Atalay, JW Mariott Otel'de düzenlenen Valiler Toplantısı'nda, afet ve acil durum yönetimi konusunda konuştu.
Van depreminde yapılan yoğun çalışmaları anlatan Atalay, Türkiye'nin buna benzer acıları daha önce de yaşadığını, her afetin yeni tecrübeler kazandırdığını söyledi.
Bu tür afetlerde olayların nasıl daha iyi yönetilebileceğini, nasıl daha hazır olunabileceğini, en hızlı nasıl müdahale edilebileceğini irdelediklerini belirten Atalay, bu kapsamda Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının kurulduğunu hatırlattı.
Yapılan çalışmalara karşın hala aksayan yönler bulunduğunu dile getiren Atalay, sistemi yeniden gözden geçirdiklerini söyledi. Atalay, ''Hükümet olarak şu konuda kararlıyız, 2012 yılı deprem ve afet çalışmaları konusunda Türkiye'de değişim yılı olacak'' dedi.
Bu konudaki yasal alt yapı çalışmalarının da sürdüğünü belirten Atalay, ''Türkiye'deki bütün yapı stokunun gözden geçirilmesi lazım. Maliyeti ne olursa olsun, riskli yapı stokumuzu gözden geçireceğiz, yıkılması için gerekenleri yıkacağız. Afete, depreme riskli alanları şehircilik açısından da kentsel dönüşüm çalışmaları çerçevesinde baştan sona gözden geçireceğiz'' diye konuştu.
Mali yönden bir sıkıntı bulunmadığını dile getiren Atalay, ''Van'da şu ana kadar 800 milyon liralık bir harcama yapıldı ve hala bizim 2011 yılı bütçesinden harcanmayan yaklaşık 2 milyar lira burada hiçbir sorun yaşanmaması ve ihtiyaçların karşılanması için afet işlerine tahsis edildi'' dedi.
Çadır ve benzeri ihtiyaç malzemelerinin daha çabuk hazır edilmesi konusunda çalışmalar yürüttüklerini ifade eden Atalay, Van depreminde en başarılı olunan konunun arama kurtarma ekiplerinin hızlı şekilde bölgeye sevk edilmesi olduğunu kaydetti.
''Türkiye'yi risk haritalarına göre bölgelere ayırıyoruz''
Çadır ve diğer ihtiyaçlar konusundaki çalışmalar hakkında bilgi veren Atalay, şunları söyledi:
''Türkiye'yi risk haritalarına göre bölgelere ayırıyoruz. O bölgelerde daha fazla stoku, Kızılay ve Afet işleri birlikte bulunduracak ve kontrol edecek. Van'da o anda 10 bin çadır hazır olsaydı daha iyi olurdu. En yakın yer Muş'taki depoydu, ama orada da yeterli çadır yoktu. Bundan sonra böyle bölgelerde her an o iklime ve o şartlara göre yapılmış yeteri kadar çadır bulunacak. Arama kurtarma için çok acil ekipmanı bile orada hazır olacak. Bunları sağlayacağız, bunlar maliyeti yüksek şeyler değil. Diyelim ki çadır afet sonrası maliyeti en düşük olan acil ihtiyaç, ama bulamıyorsunuz. Bundan sonra bulunacak.''
Çadır modelleri çalışıldığını da aktaran Atalay, ''Elimizde çok sayıda çadır örneği var, dünyanın çeşitli yerlerinden gelen çadırlardan birer tane ayrıldı. Ülkemizin değişik bölgelerine ve iklimine uygun, içinde değişik bölmeleri olan bizim aile yapımız gereği içinde ayrımları olan çadırları çalışıyoruz. Bunlar üretilecek ve hazır olacak, bundan sonra Türkiye bu konularda çok daha hızlı olacak'' diye konuştu.
''135 bin kişi konteynerlerde kalıyor''
Van'da 26 bin konteyner bulunduğunu, 3-4 bin konteyner daha gönderileceğini belirten Atalay, 30 bin konteynerin 30 bin hane anlamına geldiğini söyledi. Atalay, 135 bin kişinin konteynerlerde kaldığını belirterek, sadece Van'da 22 konteyner kent bulunduğunu, bunların altyapısının şehirler gibi olduğunu kaydetti.
Kalıcı konutlara ilişkin çalışmaya da değinen Atalay, ''Ağustos sonunda kalıcı konutları teslim etmeye başlayacağız. Gelecek kışa girmeden ihtiyacı olanları kalıcı konutlara yerleştireceğiz. Şu anda 15 bin kalıcı konutun ihalesi yapıldı, çalışma sürüyor'' dedi.
Atalay, bölgedeki konteynerleri ise afet durumlarında kullanılmak üzere ülkenin farklı bölgelerinde depolayacaklarını bildirdi.
İllerdeki arama kurtarma ekiplerinin güçlü, dinamik, motivasyonu yüksek şekilde hazır tutulması gerektiğine işaret eden Atalay, hasar tespit uygulamalarının da artık daha sistematik yürüyeceğini kaydetti.
Atalay, konuşmasının ardından valilerin, konuya ilişkin görüşlerini ve taleplerini dinledi.
Başbakan Yardımcısı Atalay, salondan ayrılışında, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtlamadı.
SİVİL HABER