TV5 başta olmak üzere ulusal, bölgesel ve yerel kanallardan aynı anda yayınlanan “Gündem Özel” programının konuğu olan Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu (YİK) Başkanı Oğuzhan Asiltürk, çarpıcı tespitlerde bulundu. Çözüm süreci başta olmak üzere, başkanlık sistemi, seçim ittifaklarıyla ilgili konuşan Asiltürk, paralel yapı ve yolsuzluklar konusunda da çok net ifadeler kullandı…
ANKARA BÜROSU
Saadet Partisi Genel Merkezi’nde düzenlenen ve Gazeteci Mustafa Kaya’nın Moderatörlüğündeki programda Asiltürk, Milli Gazete Yazarı Abdulkadir Özkan, Vahdet Gazetesi Ankara Temsilcisi Fatih Akkaya ve Milli Gazete Ankara Temsilcisi Mustafa Yılmaz’ın sorularını yanıtladı.
ÇÖZÜM SÜRECİNİN NE OLDUĞUNU KENDİLERİ DAHİ BİLMİYOR
AKP’nin çözüm süreci diye bir süreç ortaya koyduğunu ancak sürece ilişkin bilgileri kendi milletvekillerinin dahi bilmediğine dikkat çeken Asiltürk, “Partilerinhepsi bir araya gelerek ‘Türkiye’yi şu gidişten nasıl kurtarabiliriz’ diyerek ortak hareket etmesi gerekir. Güneydoğu’da öyle olaylar oluyor ki toplumda ‘oralarda devlet yok’ gibi bir algı oluştu. İktidar çözüm süreci diye bir süreç ortaya koyuyor ama bu sürecin ne olduğunu kendi milletvekilleri dahi bilmiyor. Milli bir mesele böyle yürütülmez. Mecliste dört tane parti var. Bu partilerden ikisi bu süreçte ne olup bittiğini bilmiyor. Allah göstermesin bu süreç Türkiye’yi parçalanmaya kadar götürebilir” dedi.
Çözüm sürecine ilişkin TBMM dışındaki partilerin de görüşüne başvurulması gerektiğini kaydeden Asiltürk, “Partilerin dört tanesi mecliste ama meclisin dışında güçlü teşkilatları olan partiler de var. Bunların toparlanması gerekir. Bunları toplayacak olan da Meclis Başkanı’dır. Bütün partileri rahatlıkla çağırabilir. Bu toplantı ile‘biz bundan sonra ne yapmalıyız’ diye konuşulması gerekir. ‘Türkiye’nin içinde bulunduğu sıkıntıdan kurtulmak için ne yapmalıyız’ diye herkes fikrini söylesin. Böyle bir şey yapılırsa Türkiye içinde bulunduğu bu sıkıntıdan kurtulabilir. AKP’nin iktidar olduğu günden beri mecliste hükümet meselelerin ortak bir şekilde konuşulduğunu duymadık. Geçmişte böyle kavgalar yaşandı ve insanlar kahvehanelerini ve camilerini ayırdılar. Saadet Partisi meclisegirerse bu düşmanlıklar da kalkar” dedi.
BİZ HEP BAŞKANLIK SİSTEMİNİ SAVUNDUK
Başkanlık sistemin birçok kesim tarafından reddedilmesini şu anki şartlarda başkan olacak kimseden kaynaklandığını belirten Asiltürk,“Başkanlık sisteminin şu anda birçok kimse tarafından reddedilmesi başkan olacak kimseye verilecek tepkiden dolayıdır. Yoksa başkanlık sistemi, dünyanın bazı yerlerinde oluyor ve Osmanlı’da da böyle bir sistem vardı. Herkes rahat bir şekilde yaşıyordu. ‘Başkanlık sisteminin gelmesi halinde şuan ki Cumhurbaşkanı başkan olacak biz buna karşıyız’ diyorlar. Bu yanlıştır. Başbakanlıktan, Cumhurbaşkanlığa geçen Erdoğan’ın şimdiki yetkileri Başkanlık sisteminden fazladır. Niçin fazla? Başkanlık sisteminde başkan meclise hükmedemez. Şu anki şartlarda meclis Cumhurbaşkanı’nın emrinde. İstemeyenler bilerek hareket etmiyorlar. Biz partiyi 1973 yılında Milli Nizam Partisi olarak kurduk ve o zaman ilan ettik ki Türkiye’ye en uygun sistem ‘başkanlık’ sistemidir. Dört partimiz kapandı, dördünde de başkanlık sistemini savunduk. ‘Başkanlığa karşı çıkmak başka şey, bir kişiye karşı çıkmak başka şeydir. ‘Başkanlık sistemine geçilirse eyalet sistemine geçilebilir’ deniliyor. Eyalet sistemine başkanlık sistemi gelmeden de geçilir. Bu kanunla değil mi? Yerel yönetim kanunu, tasarısı geçer ve bu olur” diye konuştu.
HERKESLE GÖRÜŞÜRÜZ, AMA ÇİZGİLERİMİZ VAR
Seçim ittifakı konusunda Saadet Partisi’nin çizgisinden vazgeçmeyerek bütün partiler ile konuşabileceğini söyleyen Asiltürk, “Çok açık bir şekilde söyledim. Daha önce yapılmış bir Anayasa var. Yüzde 10 barajını da AKP getirmedi ama 12 senedir de bu konuda bir adım atmadı. Dünya’da yüzde 10 oy ile iktidar olan partiler var. Ama siz Türkiye’de meclise giremiyorsunuz. ‘Meclise girelim de şu yanlışları düzeltelim’ derseniz önünüzde tek bir yol kalıyor, ittifak yapmak. Biz fikir kulübü değiliz. İslam âlemini şu anda bir tek Türkiye kurtarır. Ama Türkiye’de Milli Görüş’ten başka bu işleri yapacak başka parti yok. Peki, biz nasıl gireceğiz meclise? İttifak yapmamız lazım. Yalnız bizim ölçülerimiz var. Biz partilerin hepsi ile konuşuruz. Ancak bizim hiçbir şekilde taviz veremeyeceğimiz çizgilerimiz var. Bizim inançlarımıza uygun ise ittifak yaparız, uygun değilse tek başımıza gireriz seçimlere.Biz bütün yaptığımız koalisyonlarda çok uzun tartıştık hiç taviz vermeden yolumuza devam ettik. Biz neden çabalıyoruz? Bu ülkede huzur içinde yaşansın” şeklinde konuştu.
NE YOLSUZLUKTAN NE DE PARALEL YAPIDAN YANAYIZ
AKP’de bazı bakanların yolsuzluk yaptıklarına dair önemli bilgilerin olduğuna vurgu yapan Asiltürk, devletin içinde de yanlış bir yapılanma varsa bunlara da karşı olduklarını belirterek, “AKP’de bazı Bakanların yolsuzluk yaptıklarına dair çok ciddi şüpheler var. Hata şüpheden öteye giden bilgiler var. Kimse bu yolsuzlukları savunamaz. Gerekenlerin yapılması lazımdır. Bende İçişleri Bakanlığı yaptım. Bu emniyetin içinde bir takım kimseler çalışırlarsa gizli bilgilere ulaşırlar, telefonda dinlerler ve onları dış güçlere ulaştırırlar. Bunların böyle olduğu da ortaya çıktı. Başbakan’ın koruma polisi olacaksınız odasına böcek yerleştireceksiniz. Buna da sahip çıkılır mı? Yolsuzluğa sahip çıkamadığınız gibi bunlara da sahip çıkamazsınız. Bunları yaparken adil bir şekilde suçluyu cezalandıracaksınız. Karşınızdaki suçluyu ağır kelimelerle itham etmek yerine gerekeni yaparsınız. Bizim devlet adamı anlayışımız bunlara müsait değil. Bizim duruşumuz çok net; ne yolsuzluktan yanayız ne de bu paralel yapı denen insanların yaptıkları şeyleri tasvip ediyoruz. Biz kimsenin savunucusu olamayız” dedi.
SİVİL HABER
Güncelleme Tarihi: 12 Şubat 2015, 05:00