Köşk seçimi yaklaştıkça saflar netleşiyor, hamleler sertleşiyor

Devletin zirvesinde mesajlar artık medya üzerinden gönderiliyor... Cumhurbaşkanı Gül, Başbakan Erdoğan'ın önceki akşam yaptığı, "Çift başlılığa izin vermem" çıkışına dün aynı sertlikte karşılık verdi: "Yetkilerimi kullandım

Köşk seçimi yaklaştıkça saflar netleşiyor, hamleler sertleşiyor

 Yetkililerin dikkatini çektim" Yaklaşan köşk seçimleri öncesi havadaki gerginliğin daha da artması kaçınılmaz görünüyor. Verilen mesajlar ve ortaya çıkan tablo ise başkentteki çift başlı yönetimin resmini net olarak ortaya koyuyor.

  • Çift başlı yönetim -

Ahmet Açıkay

Gemi su aldıkça çatlak derinleşiyor

Cumhurbaşkanı Gül ile Başbakan Erdoğan arasındaki görüş ayrılıklarını 8 Aralık 2011 tarihinde ilk kez gündeme getiren Milli Gazete, bir kez daha haklı çıktı. Şike konusunda yaşanan görüş ayrılığı çatlağın büyüdüğünü gösterirken, o tarihten bugüne kadarki süreçte Cumhurbaşkanı Gül'ün Basın Danışmanı ile Başbakan Erdoğan'ın Başdanışmanı'nın karşılıklı demeçleriyle mesafeler iyice açıldı.

Doğrudan karşı karşıya gelmekten kaçınarak danışmanları vasıtasıyla gövde gösterisi yapan taraflar, 1 Ekim'deki TBMM açılışında da tutuklu milletvekilleri konusunda zıtlaşmış ve Milli Gazete bu durumu, "Süre daralıyor, mesafeler açılıyor" başlığıyla duyurmuştu. Son olarak ise, "barikatın kaldırılması" konusunda ters düşen Gül ve Erdoğan, bir kez daha karşılıklı açıklamalarla işi inatlaşmaya kadar vardırdılar.

Cumhurbaşkanı dün cevap verdi

Gül'ün rahatsızlığı cümlelerine yansımıştı

''Cumhuriyet Bayramı'nın nezih bir şekilde kutlanmasıyla ilgili yetkililerin dikkatini çekmemden daha doğal bir şey olmaz. Ayrıca çift başlılık gibi bir şey de olmaz. Memleket idaresinde, ülke idaresinde çift başlılık doğru da değildir. Böyle bir şey zaten söz konusu da değildir. Anayasamız, mevcut kanunlarımız hepimizin yetki ve görevlerini, sorumluluklarını zaten açıkça belirtmiştir. Bu bakımdan hepimizin yanlış anlamalara fırsat vermemesi gerektiği kanaatindeyim.''

Başbakan önceki gün konuştu

Erdoğan, ilk kez bu kadar sert üslup kullandı

"Barikatların kaldırılmasıyla ilgili herhangi bir talimatımın olmadığı doğrudur. Sayın Cumhurbaşkanı, Sayın Valime böyle bir talimat verdi mi vermedi mi, haberim yok. Ben Cumhurbaşkanımızın böyle bir talimat vereceğine de inanmıyorum. Çünkü bu ülkeyi çift başlı bir yönetimle bugüne kadar getirmedik. Bundan sonra çift başlı bir yönetimle bu ülke bir yere varmaz. Eğer bu ülkede bir başkanlık sistemi arzu ediliyorsa ben bundan yanayım."

Gül ile Erdoğan'ı bu sefer 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nda CHP'nin yaptığı miting karşı karşıya getirdi. 'Barikatları kaldırın' talimatının kimin tarafından verildiği sorusu akılları karıştırırken, Gül yine ulak üzerinden göndermelerde bulundu. Gül'ün ulağı olarak anılan Basın Danışmanı Sever, 'Gül'ün Ankara Valisini arayarak, konu ile ilgili hassasiyetini ilettiğini söylemesi çift başlı tartışma fitilini yine yaktı.

Önceki gün başlayan çift başlı tartışması dün de devam etti. Önceki gece Almanya'ya giderken Esenboğa Havaalanı'nda CHP'nin yaptığı mitingde 'barikatları kaldırın' talimatının Gül tarafından verildiği şeklindeki soruya cevap veren Başbakan Erdoğan sözleri ile yine ayrıştıklarını gözler önüne serdi. Erdoğan, 'O barikatların kaldırılması için bir talimatımın olmadığı doğrudur. Sayın Cumhurbaşkanı Sayın Valime böyle bir talimat verdi mi haberim yok ki ben böyle bir talimat vereceğine inanmıyorum. Çünkü bu ülkeyi çift başlı bir yönetimle bu güne getirmedik.

Bundan sonra çift başlı yönetimle bu ülke bir yere varmaz. Başbakan olarak benim görevim bellidir. Sayın Cumhurbaşkanımızın görevi alanı bellidir' sözleri dikkat çekti. Erdoğan'ın havaalanında yaptığı bu açıklama sonrası ise Gül de dün bir açıklama yaptı. Gül, 'Tabii yanlış anlamalara falan hiç gerek yok. Herkesin gayet dikkatli bir şekilde ne konuştuğumuza bakması lazım. Önce tabii Cumhurbaşkanı olarak Cumhuriyet Bayramı'nın bütün ülkede nezih bir şekilde kutlanmasıyla ilgili yetkililerin dikkatini çekmemden daha doğal bir şey olmaz.

Ayrıca çift başlılık gibi bir şey de olmaz. Memleket idaresinde, ülke idaresinde çift başlılık doğru da değildir. Böyle bir şey zaten söz konusu da değildir. Anayasamız, mevcut kanunlarımız hepimizin yetki ve görevlerini, sorumluluklarını zaten açıkça belirtmiştir. Bu bakımdan hepimizin yanlış anlamalara fırsat vermemesi gerektiği kanaatindeyim' sözleri de 'çift başlılık tartışması' gündemini yumuşatmaya yönelikti.

TBMM'nin açılışında karşılıklı göndermeler

Gül'ün TBMM'nin açılışında CHP ve MHP'li tutuklu vekillere ilişkin sarf ettiği 'Milletvekili sıfatını kazanmış herkes, yasama faaliyetine katılmalı' sözlerine karşılık Erdoğan 'Polemiğe girmek istemem ama biz bu düşünceyi paylaşmıyoruz' diyerek cevap vermesi ikisi arasındaki görüş ayrılığını gündeme taşımıştı.  Yeni yasama yılının açılış töreninde kürsüye gelen Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Ak Parti'nin 4'üncü Olağan Kongresi sonrası ne tür bir konuşma yapacağı ise merak ediliyordu. Gül'ün konuşmasının önemli bir bölümünü ayırdığı tutuklu vekillere ilişkin sözleri dikkat çekti.

Konuşmasında, tutuklu vekillerin TBMM çatısı altında eksik olmasının bir noksanlık olarak ifade eden Gül, "Bu vesileyle, seçildikleri halde bu yasama yılında da Meclis'te olamayan milletvekillerinin bu tablo içinde bir noksanlık oluşturduğunu belirtmek isterim. Seçimlere yasal olarak katılmış, halkın oyunu almış, milletvekili sıfatını taşımaya hak kazanmış herkesin, haklarında kesin yargı kararları ortaya çıkana kadar yasama faaliyetine katılması gerektiğini düşünüyorum. Meclis kompozisyonunda meydana gelebilecek her türlü noksanlık, geçmişte yapılanları tekrar etmekten ve çok ihtiyacımız olan çözümleri daha da ötelemekten başka bir işe yaramayacaktır" sözleri dikkat çekmişti.

Başbakan Erdoğan ise 'Sayın Cumhurbaşkanımızla bir polemiğin içerisine girmek istemem. Bizim bu düşünceyi paylaşmadığımız ortada zaten' sözleri fikir ayrılığın ortaya koydu. Açıklamasının devamında ise Erdoğan, 'Bu insanlar arazide çalışarak milletvekilliğini kazanmış insanlar değiller. Onlar zaten o dönemde içerideydiler ve o dönem içerideyken tersten dönüp parlamentoya gelme gayreti içindeydiler' sözleri ile yine ayrı düştüklerini dile getirmişti.

Danışmanlar üzerinden sarf edilen sözler

Daha önce de Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Basın Danışmanı Ahmet Sever'in bir gazeteye verdiği röportajda, 2014 yılında yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimi için 'Cumhurbaşkanı pekala yeniden aday olabilir, neden olmasın?' sözleri de Ak Parti Yönetimi ile Köşkü bir kez daha karşı karşıya getirdi. Gül'ün Basın Danışmanı Ahmet Sever'in röportajından sonra bu sefer Erdoğan'ın Başdanışmanı Yalçın Akdoğan'ın sözleri de ayrılığı gözler önüne serdi. Akdoğan ise 'Gül ve Erdoğan'ın medya üzerinden mesaj verme yolunu seçmeleri söz konusu olamaz. Ne bunu yaparlar ne de ulaklar üzerinden böyle bir mesaj vermek isterler'  diyerek karşılık vermişti.

Cemil Çiçek'ten 'beni de unutmayın' açıklaması

Gül ile Erdoğan arasında ayrılıklar giderek artarken, kenarda duran TBMM Başkanı Cemil Çiçek'de unutulmadığını hatırlatmak için dün bir gazeteye konuyla ilgili açıklama yaptı. Çeçik bu açıklamasında 'sistem değişmezse çok çatışırlar' diyerek bu oyunda kendisinin de olduğunu hissettirdi. Çiçek, "Bu sistem sürerse, yarın Cumhurbaşkanı ile Başbakan çatışır. Siyasi gündemi bu gerginlik kaplar' demesi dikkat çekti.

Gül ile Erdoğan'ın ayrıştığı konular giderek artıyor. Milli Gazete ise daha önce bu konuyu gündeme getirmiş geçtiğimiz yıl 8 Aralık günü 'Gemi Su Alıyor' manşetiyle şike konusunda Gül ile Erdoğan'ın ayrı düştüğünü dile getirmişti. 1 Ekim TBMM'nin açılışında yaşanan milletvekili krizinde ise de Milli Gazete, 'Süre daralıyor, mesafeler açılıyor' başlığı ile ayrışmayı bir kez daha kamuoyuyla paylaşmıştı.

SİVİL HABER

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner309

banner225

banner209