Saygıdeğer Basın Mensupları.
İstanbul’umuzun güzide ilçesi Fatih’te, Belediyecilik adına son derece ilginç hadiseler yaşanmaktadır. Fatih Belediyesi’nin son uygulamaları, Sadece Fatihlileri değil tüm vatandaşlarımızı da ilgilendirmektedir.
Fatihlilerin mülkiyet haklarını kısıtlayan, tarihi eserleri yok eden ve çeşitli bölgelerde yaptığı “Kentsel Yenileme” projeleriyle Fatihlilerle mahkemelik olan Fatih Belediyesi, işi eline yüzüne bulaştırmış olmanın verdiği telaşla, siyasi sorumluluğu üzerinden atmaya çalışmaktadır. Belediye, tüm Fatih’te astığı pankartlarda ve dağıttığı bültenlerdeki açıklamalarla başta Saadet Partisi olmak üzere, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Anıtlar Kurulu gibi devlet kurumlarını suçlayıcı ifadeler kullanarak kendi sorumluluk ve eksikliklerini örtbas etmekte ve işin içinden sıyrılmaya çalışmaktadır.
Fatihlilerin mülkiyet haklarını kısıtlayan, tarihi eserleri yok eden ve çeşitli bölgelerde yaptığı “Kentsel Yenileme” projeleriyle Fatihlilerle mahkemelik olan Fatih Belediyesi, işi eline yüzüne bulaştırmış olmanın verdiği telaşla, siyasi sorumluluğu üzerinden atmaya çalışmaktadır. Belediye, tüm Fatih’te astığı pankartlarda ve dağıttığı bültenlerdeki açıklamalarla başta Saadet Partisi olmak üzere, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Anıtlar Kurulu gibi devlet kurumlarını suçlayıcı ifadeler kullanarak kendi sorumluluk ve eksikliklerini örtbas etmekte ve işin içinden sıyrılmaya çalışmaktadır.
Fatihlilerden ve tarihçilerimizden gelen tepkiler üzerine Fatih Belediyesi’nin yaptığı açıklamalarda, hiçbir ilgisi yokken Saadet Partisi’nin de ismini zikretmesi nedeniyle kamuoyunu doğru bilgilendirmek adına aşağıdaki açıklamaları yapmayı uygun buluyoruz. Buna göre:
. Fatih Belediye Başkanlığı 3 ana konuda Fatihlileri mağdur eden büyük hatalar yapmıştır.
. 15 Ekim 2012 tarihinde Belediye Meclisi’nde onaylayarak askıya çıkardığı 1/1000‘ lik imar planları.
. Bu planlara işlemediği yüzlerce tarihi eser.
. “Kentsel Yenileme” projeleri.
Şimdi bunları teker teker inceleyelim.
1. Fatih’in 1/1000’lik İmar Planları:
Fatih Belediyesi, Mayıs / 2012 tarihinde, Fatih’in 1/1000’lik imar planlarını 11 ret (Partimiz de ret oyu kullanmıştır), 22 kabul oyuyla Belediye Meclisi’nden geçirmiş ve 15.10.2012 tarihinde askıya çıkarmıştır. Ancak, Belediye olur olmaz her konuda halkı bilgilendirmek için tüm Fatih’i pankartlarla donatırken, imar planlarını sadece web sitesinden duyurmakla yetinmiştir. Askıya çıkan planlara binlerce Fatihli itiraz dilekçesi vererek Belediye’ye tepki göstermiştir. Tepkiler üzerine Fatih Belediyesi açıklama yaparak bu planların kendi döneminden önce, yani 2004 yılına ait planların aynısı olduğunu iddia ederek sorumluluğu üzerinden atmaya çalışmaktadır. Fakat aynı Belediye, bölge idare mahkemesinin bir usul hatası nedeniyle 2008 yılında planları iptal ettiğini de ( Fatih Bülteni, Aralık 2012, Sayı/ 52, Sayfa:12-13) söylemektedir.
Şimdi kamuoyu önünde Fatih Belediye Başkanlığı’na soruyoruz:
. Sizden önceki dönemde yapılan (ve iptal edildiğini de beyan ettiğiniz) imar planlarını, aradan 8 yıl geçtikten sonra, hiçbir değişiklik yapmadan, yeniden Belediye Meclisi’nden geçirdiğinize inanılmasını beklemekle, Fatihlilerin zekâsıyla alay ediyor olduğunuzun farkında değil misiniz?
Askıya çıkardığınız planlara binlerce Fatihli itiraz etti. Peki, sizden önceki dönemde askıya çıkarılan ( sözde aynı planlara ) kaç Fatihli itiraz etmiştir?
Bizler iki planın aynı olmadığını ispata hazırız. Bunun en bariz göstergesi sizin yaptığınız planlarda vatandaşın mülkiyet hakkını kısıtlayan çizimlerdir. Binlerce Fatihli, bu nedenle Fatih Belediye’sine akın etmemiş midir? Ayrıca önceki planda yeşil alan
olan pek çok parsel, tarafınızdan imarlı hale getirilmiş, hatta birçok parselin imar durumunda önceki plandan farklı olarak özel uygulamalar yapılmıştır. (İki planın aynı olmadığına dair birkaç örnek: Molla Gürani Mah. 1981 Ada, A.Menderes Bulvarı 2993
Ada - 1844 Ada, Zeyrek 1941 Ada - 1943 Ada, Ali Kuşçu Mah. 1956 Ada) .
. Vatandaştan hiçbir tepki almasaydınız bu planlar uygulamaya konulacaktı. Ancak Saadet Partisi Fatih İlçe Başkanlığı’nın, Fatih Belediye’si önünde yaptığı basın açıklaması vesilesiyle durumdan haberdar olan halkımızdan gelen tepkiler üzerine, hatanızı telafi etmek için Belediye Meclisi’ne 03.12.2012 tarih ve 15333 sayılı verdiğiniz teklifle geri adım atmadınız mı? Buna göre Fatih’te yönetmeliğe uygun olmayan bir bina yıkıldığında veya yeniden yapılmak istendiğinde, binanın yapıldığı dönemde almış olduğu ruhsat hükümlerine tabi olacağına ilişkin teklifi getirdiniz. Bu teklifinizin İ.B.B. ve Anıtlar Kurulu tarafından plana aykırı bulunarak kabul edilip edilmeyeceği konusu bir tarafa, bizatihi bu teklifinizle yaptığınız imar planını kadük bırakacağınız aşikardır.
2. Palanlara İşlenmeyen Tarihi Eserler:
İki planın aynı olmadığının en büyük delillerinden bir de yok edilen tarihi eserlerdir. Sizden önceki dönemde hazırlanan imar planlarında var olan Cami, Mescid, Hamam, Çeşme gibi yüzlerce tarihi eser, sizin askıya çıkardığınız imar planlarında bulunmamaktadır. Planlar aynı ise, bu eserleri kim çıkarttı?
Bu konuya da dikkat çeken basın açıklamamız vesilesiyle tarihçilerden ve vatandaşlardan gelen tepkiler nedeniyle Fatih Belediyesi yine geri adım atmıştır. Ama bu kez suçu İstanbul Büyük Şehir Belediyesi’ne atarak
işin içinden sıyrılmaya çalışmaktadır. Fatih Belediye’si, 03.12.2012 tarih
ve 15935 sayılı teklifle, İ.B.B.’den 21.05.2005 tarihinde onanan 1/5000’lik
planlara 24 tarihi eserin ( bu sayı çok daha fazladır ve partimiz konuyu takip etmektedir) işlenmesini talep etmiştir. Fatih Belediyesi’ne göre tarihi eserleri planlara işlemeyen İ.B.B.’dir.
Peki, bu bir itiraf değil midir? Bu durumda Fatih’in imar planları 2005 yılında ( yani kendileri iş başındayken) yeniden hazırlanmış ama birileri ( Fatih belediyesine sorarsanız İ.B.B.) planlara bu eserleri işlememiştir. Yani Fatih Belediyesi, bir yandan planlar aynı derken, diğer yandan kendisini tekzip etmektedir.
Artık şunu kesin olarak söyleyebiliriz ki, Fatih Belediyesi ve İ.B.B. tarihi eserlerin planlardan çıkarılmasında müşterek sorumludur.
3. Fatihlileri Mağdur Eden Kentsel Yenileme Projeleri:
Şunu kesinlikle belirtiriz ki, şehir planlaması yapmak, yaşadığımız mekânları güzelleştirmek elbette ki her yönetimin yapması gereken en önemli vazifelerden biridir. Ancak şehir planlaması adına, kanundan alınan güçle insanların doğup büyüdüğü yerlerden göç etmesine neden olmak, mülkiyet haklarını kısıtlayarak halkı mağdur etmek, rant oluşturacak planlara imza atmak, ecdat yadigarı tarihi eserleri ve evleri yok etmek hiçbir şekilde kabul edilemez.
Fatih Belediyesi, ilçede uyguladığı kentsel yenileme projesiyle vatandaşı mağdur etmekte, mahalle kültürünü yok etmekte, komşuluk ilişkilerini zedelemekte ve insanları Fatih’ten göçe zorlamaktadır. Ayrıca tescilli tarihi varlıklarımız da yok olmaktadır. Örneğin, Sulukule projesinde 42 tescilli tarihi binadan ancak 3’ü yerinde kalmış, diğerleri maalesef yıkılmıştır.
Bilindiği gibi Fatih SİT alanıdır ve ilçede “Kentsel Dönüşüm” projeleri uygulanamamaktadır. Fatih Belediyesi vatandaşın 5366 sayılı yasayı bilmemesinden istifade ederek astığı pankartlarda Fatih’te Kentsel Dönüşüm ve yıkım olmadığını ilan etmektedir. Ancak bu durum Fatih’te yıkım yapılmıyor manasına gelmemektedir. Belediye, 5366 sayılı yasanın kendine verdiği yetkiyle Fatih’te “Kentsel Yenileme” alanları ilan etmekte, buralarda bazı inşaat firmalarıyla birlikte yıkım ve yenileme yapmaktadır. Halen Fatih Belediyesi, Fener-Balat, Ayvansaray, Sulukule, Süleymaniye, Yedikule-Yenikapı Sahili, Kürkçübaşı, Beyazıtağa, Küçük Mustafa Paşa- Haraççı Kara Mehmet- Hüsambey ( Zeyrek) ve Samatya’da , bölge halkının bir talebi olmamasına rağmen bazı inşaat firmalarıyla birlikte kentsel yenileme projeleri yürütmektedir. Belediye’nin web sitesinde de var olan bu projelerin sayısı gün be gün artmaktadır.
Örneğin Kentsel Yenileme projelerinden biri olan “Fener-Balat Yenileme Projesi’nde Belediye, vatandaşla mahkemelik olmuştur. Daha önce Avrupa Birliği’nin gönderdiği fonla bir bölümünde yenileme yapılan bölgede, bu kez de Fatih Belediyesi bir inşaat firmasıyla yenileme yapmaya kalkmıştır. İnşaat firmasına %60, mülkiyet hakkı bulunanlara %40 pay verilen proje, bölge halkının itirazı üzerine mahkemelik olmuş, Belediye mahkemeyi kaybetmiş ve proje durdurulmuştur. Ancak Fatih Belediyesi, hükümeti de arkasına alarak 10.09.2012 tarihli 2012/3708 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile bölgede ACELE KAMULAŞTIRMA kararı aldırmıştır. Bu da gösteriyor ki Fatih Belediyesi, halkın mağduriyetini hiçe sayarak yıkım yapmaya devam etmektedir.
Yukarıda kısaca değindiğimiz hususlar göstermektedir ki, Fatih halkı her gün korkuyla uyanmakta, “acaba bugün benim oturduğum bölgede
yenileme olacak mı, mülkiyet hakkım elimden alınacak mı” korkusuyla yaşamaktadır. Yaşanan hadiseler Fatihlileri korkmakta haklı çıkarmaktadır. Fatih halkı, yaptığı imar planına sahip çıkmayan, tarihi eserlerinden habersiz, yaptığı mahalle birleştirmeleriyle tarihi hafızayla oynamış, kentsel yenileme yapacağım diye insanların mülkiyet haklarını elinden alan bir Belediye ile yönetilmeyi hak etmiyor.
İnşallah ilk yerel seçimlerde Fatihliler yeniden Milli Görüş’ün efsane Belediyecilik hizmetlerine kavuşacaktır.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
SAADET PARTİSİ
FATİH İLÇE BAŞKANLIĞI
SİVİL HABER