Saadet Partisi İstanbul İl Başkanı Birol Aydın, son zamanlarda kullanımı artan sentetik uyuşturucu 'bonzai'yle ilgili mücadelede herkesin seferber olmasını isteyerek eylem planlarını açıkladı. Milli Eğitim Bakanlığı başta olmak üzere Diyanet İşleri Başkanlığı'nı göreve çağıran Aydın, "Öğretmenler, imamlar, muhtarlar, STK'lar bu mücadelenin içinde mutlaka yer almalılar. Sanatçılar, sporcular, kanaat önderleri mücadele de mutlaka öncülük yapmalıdır." dedi.
Saadet Partisi İstanbul İl Başkanı Birol Aydın, son zamanlarda kullanımı artan sentetik uyuşturucu 'bonzai'yle ilgili mücadelede herkesin seferber olmasını isteyerek eylem planlarını açıkladı. Milli Eğitim Bakanlığı başta olmak üzere Diyanet İşleri Başkanlığı'nı göreve çağıran Aydın, "Öğretmenler, imamlar, muhtarlar, STK'lar bu mücadelenin içinde mutlaka yer almalılar. Sanatçılar, sporcular, kanaat önderleri mücadele de mutlaka öncülük yapmalıdır." dedi.
Birol Aydın, her geçen gün daha fazla gencin hayatını karartan bonzaiyle ilgili, ‘Kendini, çocuğunu, arkadaşını sakın' başlığındaki mücadele eylem planlarını açıkladı. Gençleri bonzaiye iten sebeplere değinen Aydın, "Son aylarda kullanımının daha da yaygınlaşmasıyla kamuoyunun haberdar olduğu bonzai, her geçen gün gençlerimizi zehirlemeye, öldürmeye devam ediyor. Özellikle arkadaş ortamlarında özenti ya da pasif teşvik ile başlanılan bonzai, gençlerin hayatını karartmaktadır. Burada ailelere çok büyük görev düşmektedir. Manevi boşluk içerisinde olan gençlerin zehir bataklığına sürüklendikleri de aşikardır. Başta emniyet teşkilatımızın, bu zehrin üretimi, satışı ve kullanıcılarına ulaşımını önlemesi gerekmektedir. Daha sonra yine devletin rehabilite merkezlerinin de bu konuda tedavi sürecini hızlandırması elzemdir. Ayrıca Sivil Toplum Kuruluşları (STK), eğitim kurumları, özel sektör kuruluşları da bonzainin kullanımını önleyici çalışmalar yapmalıdır. Aileler çocuklarını takip etmeli, kimlerle arkadaşlık kurduklarını iyi bilmelidir. Bonzai kullanımının ortaokul çağına indiği dikkate alındığında Milli Eğitim Bakanlığı da, okullarda bir takım çalışmalar icra etmelidir." şeklinde konuştu.
Maddeler halinde önlem ve mücadele planını aktaran Aydın, şöyle devam etti: "Aileler, çocuğun tutumu, davranışları, okul başarısı, sosyal çevresi ve arkadaşlık ilişkilerine odaklanmalı, bu durumlarda değişiklik varsa önlem almalılar. Acilen ruh sağlığı yasası ve uyuşturucuyla mücadele eylem planı ortaya konulmalı ve uygulanmaya başlanmalıdır. Bonzai ve diğer uyuşturucuların zararlarını ve insanı getirdiği konum ile ilgili fotoğraf sergileri yapılmalıdır. Mücadelede daha çok önleyici tedbirlere ağırlık verilmelidir. Çünkü yapılan araştırmalara göre önleyici tedbirler 18 kat daha ucuz. Konferanslar düzenlenmeli, toplum bilinçlendirilmelidir. Kullanıcı ve satıcılar, tutuklandıktan sonra da rehabilite edilmelidirler. Öğretmenler, imamlar, muhtarlar, STK'lar bu mücadelenin içinde mutlaka yer almalılar. Rehabilitasyon ve tedavi kapasitesi yükseltilmeli, AMATEM, ÇEMATEM ve çocuk ergen tedavi merkezlerinin sayısı da artırılmalıdır. Bağımlılar için ücretsiz telefon hattı ve danışma merkezleri oluşturulmalıdır. Kamu spotları oluşturulmalı tüm tv ve radyolarda yayınlanmalıdır. Okullarda tükürük taramaları yapılarak, kullanıcılar tespit edilmeli ve rehabilite edilmelidir. Mahalle kültürü oluşturulmalı ve bu vesile ile bir otokontrol sistemi gerçekleştirilmelidir. Diyanet İşleri Başkanlığı konuyla ilgili özel birim kurmalı, ayrıca vaaz ve hutbelerde konu olarak işlenmesini sağlamalıdır. Sanatçılar, sporcular, kanaat önderleri mücadele de mutlaka öncülük yapmalıdır. Aile hekimleri mutlaka bu konuda bilinçlendirilmeli, gerekirse sağlık ocaklarında sadece bağımlılar için bir uzman istihdam edilmelidir. Kısa tanıtım filmleri ve sosyal medya ile daha geniş kitlelere hızlı bir şekilde ulaşılmalıdır."
Maddeler halinde önlem ve mücadele planını aktaran Aydın, şöyle devam etti: "Aileler, çocuğun tutumu, davranışları, okul başarısı, sosyal çevresi ve arkadaşlık ilişkilerine odaklanmalı, bu durumlarda değişiklik varsa önlem almalılar. Acilen ruh sağlığı yasası ve uyuşturucuyla mücadele eylem planı ortaya konulmalı ve uygulanmaya başlanmalıdır. Bonzai ve diğer uyuşturucuların zararlarını ve insanı getirdiği konum ile ilgili fotoğraf sergileri yapılmalıdır. Mücadelede daha çok önleyici tedbirlere ağırlık verilmelidir. Çünkü yapılan araştırmalara göre önleyici tedbirler 18 kat daha ucuz. Konferanslar düzenlenmeli, toplum bilinçlendirilmelidir. Kullanıcı ve satıcılar, tutuklandıktan sonra da rehabilite edilmelidirler. Öğretmenler, imamlar, muhtarlar, STK'lar bu mücadelenin içinde mutlaka yer almalılar. Rehabilitasyon ve tedavi kapasitesi yükseltilmeli, AMATEM, ÇEMATEM ve çocuk ergen tedavi merkezlerinin sayısı da artırılmalıdır. Bağımlılar için ücretsiz telefon hattı ve danışma merkezleri oluşturulmalıdır. Kamu spotları oluşturulmalı tüm tv ve radyolarda yayınlanmalıdır. Okullarda tükürük taramaları yapılarak, kullanıcılar tespit edilmeli ve rehabilite edilmelidir. Mahalle kültürü oluşturulmalı ve bu vesile ile bir otokontrol sistemi gerçekleştirilmelidir. Diyanet İşleri Başkanlığı konuyla ilgili özel birim kurmalı, ayrıca vaaz ve hutbelerde konu olarak işlenmesini sağlamalıdır. Sanatçılar, sporcular, kanaat önderleri mücadele de mutlaka öncülük yapmalıdır. Aile hekimleri mutlaka bu konuda bilinçlendirilmeli, gerekirse sağlık ocaklarında sadece bağımlılar için bir uzman istihdam edilmelidir. Kısa tanıtım filmleri ve sosyal medya ile daha geniş kitlelere hızlı bir şekilde ulaşılmalıdır."
SİVİL HABER
Güncelleme Tarihi: 01 Ekim 2014, 10:24