Mitinge katılan Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Oğuzhan Asiltürk de katılımcılara hitaben bir konuşma yaptı.

Hiçbir Zulüm Devamlı Olmamıştır

Konuşmasına besmeleyle başlayan Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Asiltürk, "Şu anda Siyonist zâlimlere karşı silah gücünüz yeterli olmasa da biliniz ki, Mazlumların gücü gerçekte Allah'ın gücüdür. Zulüm bir noktaya gelince gayreti ilâhiye dokunur ve Allah bütün zâlimleri helâk eder. Hiçbir zulüm devamlı olmamıştır. Bütün zâlimler için bu sonuç kaçınılmazdır. Hiç endişe etmeyin aynı şey İsrail için de geçerlidir. ABD ile, dolaylı olarak da İsrâille stratejik ortak olarak Hakk'a hizmet edilmez" dedi.

Konuşmasına besmeleyle başlayan Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Oğuzhan Asiltürk "Bu gün bu meydanda; İsrail zulmüne karşı tepkilerimizi ortaya koymak ve Gazze'deki kardeşlerimize "Yalnız değilsiniz. Şu anda Siyonist zâlimlere karşı silah gücünüz yeterli olmasa da biliniz ki Mazlumların gücü gerçekte Allah'ın gücüdür. Zulüm bir noktaya gelince gayreti ilâhiye dokunur ve Allah bütün zâlimleri helâk eder. Hiçbir zulüm devamlı olmamıştır. Bütün zâlimler için bu sonuç kaçınılmazdır. Hiç endişe etmeyin aynı şey İsrail için de geçerlidir" dedi.

ABD İLE DOLAYLI OLARAK DA İSRÂİLLE STRATEJİK ORTAK OLARAK HAKKA HİZMET EDİLMEZ

"Osmanlı Devleti yıkılınca Müslümanlar başsız kaldılar ve parça parça edildiler. Dünyanın kontrolü Siyonizm'in eline geçti." değerlendirmesinde bulunan Asiltürk "Bugün içinde yaşadığımız dünyada zulüm görenler, kan ve gözyaşı içinde inim inim inleyenler sadece Müslümanlardır. Bu duruma tesadüfen gelinmedi. 1897 de Basel'de toplanan Siyonist kongresinde alınan karar gereği Osmanlı yıkılacak, Hilâfet kaldırılacak ve takip eden yüz yıl içinde de İslam yok edilecekti. Osmanlı yıkıldı. Hilafet kaldırıldı. Ancak İslam'ı yok etmeye Siyonistlerin gücü yetmedi. Zira İslam Allah'ın koruması altındadır.

Bugün Siyonist İsrail, İslam'ın yeryüzünden silinebilmesinin ancak Büyük Orta Doğu Projesinin uygulanmasıyla gerçekleşeceğine inanmış görünmektedir. Bu hedefin gerçekleşmesi için de Türkiye'nin ABD ile birlikte hareket etmesi, dolayısıyla İsrail'in hedeflerine uygun davranması gerekir. İşte Büyük Orta Doğu Projesi budur. Türkiye Başbakanı da Projenin uygulanmasında eşbaşkan göreviyle İsrail'in bu hedefine hizmet etmektedir. Projenin uygulanmasında ABD İsrail'in taşeronu gibidir.

Türkiye de o taşeronla stratejik ortaklık ve işbirliği içerisindedir.  Dünyaya hâkim olacak "Bir İsrail Dünya Devleti" kurulmaya çalışılıyor. Bunu sağlamak için Fas'tan Endonezya'ya kadar sınırlar değiştiriliyor. Bu mücâdelede iki taraf var. Bir tarafta ABD, İsrail, Avrupa Birliği ve üzülerek görünüyor ki Türkiye, Karşı tarafta ise Rusya, Çin ve İran var. Bir çatışma çıkacak olursa bu çatışma Orta Doğuda bizim içinde bulunduğumuz topraklarda olacak. En büyük zararı da biz göreceğiz. AKP iktidarı bu gerçeklerin farkında değil. Batıya şartlanmış olduğu için ileriyi göremiyor. Yanlış yerde duruyor.

ABD ile dolaylı olarak da İsrâille stratejik ortak olarak hakka hizmet edilmez. Sadece zulme yardımcı ve destek olunur. Gazze'de bir kere daha görüldü ki İsrail için, hedefine ulaşmak bakımından her şey mubahtır. Çocuk, kadın, yaşlı herkes öldürülür. İsrail sözcüsü Nachman Abramovic Filistinli çocukları şu şekilde tanımlıyor: "Size genç görünebilirler.

Ancak bu insanlar, kalplerinde teröristtir. Onların aldatıcı masum yüzlerine bakmayın, her birinin kalbindeki şeytanı düşünmeye çalışın. Eğer onların büyümelerine izin verirsek bu insanların şeytanî teröristler olacağından tamamıyla eminim. Çocuklarınızı öldürmek için büyümelerine izin mi verirdiniz yoksa şimdi mi işlerini bitirirdiniz? Bizler insan hayvanlarını öldürüyoruz ve bunu özür dilemeden yapıyoruz."şeklinde konuştu.

ÜÇÜNCÜ DÜNYA SAVAŞINI BAŞLATMAK KOLLARI SIVAMIŞLAR

Suriye ile bir silahlı çatışmaya girmek suretiyle üçüncü Dünya savaşını başlatmak için Başbakanla Dışişleri Bakanı kolları sıvamış görünüyor. Türkiye'yi felâkete götürecek bu yanlış yoldan dönmeleri gerekir. Sayın Başbakan ve Sayın C.Başkanı ile uzun yıllar birlikte, Ahlâki ve Mânevî değerleri savunmuştuk.

O zamanlar birlikte vatan sevgisi imandandır diyorduk. Şimdi ne değişti de Büyük Orta Doğu Projesinin uygulamasına hizmet etmek için ABD ile stratejik ortaklık yaparak İsrail'i korumak uğruna vatanımızı tehlikeye atıyoruz? Bu gün de ben, iman kardeşliği kuralının gereği olarak ifade ediyorum ki gittiğiniz yol çıkmaz sokaktır. Israr ederseniz hem kendinizi hem de milleti felâkete atarsınız. Vazgeçin bu yanlış yoldan. Bizim üzerimize düşen sorumluluk gerçekleri ifade etmektir. Bu gerçekleri sadece Türkiye'de değil çeşitli İslam ülkesinde de ifade etmekteyiz.

Fas ziyaret edildi Müslüman Ülkelerin Kurtuluşunun birlikte bir güç oluşturmakta olduğu anlatıldı. Tunus'ta Sudan'da da tek kurtuluşun Müslüman ülkelerin bir araya gelerek kendi birlikteliklerini gerçekleştirmeleri olduğu ifade edildi. Aynı şekilde İran'da, Pakistan'da da toplantılara katıldık. Bu konulardaki inancımızı ifade ettik. Şunu Allah'a hamdederek ifade edeyim ki bütün bu ülkelerde yapılan toplantılara katılanlar tek kurtuluşun yeniden İslam birliğine dönüşle mümkün olacağı hususunda birleşmekteler.

Milli Gazetede bu toplantılara ait geniş bilgiler yer aldığı için kısa kesiyorum. Saadet Partisi olarak memleketimizde de toplumumuzun mutluluğu için büyük bir şevk ve gayretle çalışıyoruz. Başarı için yalnız Allah'a güveniyoruz. Ve başarıyı O'nun verdiğini de biliyoruz. Rabbimden bir niyaz ile konuşmamı

bitirmek istiyorum. Rabbimiz bize hakkı hak olarak göstersin ve hakka uymayı nasib etsin. Batılı batıl olarak göstersin ve batıldan kaçınmayı nasib etsin. Ve bizleri her türlü tehlikeden korusun. Âmin. Esselamu aleyküm ve Rahmetullah."

Peki niçin bu patriot füzeleri satın alınıyor?

Asiltürk konuşmasının devamında şunları söyledi: "İktidarın böyle bir asker talebi, yabancı bir silahlı gücü memleketi işgal etmeye çağırmaktır. Vaktiyle Rahmetli Erbakan hocamızın kendinden önceki batı yanlısı iktidarlar tarafından memleketimize sokulan "çekiç gücü" çıkarmak için ne büyük uğraş verdiği milletin hafızasında canlılığını koruyor. Tekrar yabancı bir silahlı gücü hiç gerek yokken Türkiye'ye sokmak milletimize yapılacak çok büyük bir kötülük olur.

Suriye bize saldıracak da bizim gücümüz yetmeyeceği için mi NATO askerleri Türkiye'ye getirtiliyor? Buna inanan bir tek insan var mı bu memlekette?  Suriye'nin bize saldırması söz konusu olamaz. Bunu iktidar da biliyor. Peki niçin bu Patriot Füzeleri satın alınıyor? Çok açık. Amerika ile İsrâil'in İran'a plânladıkları saldırıda İsrail'i korumak için.

Başbakanının ve Cumhurbaşkanının stratejik ortaklıktan derhal vazgeçmesini istiyoruz

"Böyle bir İsrail'in emrindeki ABD ile Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı stratejik ortak olamaz. Müslümanlara karşı Batılıların birbirlerini desteklediği gerçeğini bütün Müslümanlar Halklar bilirler. Müslümanların anlamakta ve kabul etmekte zorlandığı husus bu korkunç zulümlerin yapılmasına bütün gücüyle destek olan ABD'yle T.C.Başbakanının ve Cumhurbaşkanının Stratejik ortak olmaya nasıl razı oldukları, bu ortaklığı nasıl kabul ettikleridir. İngilizce bilmeyenler bir sözlüğe bakarlarsa,  stratejik ortaklığın Harp Bilgisine, Harp usulüne uygun ortaklık olduğunu görürler." diyen Asiltürk, "Bu durumda bizim Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız, Hükümetimiz Müslüman kanı dökmeye yönelik böyle bir savaş ortaklığını kabul etmemeliler.

Milli Görüşçüler olarak biz, Başbakanının da Cumhurbaşkanının da kesinle bu stratejik ortaklıktan derhal vazgeçmeleri istiyoruz. Ayrıca Türkiye Cumhuriyeti bağımsız bir devlettir. Dış saldırılara karşı kendini savunacak silahlı güce sahiptir. Şayet bir gün vatanımıza bir saldırı olursa buna karşı NATO askerlerine ihtiyaç yoktur. Sakarya'da, Dumlupınar'da, Çanakkale'de destanlar yazan mücahitlerin çocukları Milli Görüşçüler ve bütün inançlı insanlar, Vatan için can vermeyi en büyük makam kabul edenler işte burada. Sorulsun bakalım savunmamız için bizim NATO'ya muhtaç mıyız?"sorusunu sordu.

SİVİL HABER