Küresel sistemin müdahaleleriyle ülkelerinde yaşama imkanı bulamayarak göçe zorlanan, göç esnasında yaşamını yitiren, insan ve organ çetelerinin eline düşen onbinlerce insanın yaşadığı mültecilik dramı
İnsanlık suçlarının zamanaşımına uğratılarak unutturulmasına izin vermeyelim! Her platformda konunun gündemde tutulması için gayret gösterelim!
Tüm vicdan sahiplerini bu sese kulak vermeye ve 5 Şubat 2014 Çarşamba günü saat 19.00’da başlatılacak olan “İnsanlık Suçlarını Unutma” kampanyamıza davet ediyoruz.
Twitter’da #İnsanlıkSuçlarınıUnutma hashtag’ini kullanarak kampanyamıza katılabilirsiniz…
SİVİL HABER
Güncelleme Tarihi: 09 Şubat 2014, 18:04
