CHP'li Payev'in Obama'yı güldüren Barak hatırası

ABD’de ‘Cesaret Simgesi Kadınlar Ödülü’nü alan CHP'li Şafak Pavey Michelle Obama'yla aralarında geçen güldüren diyalogu anlattı...

CHP'li Payev'in Obama'yı güldüren Barak hatırası

Önder Yılmaz'ın haberi

ABD’de ‘Cesaret Simgesi Kadınlar Ödülü’nü alan Pavey “Michelle Obama’ya boyunun bu kadar uzun olduğunu bilmediğimi söyleyince, topuklarını gösterip ‘Üstelik kısa topuk giyiyorum’ dedi. Clinton’la birlikte sıfır egoları, kibirden eser olmaması çok etkileyiciydi” dedi

ABD Dışişleri Bakanlığı’nın kadın haklarının güçlenmesini büyük risk pahasına savunan sıradışı kadın liderlere verdiği, Cesaret Simgesi Kadınlar Ödülü’nü alan CHP İstanbul Milletvekili Şafak Pavey, ödüle, “10 yıllık uluslararası serüveni” nedeniyle layık görüldüğünü söyledi. Törende ABD Başkanı Barack Obama’nın eşi Michelle Obama, “Boyunuzun bu kadar uzun olduğunu bilmiyordum” diyen Pavey’e topuklarını gösterip, “üstelik kısa topuk giyiyorum” karşılığını verdi.
Pavey’in danışmanı Berrak Fırat’ın İngiltere’deki “isim” hikayesi ise Michelle Obama’yı kahkahalarla güldürdü.  Pavey, sorularımızı yanıtladı:

 ABD’den böyle bir ödül bekliyor muydunuz?


- Hillary Clinton’ın hazırladığı konuşmadan da anlaşılabileceği üzere, ödülün benim 10 yıllık uluslararası serüvenime verildiğini öğrendim. Zorluklara karşı dayanma gücünü artıracak bir yol bulma fikri, uğrunda mücadele etmeye çok değer görünüyordu ve ben bunu seçmiştim. Tercihim her zaman diğer sorunlu topluluklar üstüne çalışmak oldu. Bir başkasına dair sorunun çözüm parçası olmak, aynı zamanda kendi sorunumu da çözmektir diye düşündüm. Bunun için ödüllendirilmek beni mahcup etti ama aynı zamanda seçtiğim yolun doğruluğunu gösterdi.
Ama asıl espri ABD Dışişleri Bakanı Clinton’ın parlamentoya girme cesareti için beni kutlamasından sonra oldu. Büyük, güçlü iktidar partisinin karşısında muhalefet milletvekili olarak, demek ki böyle bir cesaret gerekiyormuş.

‘Genetik’ esprisi

 Ödülü, Obama ve Clinton’un elinden alırken neler hissettiniz?

- Annem de 16 yıl önce Cesur Kadın Ödülü almıştı ve böylece aile geleneği haline gelmiş oldu. Hakkımda konuşma yapılırken bunu hatırladım, duygulandım. Çünkü annemin ödül töreninde bulunmuş ve çok gururlanmıştım. Garip bir rastlantıyla 1996’daki ödülün ev sahibi dönemin first lady’si Hillary Clinton’dı. 16 yıl sonra bu kez ikimiz de politikacı olarak karşılaştık. Bu aramızda cesaretin genetik olup olmadığı yönünde esprilere yol açtı.

Ödül töreninde annenizi göremedik ama?

- Ne yazık ki annem davet edilmesine rağmen gelmedi. Herkesin annesi ödül alınca çok sevinir, benimki, ‘başımıza kıyafet sorunu çıkardın, ne lüzum vardı’ diye söylendi.

 Obama ve Clinton’ı nasıl buldunuz?

- First lady ve Dışişleri Bakanı ile çok sıcak diyaloglar oldu. Michelle Obama çok ama çok güzel bir kadın... Medyadaki fotoğraflarının onun güzelliğini yeterince yansıtmadığını düşündüm karşılaşınca. Aynı zamanda sıcak... Sanırım ortak bir esprili dil yakaladık. Ona boyunun bu kadar uzun olduğunu bilmediğimi söyleyince ayakkabılarının topuklarını gösterip, ‘üstelik kısa topuk giyiyorum’ dedi. Onun da buluşmalarımızdan hoşlandığını düşünüyorum.

Bizzat kaleme almış

Clinton, hakkımda benim tahminimden çok daha fazla bilgiliydi. Bütün çalışma hayatımı biliyordu. Bana söylenen, hakkımdaki konuşmayı bizzat kaleme aldığıydı ve bu beni çok etkiledi. Dışişleri Bakanlığı gibi çok yüksek bir görevi yürütmesine ve Michelle Obama’nın da dünyanın first lady’si olmasına rağmen sıfır egoları, kibirden eser olmaması çok etkileyiciydi. Malum bizde böyle olmuyor.

Berrak’ın şansı

Tören fotoğraflarında hepiniz gülüyorsunuz, esprili diyaloglar olduğu gözleniyor. Aranızda neler konuştunuz?

- 2004’te Cumhurbaşkanlığı engelli ödülünü alırken, AKP hükümetinin o gün bir yönetmelik sonucu THY görevlisinin bana engelli olmadığım için tekerlekli sandalye vermediğini ve engelli olduğuma ikna etmek için saatlerce dil döktüğümü anlatmıştım. Kendimle dalga geçme üslubum hepimizi güldürdü.
Ayrıca Bayan Obama’ya bir konuda çok teşekkür ettim. Danışmanım Berrak, engelli hakları ve sporu konusunda İngiltere’de eğitim aldı. İngilizler adını çok zor telaffuz ediyordu. Berrak adı İngilizce Barak diye telaffuz ediliyor. Ama Barack Obama ABD Başkanı olarak seçilince ansızın Berrak’ın adı hem çok kolay telaffuz edilmeye başlandı hem de Berrak, üniversitesinde çok popüler oldu. Bayan Obama bu hikayeye çok güldü.

Böyle bir ödül almanın sizin için anlamı nedir?

- Cesaret, başkalarının da cesaretten etkilenmesine yol açar. Benim için cesaret, bizde anlaşıldığı üzere ölümden korkmamak anlamına gelmiyor. Güçlü önyargılara karşı cesur olmak dünyada her zaman en zor iştir. Her zaman ödüllendirilmezsiniz. Çoğu zaman linç edilirsiniz. Bu riski göze almak sanırım insanı cesur kılıyor.

Haber Kaynağı : Haber7.com

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner309

banner225

banner209