Tansel Çölaşan'ın sözlerine sert cevap

Genel Başkan Çetin Özaçıkgöz, “ADD Genel Başkanı Tansel Çölaşan’ın 28 Şubat” ile ilgili konuşmasını eleştirdi. Özaçıkgöz, "Çölaşan, halk iradesini vahim görmeye alışmış" dedi.

Tansel Çölaşan'ın sözlerine sert cevap

“ADD Genel Başkanı Tansel Çölaşan’ın 28 Şubat” ile ilgili konuşmasını sert ifadelerle eleştiren DYP Genel Başkanı Çetin Özaçıkgöz'ün açıklamaları şöyleydi:

“ADD Genel Başkanı Sayın Tansel Çölaşan dün yaptığı bir konuşmada “28 Şubat’da asker görevini yaptı. Devrimin, karşı bir devrimle ikinci kez aynı tehlikeye düşmesi noktasında 28 Şubat kararları devreye girdi, 28 Şubat kararları uygulama imkanı olsaydı, bu süreç bu kadar vahim bir noktaya gelmezdi" şeklinde talihsiz bir açıklamada bulundu.

Halk iradesini, vahim olarak değerlendiriyor sayın Çölaşan. Halkın iradesi her zaman sizin istediğiniz gibi tecelli etmeyebilir. Demokrasiye inanıyorsanız, beğenmeseniz bile halkın iradesini vahim göremezsiniz.

Askerin görevini yaptığına gerçekten inanıyorsa, askerin görevlerini halen anlayamamış. Askeri, milleti hükümetten korumakla görevli bir kurum olarak görüyor”

“AYNI ŞEKİLDE 27 MAYIS DARBESİNİ DE SAVUNMUŞTU”

“Sayın Çölaşan, 2008’de Danıştay Başsavcısı iken de, aynı açıklamaların bir benzerini Rahmetli Menderes için de yapmış, 27 Mayıs darbesinden önceki seçimlerde yüzde 72 oy alan Menderes hakkında “Halk, orduyu darbeye davet etti” demişti. Açıklamasında Menderes’i, Atatürk’ün Cumhuriyetine ihanet etmekle suçlamıştı.

Oysa ki Menderes, başbakan olduktan sonra daha önce kaldırılmış olan Atatürk´ün resimlerini devlet dairelerine, pulların ve paraların üzerine yeniden koydurmuştur. Atatürk´ü Koruma Kanunu çıkarmıştır ve O´nu layık olduğu yer olan Anıtkabir´e defnetmiştir. Sayın Çölaşan Menderes’in aldığı yüzde 72 oydan da, Atatürk için çıkarttığı kanunlardan da habersizdir”

“BIRAKIN SİYASETİ SİYASETÇİLER YAPSIN”

“Danıştay Başsavcısı iken darbeyi haklı gören, ADD Genel Başkanlığında da “halkın iradesini vahamet olarak” gören düşünce halen 2011 seçimlerini analiz edememiş demektir.

Bırakın siyaseti sadece siyasetçiler ve siyasi partiler yapsın. Yönetime, siyasetçilerin dışında müdahale olunca, sizin vahamet olarak nitelendirdiğiniz bu sonuçlar ortaya çıkıyor. Dışarıdan müdahaleye devam edildiği sürece, bu vahamet anlayışınız gittikçe artacaktır”

Haber Kaynağı : Haber7.com

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner309

banner225

banner209