Mustafa Destici, HAK-İŞ Konfederasyonu Genel Başkanı Mahmut Arslan ve yönetim kurulu üyelerini ziyaret etti.
HAK-İŞ'in yeni yapılan kurultayda 36. yılını kutladığını ifade eden Destici, ''HAK-İŞ, gerçekten 36 yıldır işçiden yana, toplumsal sivil örgütlenmeden yana ve işçi kardeşlerimizin hem çalışma hayatındaki haklarını hem sosyal hayattaki haklarını hem de inançlarını en yüksek noktada yaşamaları için gayretlerini devam ettiriyor'' dedi.
Kendilerinin de her zaman işçi haklarının yanında yer aldıklarını dile getiren Destici şöyle konuştu:
''Bugün maalesef işçi kardeşlerimizin, işçi sendikalarımızın problemleri olduğunu biliyoruz. Özellikle çalışma hayatına yeni başlayan işçi kardeşlerimiz çalışma hayatında örgütlenmenin dışında bırakılarak, taşeronlaşmaya gidilmesi ve taşeron firmalar aracılığıyla istihdama yönelişmiş olması, bizim başından beri kabul etmediğimiz bir uygulamaydı. Bugün geldiğimiz nokta da neredeyse taşeron aracılığıyla çalışan işçilerin sayısı örgütlü işçilerin sayısını geçmiş durumda. Bunu hem sendikalaşmaya vurulmuş bir darbe hem de işçi kardeşlerimizin haklarını gasp etme ve haksızlık olarak görüyoruz.
Bu taşeron firmalar aracılığıyla çalışan işçi kardeşlerimiz neredeyse açlık sınırında çalıştırılıyorlar. Ücretlerinin düşük olmasının yanı sıra aynı zamanda da sosyal hakların da birçoğundan mahrum bırakılıyorlar. Örgütlenemedikleri için de hakları savunulmuyor.''
-''Sivil anayasa için meclis dışında da komisyon oluşturulsun''-
Türkiye'nin yeni bir sivil anayasa yapmanın eşiğinde olduğuna işaret eden Destici, BBP olarak sivil anayasadan yana, bu konuda her türlü fedakarlığı yapmaya, her türlü desteği vermeye hazır olduklarını ifade etti.
Meclisteki siyasi partilerin, samimi olmadığını düşündüğünü iddia eden Destici, şunları söyledi:
''Bu tür bir uzlaşma komisyonundan oy birliğiyle karar çıkmayacağını herkes biliyor. Özellikle de gündemin ilgisini çeken anayasada değiştirilmek istenen mesela laiklik maddesi, mesela vatandaşlık kavramında, eğitim dilinde, din eğitiminde veya kimlik meselesinde bu dört partinin uzlaşamayacağını herkes biliyor. Karar oy birliğiyle alınacak dediğinizde ortaya şu çıkıyor: Hiçbir karar alınamayacak.
Bizim burada iktidara çağırımız, sadece meclisteki siyasi partilere değil, meclis dışındaki partilerden, sivil toplum örgütlerinden, sendikalardan, meslek kuruluşlarından, üniversitelerden oluşan bir komisyon oluşturarak, gerçekten milletin talebi olan bir anayasa çalışmasını bu komisyonla yapıp mecliste görüştürdükten sonra milletin oyuna sunmak. Bizim başından beri savunduğumuz, meclisteki bütün siyasi partiler uzlaşmış olsa bile bunun millete sunulmasıdır. Çünkü bu millet için yapılan bir anayasadır ve milletin karar vermesi gerekir.''
Yeni anayasada çalışma hayatıyla ilgili mutlaka bir düzenlemenin de yer alması gerektiğini vurgulayan Destici, ''İşçi ve memur kardeşlerimizin hakları için gerçekten uluslararası standartlara uygun yeni düzenlemelerin yapılması lazım. Emeğin mutlaka karşılığının hem ücret olarak hem de sosyal hak olarak garanti altına alınması yeni anayasada net bir şekilde ifade edilmesi lazım'' dedi.
-''Sadece kamuda 410 bin taşeron işçi var''-
HAK-İŞ Genel Başkanı Arslan, taşeronlaşmanın bugün geldiği noktaya dikkati çekerek, bu konuda Çalışma Bakanı ile bir görüşme yaptıklarını, Bakanın açıklamasına göre kamuda 410 bin taşeron işçi çalıştığını söyledi.
Arslan, şöyle konuştu:
''Gerek yeni anayasa konusu gerekse taşeronlaşma bizim de kurultayda gündemimizdeydi. Ne yazık ki, taşeronlaşma ciddi bir problem olarak devam ediyor. Bu problemin çözümü konusunda girişimlerimiz var. Sayın Çalışma Bakanı ile görüşmelerimiz var. Sayın Bakanın ifade ettiğine göre sadece kamuda 410 bin taşeron işçi var. Birçok özel sektörde de taşeron uygulamasının olduğunu düşünürsek, şu anda taşeron işçi sayısı sendikalı işçi sayısından oldukça fazla. Bu işçiler açısından, sendikalaşma açısından Türkiye'nin çalışma hayatının geleceği açısından büyük bir tehdittir. Taşeronlaşmanın artmasıyla güçleneceğini sanan işverenler açısından da sendikal yapının zayıflaması büyük bir tehdittir. Bunu süratle çözmemiz gerekiyor.''
Anayasa konusunda da HAK-İŞ'in başından beri bir duruş sergilediğini, 18 yıl önce yeni bir sivil anayasa yapılması ihtiyacını dile getirdiklerini belirten Arslan, ''Bugün yeni bir anayasa yapma imkanı vardır. Yeni anayasa konusunda geniş bir mutabakatı gerekli görüyoruz. Engellemek isteyenler olabilir, ama Türkiye kamuoyunun büyük bir çoğunluğu yeni anayasadan yana'' diye konuştu.
HAK-İŞ olarak yaptıkları çalışmada üyelerinin yüzde 80'inin yeni anayasa yapılmasını istediğini, bu nedenle yeni anayasa konusuna gerekli destek vereceklerini kaydeden Arslan, şöyle devam etti:
''Kendi komisyonumuzu oluşturduk. Ayrıca çeşitli komisyonlara da destek veriyoruz. Toplumun bütün kesimlerinin yüzde yüz uzlaştığı bir anayasa bugün dünyada yok, hiçbir zaman da olmaz. Demokrasinin olduğu yerde farkılıklar olacak. Herkesi bir metin üzerinde uzlaşmaya zorlamak o metni istememek anlamına gelir. Yeterli uzlaşma dediğimiz, toplumun büyük bir kesiminin katıldığı bir anayasa düşünülmeli.''
Haber Kaynağı : Haber7.com