Saadet Partisi 14 Haziran 2015 Pazar günü yapılması beklenen genel seçimler için start veriyor. Seçimlere altı ay kala tüm teşkilatlarını Ankara’da toplayacak olan Saadet Partisi, teşkilat içi eğitimlerle seçimlere hazırlanacak.
Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul İl Başkanı Birol Aydın, altı ay sonra yapılacak seçimlerin ülke için dönüm noktası olacağını belirterek, “Milletimiz kaostan bıkmıştır ve bir çıkış kapısı aramaktadır, o kapı da Saadet Partisi’dir” dedi. Aydın, 39 ilçe ve İstanbul il yönetimleri olarak tam kadro Ankara’da hazır olacaklarını ifade etti.
İstanbul il yönetimi ve ilçe başkanlarını İstanbul il binasında toplayarak seçim kampı hakkında bilgi veren Aydın, Cuma (yarın) günü başlayacak kampın üç gün süreceğini ve seçimlere yönelik verimli bir çalışma gerçekleştireceğini kaydetti.
ŞERRE FREN OLA OLA BALATALAR AŞINDI
Saadet Partisi’nin en büyük özelliğinin şerre fren hayra motor olduğunun altını çizen Aydın, “Özellikle son 12 yıldır şerre fren ola ola bugünlere geldik, şimdi hayra motor olma, gaza basma vakti geldi. Bu da mecliste yer almak, hükümet olmaktır. Kamp bitiminden itibaren artık hayra motor olmak için var gücümüzle çalışacağız. Ülke genelinde selam vermediğimiz, elini sıkmadığımız kişi, kapısını çalmadığımız hane kalmayacak” dedi.
Ankara’daki kampın adının “İktidara yürüyüş kampı” olduğunu söyleyen Aydın, haziran seçimlerinin ardından temmuzda teşekkül edecek hükümette Saadet Partisi’nin olacağını vurguladı. Halkın çatışma ve kaos ortamından bıktığının altını çizen Aydın, ”Halkımız bir çıkış kapısı aramaktadır ve o kapı da Saadet Partisi’dir. 2015 yılının haziran ayından itibaren Türkiye’yi Saadet’li günler bekliyor” şeklinde konuştu.
TÜRKİYE EDİLGEN BİR KONUMA GELDİ
Türkiye’nin dış politikada edilgen bir konuma geldiğini vurgulayan Aydın, “Türkiye, dış politikada soyutlandı ve edilgen bir konuma geldi. Stratejik derinlik denilerek yola çıkılmış ancak sığ sularda boğulur hale gelinmiştir. Etrafımızda onca hadise cereyan ediyor ve fakat Türkiye sadece izliyor ya da müttefiklerinin verdiği görevi ifa etmeye çalışıyor” dedi.
EKONOMİ KIRILMANIN EŞİĞİNDE
Ekonominin kırılmanın eşiğinde olduğunu kaydeden Aydın, “dolar aldı başını gidiyor, işsizlik rakamları yüzde 10’un üzerine çıktı. Büyüme rakamları alt üst oldu, kredi kartları borçları ödenemez hale geldi, esnaf borçla borç döndürüyor, üretime yönelik yatırım ne yazık ki gerçekleştirilemiyor” diyerek Türkiye’nin sıcak para müptelası haline getirildiği vurguladı.
AK PARTİ SÜRECİ KONTROL EDEMİYOR
Son 14 Aralık operasyonuna da değinen Aydın şunları söyledi: “Ergenekon ve Balyoz davalarında yaşananlar gayet net göstermiştir ki AK Parti sürece hakim değil. Operasyonlar AK Parti inisiyatifiyle gerçekleşmemiştir. Bugünler de yaşanan operasyonların da AK Parti inisiyatifinde yaşanmadığı ilerleyen zamanlarda çok daha net anlaşılacaktır. AK Parti iktidarı ne yazık ki süreçleri kontrol edemiyor. Ergenekon ve Balyoz’da savcılık rolü üstlenenlerin daha sonra düştükleri durum bunun en somut örneğidir. AK Partili siyasetçi, yazar ve akademisyenlerin dünden ders alıp bugünü iyi okumaları gerekmektedir. Yoksa yarın çok daha vahim tablolarla karşılaşabiliriz. Sürece her ne kadar AK Parti hakim olamasa da 14 Aralık operasyonu ile 17 ve 25 Aralık operasyonları ile ortaya çıkan ve bir takım yolsuzluk iddialarını içeren hadiseler de AK Parti’nin işine gelmektedir. Saadet Partisi olarak her iki operasyonda da ülke ve millet aleyhine gerçekleşen olaylar varsa bunların aydınlığa kavuşturulması gerektiğini düşünüyoruz.”
TÜRKİYE DİZAYN EDİLMEK İSTENİYOR
Operasyona maruz kalanların da gerçekten asıl hedef olduklarını düşünmediğinin altını çizen Aydın, sözlerini şöyle sürdürdü: “Fuat Avni diye bir vaka var. Hükümetin bilmediklerini biliyor, operasyonları önceden twitter hesabından bildiriyor. Biz bugün operasyona maruz kalanların da asıl hedef olduklarını düşünmüyoruz. Birileri eliyle ve birileri üzerinden Türkiye dizayn edilmek isteniyor. Bunun görülmesi ve artık kuklayla uğraşmaktan vazgeçilmesi gerekiyor. Kuklacıyı görmek bilmek gerek.”
RÜŞVET ALMAMAK ERDEMLİLİK DEĞİLDİR
İltimas geçmemek, rüşvet almamak, yalan söylememek gibi hasletlerin bir erdemlilik göstergesi olmadığının altını çizen Aydın sözlerini şöyle tamamladı: “bu hasletler normal bir insanın sahip olması gereken hasletlerdir; ama ne yazık ki son yıllarda bu hasletlere sahip insanlar ‘erdemli insan’ olarak tarif ediliyor. Normal bir insanın sahip olması gereken alışkanlıkların adı erdemlilik oldu. Bu bile Türkiye’nin geldiği noktayı özetlemek bakımından yeterlidir.”
SİVİL HABER
Güncelleme Tarihi: 19 Aralık 2014, 02:54