Halkın Sesi Partisi (HAS) Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın ifadeye çağrılmasını, Müsteşara yapılan hareketin aslında sivil iktidara ve siyasete yapılmış yargısal müdahale olduğunu belirtti.
HAK-İŞ'e bağlı Çelik-İş Sendikası Başkanı Feridun Tankut ve Karayolu Trafik ve Yol Güvenliği Araştırma Derneği Başkanı İhsan Memiş, Numan Kurtulmuş'u ayrı ayrı ziyaret etti.
Kurtulmuş, ziyaretlerde, özel yetkili Cumhuriyet savcılığınca Mit Müsteşarı Hakan Fidan'ın ''şüpheli'' olarak ifadeye çağrılmasının sıradan adli bir vaka olarak değerlendirilemeyeceğini belirterek, ''Her şeyden önce devletin en mahrem bilgilerine sahip ve güvenlikle ilgili en yetkin makamın bu şekilde kamuoyunda tartışmaya açılması, devletin ciddiyetini sekteye uğratmaktadır'' dedi.
MİT Müsteşarının siyasal otorite tarafından görevine getirildiğini ve Başbakanlığa bağlı olarak görevini sürdürdüğünü kaydeden Kurtulmuş, ''Dolayısıyla, Müsteşara yapılan hareket aslında sivil iktidara ve siyasete yapılmış yargısal müdahaledir ve niteliği itibarıyla siyasetin alanını daraltan bir tavırdır'' yorumunu yaptı.
İfadeye çağırma şeklinin devletin kurumları arasında kavga olduğu yorumlarını kuvvetlendirdiğine dikkati çeken Kurtulmuş, terörün ve hassas bölgesel gelişmelerin sürdüğü bir ortamda devlet kurumları arasındaki çekişme görüntüsünün son derece tehlikeli olduğunu ifade etti.
Kurtulmuş, şöyle dedi:
''MİT Müsteşarı, zamanında Başbakanın ve dolayısıyla iktidarın onayı ve bilgisi dahilinde belirli görüşmeler yapmıştır. Bütün modern devletlerde bu tür görüşmeler istihbarat birimlerince yapılmaktadır. Sorunların müzakere ve diyalog yoluyla çözülmesinin istenmesinin ve 30 yıldır akan kanın durması için gayret gösterilmesinin istihbarat biriminin görevi olduğu kanaatindeyiz.''
Kurtulmuş, görüşmeler gündeme geldiğinde ''soruna çözüm olacaksa, akan kanı durduracaksa bu görüşmeler Oslo'da veya başka yerde ve başka ülkelerin koordinasyonunda değil, Ankara'da, İstanbul'da milletin gözü önünde yapılması gerekirdi'' dediklerini anımsatarak, şunları kaydetti:
''İran'a müdahalenin konuşulduğu ve Türkiye'nin Suriye ile sıcak bir çatışmaya sürüklendiği kritik bir dönemde, istihbaratın başındaki en yetkin şahsın mevzuat hiçe sayılarak, daha önce yapılmış bir görüşme nedeniyle sanık olarak nitelendirilmesinin önemli bir zafiyete neden olabileceği endişesindeyiz.''
Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün ''kurumların düzenli ve uyumlu çalışması'' için anayasanın 104. maddesi çerçevesinde devreye girmesini istedi.
''12 Eylül yasaları değiştirilemiyor''
Çelik-İş Sendikası Genel Başkanı Tankut, sendikal hayatla ilgili yeni düzenlemenin iş yaşamına büyük darbe vuracağını savunarak, ''12 Eylül'ü yapanlar yargılanırken, o dönemin ürünü yasalar değiştirilemiyor'' dedi.
Tankut, hükümetin hazırladığı sendikalarla ilgili yeni yasa taslağıyla sendikaların önünün kesildiğini iddia ederek, 5 yıl sonra hayatta sadece bir konfederasyon kalacağını, yasanın DİSK ve HAK-İŞ'i ciddi olarak bitireceğini söyledi.
Kurtulmuş, hükümetin bindiği dalı kestiğini, kendisini iktidara getiren işçilerin aleyhine çalıştığını öne sürerek, ''Zaten 10 dakikada yasa çıkarıyorsunuz. Deyiniz ki, Türk sendikacılığı lağvedilmiştir. Böyle bir ortamda sendikasızlaştırma yapılırsa, emek mücadelesi büyük yara alır. AK Parti hükümetinin bu yanlıştan dönmesi lazım. AK Parti bindiği dalı kesiyor'' dedi.
TBMM'de dün gece yaşanan CHP'li milletvekillerinin kürsüyü işgal etme eylemine de değinen Kurtulmuş, ''Meclis içtüzüğünü adam gibi değiştirmiş olsalardı, dünkü rezalet yaşanmayacaktı. Akıllarını başlarına alsınlar. Aksi takdirde sandıktan kim çıkarsa çıksın, iktidar karanlık oda olur'' diye konuştu.
Karayolu Trafik ve Yol Güvenliği Araştırma Derneği Başkanı Memiş ve beraberindeki heyet, Kurtulmuş'a, trafik ve yol güvenliği ile ilgili araştırma ve raporlarını sundu.
Haber Kaynağı : Haber7.com