Kamalak, Büyük Anadolu Termal Otel'de gerçekleştirilen "Saadet Partisi Seçime Hazırlık İlçe Başkanları Kampı"nda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Ekim'in birçok açıdan önemli bir ay olduğunu belirten Kamalak, Milli Görüş Hareketi'nin de bundan tam 45 yıl önce bu ay içinde Konya'dan harekete geçtiğini hatırlattı.
Kamalak, Türkiye'nin son yarım asırlık tarihinde, yatırımlarında Milli Görüş'ün imzası olduğuna dikkat çekti.
Hiçbir Milli Görüş iktidarında yetim hakkı yiyen bir bakan, bir belediye başkanı bulunmadığını, mazlumun sofrasındaki ekmeğe uzanan bir Milli Görüş elinin görülemeyeceğini kaydeden Kamalak, "Milli Görüş bu ülkede defalarca hükümet, koalisyon ortağı oldu, en önemli bakanlıkları yönetti, yerel yönetimlerde defalarca iktidara geldi. Peki soruyorum; ne belediyelerimizde ne bakanlıklarımızda bir yolsuzluğa şahit oldunuz mu? Hayır, hayır, hayır... Hiçbir Milli Görüş iktidarında tek kuruşluk yolsuzluk göremezsiniz elhamdülillah pırıl pırıl bir mazimiz var çünkü biz Milli Görüşçüler ülkenin ikbal ve istikbalini her zaman ama her zaman kendi menfaatimizden, ikbal ve istikbalimizden önde tutmuşuzdur" diye konuştu.
Hep bu düşünceyle hareket ettiklerini, yola çıktıklarını, yol arkadaşlarını, dava kardeşlerini, yolda bulduklarıyla değiştirmediklerini belirten Kamalak, inanç ve ideallerini terk etmediklerini, davalarını satmadıklarını söyledi.
-"En saygı değer insan kimdir biliyor musunuz?"
Kamalak, "Bir kısım zavallılar diyor ki 'Siz hala orada mısınız? Bakın sizden ayrılanlar ne akıllıca davrandılar. Şuraya geldiler, buraya geldiler bakan, başbakan, belediye başkanı, milletvekili vesaire oldular. Siz hala orada mısınız' diyorlar. 'Nereden biliyorsun?' Çünkü bu tür sözlerle ben de muhatap oluyorum da oradan biliyorum. Değerli kardeşlerim haykırıyorum; dünyada en acınacak insan kimdir biliyor musunuz? Dünyada en acınacak insan benim nezdinde idealini yitirmiş, ülküsünü kaybetmiş, davasını satmış olan zavallılardır.
Bu tür insanlar kanuni yaklaşıma göre belki önem arz eden birtakım mevkilere, makamlara gelmiş olabilirler. Yine bu tür insanlar belki yedi ceddine yetecek kadar gelir ve servet sahibi de olmuş olabilirler. Hatta karunlara taş çıkaracak nispette servet sahibi de olabilirler ama emin olun bunlar dünyanın en zavallı insanlarıdır. Görünüş itibarıyla belki yaşıyor ama ruhen ölüdürler. Buna karşılık en saygı değer insan kimdir biliyor musunuz? En saygıdeğer insan, alnı ak, başı dik olan, davası uğruna icabında zerre kadar tereddüt etmeden başını veren yiğitlerdir."
-"Dış politikanız yanlıştır"
Kamalak, kardeşlik vazifelerini yerine getirmeye çalıştıklarını ve iktidar sahiplerini her zaman uyardıklarını belirterek, şunları kaydetti:
"Dış politikanız yanlıştır. Gittiğiniz yol doğru yol değildir. Dış politikanız yanlış olmaktan öte bir faciadır çünkü hiçbir zaman Türkiye böylesine bir yalnızlığa itilmemişti. Türkiyemiz hiçbir zaman böylesine tek başına kalmamıştı. Ey iktidar sahipleri, geriye dönüp Allah aşkına bir bakın göreceksiniz ki Irak politikanız yanlıştır, Libya politikanız yanlıştır, Mısır politikanız yanlıştır, Suriye politikanız yanlıştır, IŞİD politikanız yanlıştır ve tezkere politikanız yanlıştır, eğit-donat diye ifade ettiğiniz politikanız yanlıştır."
İktidarın tezkere politikasının da yanlış olduğunu yineleyen Kamalak, Türk ordusunun Suriye'de, Irak'ta olmaması gerektiğinin altını çizdi.
Mustafa Kamalak, "NATO birliklerinin Türkiye'de konuşlandırılmak istenmesinin büyük bir endişeye dayandığını düşünüyoruz. Nedir bu endişe? Muhtemeldir ki Türkiye, Suriye ile savaşa girecektir ancak karşısında Suriye'nin yanı sıra İran ve Rusya'yı da bulacaktır. İşte o zaman NATO'ya, yabancı silahlı unsurlara Türkiye ihtiyaç duyacaktır. Ben bu noktada iktidar sahiplerini uyarıyorum. Ey iktidar sahipleri tarihten ders alın. İttihat ve Terakki'nin düştüğü gaflet ve hataya siz de düşmeyin, unutmayınız ki gaflet ile hıyanet arasında sadece niyet farkı vardır. Sonuç ise hep aynı. İttihat ve Terakki de tıpkı sizin gibi başlangıçta medya, sermaye, hatta ilim adamlarının desteğiyle iş başına gelmişti. Ulu Hakan'ın, 2. Abdülhamit Han'ın yolunu keserek iktidara gelmişlerdi. Amaçları belliydi. Almanların tahrik ve teşvikleriyle Osmanlı'yı yeniden ihya için yola çıkmışlardı ancak maceraları 600 yıllık imparatorluğun çöküşüne yazık ki neden oldu."
-"Türkiye bölünmek istenilmektedir"
Kamalak, dün İttihat ve Terakki'yi iş başına getirenlerin bir asır sonra aynı oyunu sahneye koyarak merhum Necmettin Erbakan'ın yolunu kestiklerini, Erbakan'ın 2. Abdülhamit Han'ın görevini üstlendiğini, iç yapıya yöneldiğini, milli birlik, milli eğitim, milli ekonomi dediğini, iç yapıyı güçlendirmeye çalıştığını kaydetti.
Merhum Erbakan'ı bu görevden uzaklaştıranların şimdi de Türkiye'yi bölmenin peşinde olduğunu savunan Kamalak, "Ey iktidar sahipleri unutmayın. Şu an büyük oyun Türkiye üzerine oynanmaktadır. Amaç Türkiye'yi bölmektir. Hem de eş başkanlığını bizzat sizin yaptığınız Büyük Ortadoğu Projesi kullanılmak suretiyle Türkiye bölünmek istenilmektedir" değerlendirmesinde bulundu.
Kamalak, İsrail'e ait bu projenin, büyük İsrail'i kurmayı amaçladığını ileri sürerek, "Düşen, bölünen her İslam ülkesi İsrail'in bu hedefe bir adım daha da yaklaştığını yazık ki göstermektedir" ifadesini kullandı. Kamalak, iktidarın yanlış uygulamalarıyla farkında olmadan bu planın uygulanmasına destek verdiğini öne sürdü.
-"Milletin geleceğini ne olur kumar masasına sürmeyin"
Gündemdeki diğer konulara da değinen Kamalak, Türkiye'nin IŞİD'e karşı Suriyeli muhalifleri eğiteceği ve donatacağına da değinerek, "Ey Davutoğlu, Sayın Başbakan; bir komşu ülke de misalen Suriye de aynen sizin yaptığınız gibi Türkiye'deki muhalifleri eğitip; silahlandırarak sizin üzerinize gönderecek olursa ne yapacaksınız? Sizin bu davranışınız komşu bir ülkeye de aynı hakkı vermez mi?" dedi.
"Aklınızı başınıza toplayın lütfen, milletin geleceğini ne olur kumar masasına sürmeyin" diyen Kamalak, Türkiye'nin en önemli meselelerinden bir diğerinin de terör olduğunu söyledi.
Türkiye'nin yaklaşık 2 yıldır çözüm süreciyle yatıp, çözüm süreciyle kalktığını dile getiren Kamalak, şöyle konuştu:
"Açılım süreciyle iktidar misalen Güneydoğu'da bir özerk bölge mi oluşturmak istiyor? Ey Davutoğlu, ey iktidar sahipleri planınız nedir? Süreç diyorsunuz, nedir bu süreciniz? Güneydoğu'da bir özerk bölge mi oluşturmak? Yoksa büyük dostumuz ABD'nin çizdiği haritada olduğu gibi orada bağımsız bir devlet mi kuracaksınız veya genel bir af ile Öcalan için siyaset yolunu açıp onu meclise mi taşıyacaksınız? Nedir? Şu planınızı ne olur bu ülkenin gerçek, asli sahibi olan milletten saklamayın."
Kamalak, Kobani bahanesiyle çıkan olayların, daha önce dile getirdikleri endişeleri haklı çıkardığına dikkat çekti. Türkiye'nin en büyük problemlerinden bir diğerinin de eğitim olduğunu söyleyen Saadet Partisi Genel Başkanı Kamalak, "Eğitimin başındaki milli sıfatı sakın sizi yanıltmasın. Bu ülkenin milli eğitimi ancak ve ancak milli piyango kadar millidir" dedi.
Kamalak, ekonomide de önemli sorunlar olduğuna değinerek, hiçbir sorun karısında Milli Görüş erlerine ağlamanın, sızlamanın asla yakışmayacağını, Saadet Partisi'nin Türkiye için bir pusula, bütün insanlık için de kurtuluş reçetesi olduğunu kaydetti.
"Hakkı hakim kılmanın mücadelesini" verdiklerini anlatan Kamalak, partililere seslenerek, herkese karşı kucaklayıcı olmaları çağrısında bulundu.
Kaynak: Milli Gazete
SİVİL HABER
Güncelleme Tarihi: 25 Ekim 2014, 16:14